Dokunulmazlık elbette kalkmalı.
Ve hatta gerekirse tüm meclisin.
Kürsü dokunulmazlığı neye yetmiyor.
Milletvekili olmak suç ertelemesi gerektirmez.
Suç, yasalara uymamaktır.
Ceza ise bu davranışın bedeli.
Hal böyle iken dokunulmazlığa sığınmak niye?
Dokunulmazlık adı ile adaletten kaçılıyor.
Varsa bir suç, gider aklanılır ve gelinir.
Bu hengamelere de gerek kalmaz.
Ama bahsedilen 40 yıllık statüko.
Elbette direnç olacaktır.
Ama bu dirence de direnmek şart.
Ki Özersay direniyor.
Hükümet de direniyor.
*****
Çaluda, konuyu kişiselleştirmemeli.
Ama konu Çaluda ile sınırlı da kalmamalı.
Yani günah keçisi yapılmamalı.
Ki zaten, Çaluda ile ilgili iddialar ortada.
Bunlardan çok daha ciddileri var.
Özellikle geçmiş dönemlere dair.
Ve hatta daha da öncelere dair.
Beklentimiz, topyekün bir vaka olması.
Çaluda ile başlayıp bitmemesi.
Sosyal medyada kahramanlıkla kalınmasın.
Realiteleri görmek lazım.
Halka verilen sözlerin tutulması lazım.
Rüşvet kavgaları ile ilişkili isimler gibi.
Banka hesapları ile ilgili isimler gibi.
Ercan sözleşmesinin uzatılması gibi.
*****
Dokunulmazlıklarda varılacak hedef ortada.
Önemli olan günü geçiştirmemek.
Bu minvalde verilen sözler de ortada.
Beklentilerin çıtası çok yüksek.
Bu sebeple kamuoyu Çaluda ile tatmin olmaz.
Ayni şekilde mal beyanlarını bekliyoruz.
Açıldı, açılacak, açılıyor dedikleri.
Hade bakalım.
Yapın bir hissa da onları da görelim.
Artmış mı servetler, çoğalmış mı liralar?
Hasılıkelam beklentiler hala yüksek.
Bet ofisleri, gece kulüplerini geçtik.
Şimdi sırada dokunulmazlıklar var.
Ardından mal beyanları var.
Sonrası Nereden Buldun Yasası var.
Hesap sorma, şeffaflık, falan filan yani.
Biz hala oralardayız.
Bakalım hükümet nerelerde olacak?