Doğu Akdeniz'in önemi ve kurulan stratejik ortaklıklar

<p class="MsoNoSpacing"><span>Rum liderliği geçmişte

Abone Ol

Rum liderliği geçmişte  görüşmeleri dinamitlemek için  Barbaros Hayrettin Paşa Gemisinin  Akdenize açılmasını bahane ederek  “Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi  çekilmezse  masaya oturmayız” demişti.  Türkiye de görüşmelerin akamete uğramaması için konu  gemiyi geri çağırmıştı…Yine  günümüzde görüşmelerin sürdüğü bir dönemde kaç yıldan beri Kıbrısta yapılması gereken askeri tatbikatlar KKTC ve Türkiye tarafından Güven Yaratıcı önlemler ve iyi niyet çerçevesinde  ertelenmektedir.

 Ama Rum tarafı kendi açısından farklı hareket ediyor  ve ses veren de olmuyor!.. Zaman zaman Güney Kıbrıs limanlarına  ABD,  Israil, Mısır, Rusya ve  Fransadan askeri gemiler geliyor. Bölgede askeri gemiler ve savaş uçaklarıyla zaman zaman  tatbikatlar yapılıyor. Rusya ve Fransa  GKRYden askeri üs istiyor. Rum-Yunan ikilisi Türkiyenin  ve de KKTCnin yeterli tepki göstermemesini fırsat bilerek  Türkiyeyi ve KKTCni dışlayan  stratejik anlaşmalar ve de ittifaklar  yapıyor. Demek oluyor ki Güven Yaratıcı Önlemler tek taraflı işlem görüyor…

Rum-Yunan ikilisinin bu girişimleri yanlıştır. Olası bir Federal devlet gibi siyasi bir çözümde   bu anlaşmaların yürürlüğe girmesi söz konusu olurken  ve .böyle bir durumda Türkiye dışlanmış olacaktır. Konu anlaşmaların geçersizliği ilan edilmelidir. Aksi halde olası bir siyasi çözümde  Federal bir devlet kurulması durumunda  anavatanımız Türkiyeye karşı bir tehlike çemberi oluşacaktır…

 Yapılmak istenen Türkiyeyi    Adanın zenginliklerinden uzaklaştırmaktır. Rumların bu  noktada yapmak istedikleri garantör devlet Türkiyeyi garantörlükten ve de  Adanın zenginliklerinden uzaklaştırmaktır. Rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanımız Denktaş ve anavatanımız Türkiye bir zamanlar  doğalgaz için  tek taraflı arama yapılmasını “savaş nedeni” sayıyordu.  Şimdilerde yapılan ittifaklar ve anlaşmalar daha da ciddi boyutlarda ama ses veren yok… Şimdilerde değişen ne var? KKTCde sessizlik var, anavatanımız Türkiyede sessizlik var ama neden!...

Rum-Yunan ikilisi , KKTCni yok farz ederek ve dışlayarak Doğu Akdenizde  ikili stratejik anlaşmalar ve yeni ittifaklar yapıyor. Rumların Israil ile  ve de Mısırla yaptıkları anlaşmalar  küçümsenemez...Kıbrıstan çıkarılacak doğalgazın  Yunanistan üzerinden dağıtımı gündemdedir.   Garantör devlet Türkiye  devre dışı bırakılarak  yeni ortaklıklar oluşturuluyor.  Her şey ortada iken sessizliğimiz  neden?

Anastasiadisin  özellikle doğalgaz konusunda başlattığı  stratejik ortaklıkları giderek genişliyor ve de bu ortaklıkların her birinde  Yunanistan  da yer alıyor!..Güney Kıbrıs, Mısırın Türkiye ile bozulan ilişkilerini değerlendirerek  Mısırla olan ilişkilerini önemli bir noktaya taşımayı becermiştir.

Güney Kıbrısın Rusya ile olan ilişkileri üst düzeyde. Özellikle bozulan Türkiye-Rusya ilişkileri sonrası Rus Turistler Güney Kıbrısa yönlendirilmeye başlandı.  Madalyonun diğer yanına baktığınız aman AB, Rusyaya ambargo uygulamaktadır.Güney Kıbrıs da AB üyesidi.  Ama  Rusya-Güney Kıbrıs ilişkileri;  AB-Rusya  ilişkilerinden olumsuz etkilenmemektedir.

İngilterenin  lojistik  destek sağlamak ; Ortadoğuda ve  Akdenizdeki gücünü korumak   ve özellikle  Ortadoğudan petrolün  akışının güvenliğini sağlamak  için Kıbrısa ihtiyacı vardır ve İngiltere bu  ihtiyacını mevcut Ağrotur ve Dikelya askeri üsleriyle giderme hedefindedir.

Diğer yandan  AB, Akdenizdeki üstünlüğünü sağlamlaştırmak için Kıbrısa ayrı bir önem vermektedir. Güney Kıbrısı da ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyeti olarak  ABne  üye yapmasının  esas nedeni de budur.

Sonuç olarak, Kıbrıs, Türkiyenin  güney sahillerinin güvenliği açısından  çok önemli bir stratejik  konuma sahiptir. Ancak Kıbrısın  anavatanımız Türkiye için önemi  en başta  adada yaşayan  ve ayni soydan gelen  , ayni dili ve ayni kültürü,  paylaşan  Kıbrıs Türk halkının varlığından ve  Kıbrıs Türk halkını bu Adadaki varlığını korumak , yaşatmak ve geleceğe taşımak adına verdiği mücadeleden  kaynaklanmaktadır.

 

Anavatanımız Türkiyenin  hedefi Kıbrısta adil ve kalıcı barışın sağlanmasına yardımcı olmak ,  Kıbrıs Türk halkının  barış, özgürlük ve güvenlik içinde  yaşamasını  temin etmek  ve Kıbrısın  bölgede bir barış adası olmasını sağlamaktır…