ÇOK ZOR BAYAN Di CARLO

Abone Ol

Şimdi bazı açıklamalara ve görüşlere yer verelim. Rum lider Hristodulitis, Bayan DiCarlo’nun katılımıyla KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Tatar ve şahsı arasında üçlü görüşme önermiş. Rum lider ayrıca, “Hedefimiz AB’nin müdahil olmasıdır.” demiş ve devamla şunları söylemiş:  “AB’nin hem çıkmazın kırılmasına, hem de Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne belirleyici şekilde yardımcı olabileceğine inanıyoruz.” “Belirleyici” kelimesine dikkat... Edinilen bilgilere göre, Bayan DiCarlo iki tarafın tezlerinin bir noktada birleşip birleşmeyeceğini saptamak istiyormuş. Ancak, henüz araştırma aşamasındaymış. BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs adasında Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın,  “Önümüzdeki haftalarda bazı olumlu gelişmeler için birçok olanak görüyoruz.” açıklaması ilginç ve belki de karşı tarafın tüm açıklamalarının içinde ilk sırada yer alabilecek nitelikte...
KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Tatar, “Egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün kabulü olursa müzakerelere başlayabiliriz.”  dedi ve şöyle devam etti, “Kıbrıs’ın gerçeklerine bakıldığında, Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. Bu konu kabul edilmek durumundadır. Kıbrıs meselesinin konuşulma aşamasında AB’ye yer yoktur. AB’nin bize eşitlik göstermesi mümkün değildir.”
Karşı tarafın (yani BM, Rumlar ve AB) beklentisi ilk aşamada, sorunu çözebilmek amacıyla hem KKTC’nin (en başta Türkiye Cumhuriyeti’nin)  hem de Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bazı ödünler vermesi olabilir. Bilindiği üzere, herhangi bir dünya sorununda tarafların karşılıklı ödünler vermesiyle sonuca gidilmesi kolaylaştırılabilir.  Türkiye ve KKTC’ye karşı uygulanacak strateji, iki tarafında verebileceği ödünler başlığı altında, ancak iki devletli çözümü dışlayacak biçimde karşımıza çıkabilir. Kısacası Bayan DiCarlo’nun işi çok zor...