Dövizin alıp başını gittiği şu günlerde “hayat pahalılığında %2.5 civarında gerileme var” gibi insan itidalini zorlayan açıklamalar yapılıyorsa, bu ülkenin dingili koptu demektir!
En elzem tüketim maddeleri arasında sayabileceğimiz sebze fiyatları başta olmak üzere, birçok tüketim maddesindeki etiketler astronomik rakamları gösteriyorsa ve bu yükselişlere dur diyebilecek bir makam bulunmuyorsa işimiz Allaha kaldı demektir!
Hele dövize endeksli maddeler ve de ithal malı ürünler için söylenebilecek söz bitmiştir, tükenmiştir.
Asgari ücretin açlık sınırına gelip dayandığı, hele araba, ev almanın artık hayal olarak algılandığı, bunlar bir tarafa karın doyurmak için insanlarımızın hırsızlık yaptığı günlerden geçiyoruz.
Devletin, hükümetin bu kötü gidiş karşısında her hangi bir önlem aldığını ya da alacağını duyurduğu bir beyanatını işittiniz mi ?
“Dövizin yükselişi karşısında hükümet olarak şu, şu önlemleri aldık, vatandaşlarımızın bu yükselişten en düşük düzeyde etkilenmelerini sağlayabilmek için şu önlemleri aldık” doğrultusunda bir açıklamasına şahit oldunuz mu?
Buna karşı onlar şu günlerde temeli yalan olan, insanlarımızı “acaba bir kez daha nasıl aldatabilirim” e dayalı propagandalarla Cumhurbaşkanlığı seçimlerini koparmaya çalışıyorlar.
Ülke yangın yerine dönmüş, ,insanlar açlık sınırında sürünüyormuş kimsenin aldırdığı yok, umurlarında değil!
Bunlarla ilgilenen yok.
Şimdilerde bir anket modasıdır gidiyor. Yalana ve yanılgılara dayalı sonuçlarla seçim götürmeye çalışıyorlar.
Kim Eroğlu ile yarışacak, ikinci tura Eroğlunun karşısında kim kalacak, bunlarla halkı uyutmaya uğraşıyorlar.
Hele Başbakan ortalarda yok. Genel Sekreterinin “Talat CTP ye iyi gelir “açıklamasının ardından suskunluğa gömülmüş gibi bir davranış sergiliyor.
Ülke adeta dingili kopmuş kamyon gibi iniş aşağı firivil gidiyor!