DİSİ, Meclis yasa değişiklik tasarısını geri çekerken

Abone Ol

10 Şubat 2017’de Rum Temsilciler Meclisi’nin  “15 Ocak 1950  Enosis Plebisiti’nin Rum okullarında okutulması ve kutlanması yönünde alınan karar sonrası  kopan  görüşmelerin  ardından sayın Akıncı “..Meclis kararını düzeltiniz, hemen ertesi günü masaya dönerim..” söyleminden 1 ay sonra  22 Mart günü Rum Meclisi Parlamento Komisyonu’nda konu yetkinin  Meclis Eğitim Komitesi’nden alınarak Rum Eğitim Bakanlığına verilmesi yönündeki karar alınmış ve ivedilikle  7 Nisan’da görüşülmek üzere Meclis’e sunulmuştu!...

Son dakika haberlerine bakılırsa  DİSİ, söz konusu yasa  tasarısının  ivedilikle   görüşülmesi  önerisini geri çekti!... Rum’u tanımayan ve/veya tanımak istemeyenlerin bilgilerine…

Eğitim Bakanı olacak kişi de ancak Rum Ortodoks Kilisesi’nin onayı ile atanabiliyorsa  ilerleyen günlerde  bu karar değişse bile kafalarda  bir değişiklik olmayacaksa kafalar ayni kalacaksa, değişen bir şey olmayacaktır, sadece yetkili makam değişecektir.  Rum bizi uyutmak için ne yapacak? Geçici bir süre için Rum  Eğitim Bakanlığı sessiz kalacak ama onlar yine okullarında 15 Ocak 1950 Enosis Plebisiti’nin  ve de  EOKA’nın faaliyete geçiş   hedeflerini okutmaya ve yıldönümlerini  kutlamaya devam edeceklerdir. 

Rum Meclisi Parlamento Komisyonu’nda 22 Mart’ta alınan kararın ardında  sayın   Akıncı Anastasiadis ile sosyal bir gecede bir araya gelebileceğini Eide’ye aktarmıştı!... Nitekim bu gelişmeler üzerine BM Genel Sekreteri Eide, sayın Akıncı ve Anastasiadis’i 2 Nisan günü akşamı,  Ledra palace Otel’de düzenlediği yemekte  bir araya getirmişti!...

Sayın Akıncı’nın görüşmedeki hedefi Güven arttırıcı Önlemleri konuşmak; yeniden başlayacak görüşmelere bir tarih belirlemek  ve  görüşmelerin metedolojisinin  değiştirilmesi idi ve bunu basın yoluyla da  dile getirmişti.

Ama görünen o ki  yemeğe  gelirken pek de nazlı geliyordu!..  Anastasiadis 28 Mart günü; 25 Mart ve 1 Nisan etkinlikleri dolayısıyla Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocas ve de Başpiskopos II. Hrisostomos’un da hazır bulunduğu  törende yapmış olduğu konuşmada   konu edilen yemekle ilgili olarak;  “Eğer  hedef veya amaç Güven Yaratıcı Tedbirleri görüşmekse, sanırım  bu    görüşmenin bir yararının   olmayacağı” mesajını veriyordu…

Yemek öncesi yapmış olduğu açıklamada ise  Sayın Akıncı: “..Rum Meclisi ELAM’ın tuzağına düştü. Bunun düzeltilmesi için  DİSİ Başkanı’nın   attığı adımı destekliyorum.. Güven Yaratıcı Önlemlerin   hayata geçirilmesi lazım. Güven Yaratıcı Önlemleri ana konuları perdelememek için   gündeme getirmiyorum. Pazar gecesi önümüzdeki  dönemin yol haritasının   belirlenmesi şarttır. BM mekik diplomasisini arttırmalıdır..”  diyordu.

Yine söz konusu yemekte  tarafların açıklamada bulunmayacaklarının sözünü vermesine rağmen Rum liderliği sayın Akıncı’yı suçlamaya başladı. Nitekim  Rum Sözcü Hristodulidis, müzakerelerin başlaması ile  Rum  Meclisi’nin Enosis’in  okullarda kutlanması kararının ilgili olmadığını söyleyerek , “Müzakerelerin başlamamasının  tek sorumlusu Akıncı’dır” dedi.

Basınımızda yer alan haberlere göre söz konusu yemekte Anastasiadis’in   müzakerelerin gecikmeksizin ve hiçbir şart koşulmadan başlamasını istediği, Akıncı’nın ise  Rum Meclisi’nin  Enosis’le ilgili yasayı bertaraf etmeden müzakerelerin   başlamamasında ısrar ettiği belirtildi.

Bu noktada  sayın Akıncı’ya sormak ihtiyacı duyduğumuz sorular var!... Konu Enosis kararı nasıl bertaraf olacaktır? “15 Ocak 1950 Enosis Plebisiti’nin” Rum okullarında okutulması ve  kutlanması yönünde  Rum Temsilciler Meclisi’nin aldığı  karar, yapılacak bir değişiklikle bu yetkinin Meclis Eğitim Komitesi’nden alınarak  Rum Eğitim Bakanlığına verilmesiyle her şey unutulacak mıydı ?

Ayrıca  Rum Meclisi’nin Enosis yönünde aldığı karar ne ilktir, ne de son olacaktır!.. Rum Meclisi’nin   30 Temmuz 1964 ve 26 Haziran 1967’de Enosis konusunda aldığı kararlar vardır ve halen yürürlüktedir, bu kararlar halen  geçerli iken nasıl görmezden gelebiliriz? Yine  görüşmelerin bir an önce başlaması için  ve yapılan hatanın düzeltilmesi için  faaliyet gösteren AKEL’in  3-6 Mart 1966’da  kendi 11’nci Kurultayı’nda aldığı Enosis kararı varken  bu insanlarla  bir arada yaşamak için görüşmelere devam edilebilir mi?  

Dün olduğu gibi bugün de Rum-Yunan ikilisi  Megali İdea hayalleri ile yaşarken; kanaatimizce bu kararların gölgesinde  görüşmelere  koptuğu  yerden başlanamaz, Rum liderliğine güvenilemez!...

Kıbrıs Türk halkı olarak birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, anavatanımızla işbirliği içerisinde  KKTC’nin tanınmasının sağlanması için  bir yol haritası çizmek durumundayız…