“Hür ve bağımsız bir toplum olarak yaşayacağız! Yeter ki her zaman yaptığımız gibi gerekli alanlarda tek bir vücut gibi hareket edelim.” Dr. Fazıl Küçük 1983
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluşunun 36.yıldönümü, 15 Kasım 2019 tarihinde KKTC, T.C, KKTC’nin temsilciliklerinin bulunduğu her yerde coşku ile kutlanacaktır. Bu Cumhuriyet kolay kurulmadı. Kuruluşuna gelene kadar çok mücadele edildi, şehitler verildi ve sınırları kanla çizildi. Onun içindir ki sınırları kanla çizilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’i sonsuza dek yaşayacaktır.
Aradan 35 tam yıl geçti, 36. Yıl dönümüne girilecek KKTC’de, Özgürlük Ve Mücadele Liderimiz özlem ve rahmetle andığımız DR. Fazıl Küçük’ün 1983 te söylediği başlıkta ki sözünde olduğu gibi Ada’da ve Ada’nın dışında yaşayan Kıbrıs Türk’leri arasında tek bir vücut olma durumu söz konusu mudur? Sorunun cevabı tabii ki hayır dır. İktidar Partileri ile muhalefet Partilerinin iç siyasetteki politikaları farklı olabilir. Fakat, KKTC’nin geleceği için politikalarında birlikte olmaları gerekmektedir. Bu da ne yazık ki olanaklı görünmüyor. Bir taraf kendini sağ, diğer taraf ta kendini sol görüşlü diye tanımlıyor. Oysa bu çok tehlikeli bir durumdur. Türkiye Cumhuriyeti bunun sonuçlarını acı bir şekilde yaşamıştır. Kaldı ki artık dünya da sağ sol diye kavramlar kalmamıştır.Partilerin ilkeleri ve temel politikalarına göre sınıflandırılmaktadır.
36. yıl Dönümü kutlanacak KKTC’nin, kutlama törenlerinde güzel konuşmalar ve KKTC’nin önemi anlatılarak hamaset dolu konuşmalar yapılacaktır.Bu konuşmaları yapacak olanlar gerçekten KKTC’nin ( Kıbrıs Türk Devleti’nin), yaşamasını istiyorlar mı? Bunun için yaptıkları ve istediklerini ilan ettikleri icraatlar bu isteği doğru yansıtıyor mu? Bana göre hayır.Her zaman söylem ile eylemler birbirini tutmuyor.Bu düşünceye nasıl sahip olduğumu aşağıdaki şekilde açıklamak isterim.
KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Mustafa Akıncı neler diyor ona bir bakalım.” Biz hep 3 unsurun altını çizdik ve bunların referans kavramlarının temelini oluşturacağının bilinci içinde hareket ediyoruz. Bunlar, var olan mutabakatlar, 11 Şubat Ortak Açıklama Belgesi ve 30 Haziran 2017 tarihli Gutteres Çerçevesidir. Siyasi eşitlik, özgürlük, güvenlik içinde iki Kurucu Devlet’e dayalı Federal bir ortaklığın oluşturulması kararlığımız devam ediyor.” Yani egemen eşitlik yok, iki Kurucu Devletli federal yapı. Anayasalarda iki Kurucu Devlet kavramı, egemenliği ifade etmemekte ve örnek Anayasalarda bulunmamaktadır. Böylece KKTC ’nin yaşamına son vermek anlamına gelmektedir.
KKTC muhalefet partisi CTP’ nin Genel Başkanı Sn. Tufan Erhürman neler söylemiş.” Şimdiki Hükümet’in iki Devlet tezi gerçekçi değildir. Federasyon, BM şemsiyesi altında yürütülen bütün gelişmelerin temel zeminidir.” Yani siyasi eşitlik zeminine oturtulmuş Federasyon istemektedir. İki Devleti Gerçekçi görmeyerek KKTC’nin yaşamına son verilmek istenmektedir.
KKTC Hükümeti tarafı ne söylemektedir. KKTC Başbakanı Sn. Ersin Tatar neler söylemiş” Biz sadece bir çözüm modeline odaklanmış değiliz. Bir devlete sahibiz ve o devletin kıymetini biliyoruz. Daha çağdaş ve daha yaşanabilir bir yapıya kavuşması için çalışıyoruz. O nedenle Kıbrıs Türk’ü “ Bir anlaşma olsunda nasıl isterse olsun” noktasında değildir. Devleti vardır ve o devletine sahip çıkacaktır. Çözümde o devletin varlığının kabulü ve Kıbrıs Türk’ünün hak ve hukuk ile uluslararası camiaya dahil olması ile sağlanacaktır.” Açık olarak anlaşılacağı üzere KKTC’nin yaşamının devamını istemektedir. Söylem ve eylemleri bir olmayanlar var değil mi?
Bu bağlamda Gezici Araştırma Şirketinin yapmış olduğu 26-27-28 Ekim 2019 tarihlerinde yapılan bir anketin sonuçlarından alıntılar yaparak sizlere aktarmak istiyorum. Yarın milletvekili seçimleri olsa UBP %42.6, CTP %25.3, HP %11.9, TDP %6, DP %4.8, oy alabiliyor. Olası Cumhurbaşkanları arasında halk birinci turda Cumhurbaşkanını seçemiyor. İkinci Turda olası Cumhurbaşkanı adayları sn. Mustafa Akıncı, Sn. Ersin Tatar, Sn. Kudret Özersay, Sn. Tufan Erhürman, Sn. Serdar Denktaş, Sn. Erhan Arıklı arasında kim karşılıklı gelse Sn. Ersin Tatar Cumhurbaşkanı oluyor.
Yapılan ankette gündemi aydınlatacak araştırmalarda yapılmış. KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı’nın görüşmelerde kendilerine rahatsızlık verecek taviz verdiğini düşünüyorlarmı? Sorusuna cevaplar, %60.5 evet çıkmış. Hangi konularda; Garantörlük %25.2, Güzelyurt verilmesi %20.6, Kıbrıs Türk’ünün veto hakkının kaldırılması %13, Türk askerinin Ada’dan çıkışı %20.2, Tümü %21.Kıbrıs Türk Halkı nasıl bir çözüm önerisi istiyor? İki ayrı devletli çözüm %78.6, Rumlar ile Federasyon %16.3, Konfederasyon %5.1. Kıbrıs Türk Halkı , Rum tarafının çözüm istediğine inanıyor mu? %87.1 inanmıyor.Bu sonuç bana göre çok önemli ve Dünyaya karşı kullanılacak bir durumdur. Neden mi? Halk arasında yapılan anketler Güvenilir bir şirket tarafından yapılırsa gerçekleri ortaya koyan, analize elverişli sonuçlar doğurur da ondan.Kaldı ki Gezici Araştırma Şirketi’nin KKTC’de yaptığı anketler gerçeğe yakın çıkmıştır.Bu verilere göre de Kıbrıs Türk halkı, İki Devletli çözüm ve buna göre Politika takip edecek Cumhurbaşkanı seçmek isteyeceklerdir.
İki Devletli çözüme, halk arasında araştırma yapmadan ,çareler aramadan, formüller ortaya çıkarmadan gerçekleri yansıtmıyor diyen ve siyasi eşitliğe dayanan federasyon modelini görüşmek üzere Rum Tarafında AKEL ile görüşmeler yapan CTP Lideri ve olası Cumhurbaşkanı adayı Sn. Tufan Erhürman’a ne kazandırır anlamakta zorluk çekiyorum.Bunun cevabını kendisi ve partisi de anket yaptırarak verir umarım.
KKTC’nin önceki Görüşmecileri olan Sn. M.Ergun Olgun ve Osman Ertuğ’un T.C Dışişleri Bakanı Sn. Mevlüt Çavuşoğlu himayesinde 31 Ekim 2019 tarihinde düzenlenen 6. Uluslararası İstanbul Arabuluculuk Konferansı esnasında, Uluslararası kuruluş ve uzmanlar yanında Türkiye’yi ziyaret eden BM genel sekreteri Gutteres’e birlikte imzaladıkları bir mektup verdiklerini, 8.11.2019 tarihli Kıbrıs Halkınsesi Gazetesi internet sayfasından öğrendim. Mektubun içeriğinde çok önemli konular vardı. Ben sadece son bölümde olanı aktaracağım.” Fedaralizmi, uzlaşı konusunda tek seçenekmiş gibi, bir dogma olarak kullanmaktan vazgeçmenin zamanının geldiğine inanıyoruz; Kıbrıs’taki mevcut çıkmazı aşacak ve iki halkla onların mevcut siyasi yapılarının iyi komşuluk ilişkileri ve barış içinde yaşamalarını sağlayacak, yeni, ezber bozan fikirlere kapı açılmalıdır. Bu konuda dünyamızda faydalanabileceğimiz yeterli çözüm modelleri bulunmaktadır. Herhangi yeni bir süreç, bu güne kadar sonuç vermemiş olan daha fazla kağıt veya reçete üretmeye değil, iki egemen eşit halk ve onların siyasi yapıları arasındaki ilişkinin geleceğinin koşullarını saptamaya yönelik olmalıdır.”
Sn.M.Ergun Olgun ve Sn. Osman Ertuğ’un yazmış oldukları mektup içeriğinde belirtmiş oldukları, yıllardır bizim düşündüklerimiz ve olmasını istediğimiz konulardır.Bu güne kadar BM yetkililerine sadece Rum tarafından mektup gönderildiğine tanık oluyorduk.Bu önemli günlerde, sn.Olgun ve Sn Ertuğ’un bu mektubu sn.Genel Sekretere vermesini çok önemsiyorum ve ikisini kutluyorum. Bu konuları, biz değerli Başkanım Ahmet Göksan ile birlikte Kıbrıs Türk kültür Derneği’nin Yönetim Kurulunda görev yaptığımız dönemde 17 Haziran 2013 tarihinde İzmir’de Yaşar Üniversitesi İle beraber yaptığımız ve Akademisyenler, Büyük Elçi ve Emekli Büyük Elçiler,Müzakereciler(Ergun Olgun,Kudret Özersay),strateji alanında çalışan uzmanlar ile dış ülkelerden katılımcıların katıldığı “Kıbrıs-Yerleşmiş Kalıpları Dışında Düşünme Zamanı” konulu Çalıştay da tartışarak Sonuç Tebliğini de İngilizce ve Türkçe olarak yayınlamıştık.
Sn. Olgun ve Sn. Ertuğ’un bu mektupta belirttikleri konuları KKTC’deki ilgili kişilere de anlatması gerekmektedir. Şu anda Hükümet aynı görüşleri savunmaktadır onun için daha kolay olabilecek bir dönemde olduklarını düşünmekteyim.Başta değerli Başkanım Sn.Ahmet Göksan olmak üzere bizlerde artık Ulusal Konsey kurulmalı ve bu konular burada tartışılarak tek bir ses çıkacak şekilde çözüm formülü bulunsun diyoruz.Birlikte hareket etmeye ihtiyaç vardır.Gezici anketine göre Kıbrıs Türk Halkının %78.6 sı da İki Devletli çözüm istemektedir. Nisan seçimlerine kadar Ulusal Konsey de İki devletli çözüm önerilerini ortaya koymalıyız.Bu Konseyde kurulacak bu yapıdan da vazgeçmemiz gerekiyor.
Bizde Kıbrıs Türk gençliğini, genç ve başarılı siyasetçileri,Partileri, Sivil Toplum Örgütlerini,Değerli halkımızı, Dış Ülkelerin kuklası olmadan Kalıp Dışı Konuşması ve öneriler getirmesi için göreve çağırıyoruz.Nisan 2020 Tarihine az kaldı.Unutulmasın ki “Kuklalar gösteri (oyun) bittiği zaman sandığa konur.”
Yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.
Mutlu, sağlıklı,bilgili ve uyanık olalım.