Çocukken yaşanılan anıları çocuklara tattırmak için liste yapalım

Abone Ol

Bize çocukken tattırılan ve bizlerin çocuklarımıza tattırmayı unuttuğumuz anılar varmış. Hangimiz küçükken sokakta sırılsıklam terleyinceye kadar koşmadık, oyunlar oynamadık? Hangimiz toprakların içinde ellerimizi çamura bulamadık? Hangi çocuk pikniğe gitmedi? Bizler küçükken hepsini yaptık. Geçenlerde bizlerin küçükken çok yaptığı fakat benim çocuğuma tattırmadığım anı eksikliklerini fark ettim. Listeleyip, tek tek yapmaya karar verdim. Geçtiğimiz hafta piknik yapmakla başladık. Boğaz piknik alanı temiz, tertipli bir alan haline gelmiş, haberimiz yokmuş. 20 TL ücretle mangal, temiz masa ve çöp torbası veriliyor. Eskiden bu yoktu mesela. Herhalde en son pikniğe lise gezisinde gitmiştim. O kadar unutmuşum ki doğayı, koşmayı araba geçmeyen bir alanda top oynamayı, açıkçası tuhaf karşılamadım da değil. Kontrolsüz serbestlik ve zevk alma tadını tekrar yaşadık ve yaşattık. Listeye devam ederken; uçurtma uçurtmak, topraklara batıp çıkmak, kum yığınına tırmanıp gerisinde yokuş aşağı inmek, yağmur yağdığında ıslanmak… Listemiz aslında çok daha kabarık. Daha neler var neler şu an aklıma gelmeyen. Aman terlemesin çok koşmasınlar, hayvan sevdin ellerini yıka çocuğum, sokakta araba gezer evin dışına çıkma, parkta oynarken orayı tutma mikrop var, başkasına çok yaklaşma hasta olma… Daha neler var bizde ve bizim gibilerde… Ben çocukken ne yapabildiysem ortamını buldukça doğru şartlarda çocuğumun da yapması ve tatması gerekmektedir. Yıllar daha çok geçmeden sonunda pişman olmadan listeye başlamalı, işaretleyerek azaltmalı eksik tatları. Çocukların elbette bizim zamanımızda olmayan birçok fazlası var. Önemli olan Kıbrıs kültürünü ve kendi benliğimizi bulma yolumuzu onların patikasına uyarlamak. Bam telime dokunan bir sonraki yazımda yine yeniden görüşünceye dek hoşça kalın.