CHP’DE KILIÇDAROĞLU DÖNEMİ KAPANDI
Bir döneme damgasını vuran ve bazı skandalları ile gündem olan Deniz Baykal’ı da öyle götürmüşlerdi. Lakin halk affedicidir. Deniz Baykal’a kurulan tuzak gereği, otel odasında bir kadınla çekilmiş videosu, onun siyasi hayatının sonu oldu derken, bir de bakmışız ki halk yeniden onu seçti.
Kılıçdaroğlu’nun öyle skandalları olmadı. Termiz ve ahlaklı bir adamdı Kemal Kılıçdaroğlu. Şayet Deniz Baykal gibi bir skandalı olsaydı, herhlde partililer onu affetmezdi. Lakin şimdi durum bambaşka.
Bizde Amerikan anlayışı yoktur. Eski ABD Başkanlarından Clinton’un beyaz sarayda yemediği haltlar kalmamıştı. Özellikle Monika ile Beyaz sarayda oral seks yapması, bütün dünya siyasetinde gündem olmuştu.
Biz de yorumlamamızda “Clinton bir kere daha siyaset yüzü görmez” derken, Amerikalılar “Bu onun özel hayatıdır” diyerek onu yeniden başkan seçmişlerdir. Biz Türk insanı bunu affetmez. Kirli siyasetçilere geçit vermezler.
Yeniden CHP’ye dönelim...
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedilince, hemen hemen partinin dörtte üçü bir değişim beklediğini hissettirmişti. Kılıçdaroğlu da bunun farkındaydı ama yine de kahramanca son kurultayda çarpıştı ama istediği başarıyı elde edemedi.
CHP ilk turda hemen hemen pasta gibi ikiye bölünmüştü. İlk turdaki seçimde de en fazla oyu, Özgür Özel aldı. İlk kez CHP’de ikinci tur seçimi oluyordu. Salt çoğunluğu ilk turda herhangi bir aday elde edemeyince mecburen ikinci tura kaldı.
Artık Recep Tayyip Erdoğan “Bay Kemal” diyemeyecektir.
Hepimiz de biliyoruz... Bütün seçim boyunca o iki kelimeyi, yani “Bay Kemal”i hiç dilinden düşürmemişti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Özgür Özel seçilince, herhalde parti meclisi de ona yakın kişilerden oluşacaktır. Ne yaparsın, işte seçim...
Bu seçimin diğer kahramanı de Ekrem İmamoğlu’ydu. Özgür Özel’i destekleyen İmamoğlu, bir kez daha gücünü göstemiş oldu. Aylarca partideki değişim çalkalandı çalkalandı duruldu. CHP’liler hep “Ekrem İmamoğlu” dedi durdu. Lakin İmamoğlu hiç öyle bir harekete girişmedi. Yani Kılıçdaroğlu’nun karşısında yarışan bir aday olmadı. Lakin onun gücü hala yerinde. Koskoca Büyükşehir Belediye Başkanı...
Temel anlayış, değişim ve yeni kandı. O da gerçekleşmiş oldu.
Özgür Özel’i, mecliste yaptığı ateşli konuşmaları ile tanıdık. Genç ve dinamik bir parti başkanı. Her zaman parti içinde böyle dişli politikacılar olur. Kendi partisinin görüşlerini dile getirerek muhalefetin korkulu rüyası olur. Tıpkı Özgür Özel gibi.
Özgür Özel’in de Kııbrıs konusunda farklı bir politika izleyeceğini sanmıyorum. Her zaman vurgu yaptığım birşey vardır. O da, içte ne kadar kavga ederlerse etsinler, dış politikada bir bütünlük vardır. Türkiye siyasileri her zaman böyle olmuştur.
Kılıçtaroğlu da Kıbrıs politikasına destek vermiş ve bizi yüreklendirmiştir, Recep Tayyip Erdoğan gibi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Kılıçdaroğlu şöyle konuşmuştu Ekrem İmamoğlu için.
“Ekrem benim evladımdır” diyordu.
Hep o baba-oğul profilini çizmiş ve Ekrem İmamoğlu da ona saygıda kusur etmemiştir.
Gerçekten de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımında, altındaki gençlere sıcak bakmış ve doğru mesajlar vermişti. Sadece Kılıçdaroğu gelişen süreçte seçilmeyerek, seçimsiz gençlerin önünü açamamıştır. Haliyle ortaya çıkan cepheleşme, yenilik ve dinamik bir yapı oluşması gerektiği mesajını veriyordu. Nitekim Özgür Özel, CHP’nin yeni parti genel başkanı oldu.
Atatürk’ün kurmuş olduğu CHP, birçok badirelerden geçerek yeniden kabuk değiştirmiştir.
İsmet İnönü, Bülent Ecevit derken gençler partiyi ele geçirdi. Türk insanı her zaman ezilenin ve zayıfın yanında yer alır. O neden Özgür Özel’in seçilmesi yeni bir mesaj veriyor.
Özgür Özel’in en az Kılıçdaroğlu ve Bülent Ecevit kadar başarılı olacağını düşünüyorum. Birlik ve beraberlik ilkesi içinde Özgür Özel kucaklayıcı olacak mı?
Bence de olacak. Hele bir süreç başlasın görelim...