Döner Sermaye ve Performans

Abone Ol

 

        
Döner sermaye, özellikle kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet kalitesini artırması için ihtiyaç duyulan mal  ve diğer hizmetleri  alabilmesi ve verebilmesi için Devletin maliyesinin bir işletme sermayesi vererek başlattığı kurum içi mali etkinliklere verilen genel addır.  

 Başka bir deyişle; Kamu maliyesi alanında belirli ve sürekli bir amacın elde edilmesi için genel veya katma bütçeden bir miktar paranın, azaltılmamak şartı ile ilgili kuruluşa veya bu kuruluşla ilgili hastane veya işletmelere verilmesi, sermaye aktarması ve bu sermayeyle tüm mali faaliyetlerin döndürülmesi olayına döner sermaye denir.

Hangi İhtiyaçlar döner sermaye yöntemini yaratmıştır? Daha önceleri sadece hastalar sağlık hizmetlerinin hizmet alıcısı olarak kabul edilirken, bugün gerçek anlamda sağlık hizmetleri sürecine iştirak eden tüm bireyler hizmet alıcı veya kapitalist literatüre uygun “Müşteri” olarak kabul edilmektedir. Günümüzde hizmet alıcıların veya hastaların memnuniyeti müşteri memnuniyeti olarak tanımlanır.  Bu ise hastaların tatmin, ihtiyaç ve taleplerin karşılanma düzeyini gösterir. Sağlıkta Pazarlama kitapları Müşteri memnuniyetini  “müşterilerin satın alma eyleminden önceki beklentileri ile satın alma gerçekleştikten sonra ürünün veya hizmetin gösterdiği performans arasındaki farklılıkları değerlendirmesine yönelik tepkisidir” şeklinde tanımlar. Hastalar ise  bir sağlık kuruluşunun ürettiği ve sunduğu sağlık hizmetlerinden haberdar ve bu hizmetten yararlanma fırsatı olan veya daha önce bu hizmetlerden yararlanmış kişilerin tümüdür.

Çağımızda sağlık hizmetlerinde verilen hizmetlerin hizmet alıcılarının, hastaların  memnuniyetiyle ölçüldüğünde bunun tam istenilen seviyede olmadığı tüm dünya ülkeleri için geçerli bir sonuçtur. Bundan dolayıdır ki tüm dünyada sağlıkta memnuniyeti yükseltmek ve iyileştirmeyi sürdürmek için bir devinim devam edecektir.

Memnuniyeti ve verimliliği artırmak, bürokrasiyi ortadan kaldırmak veya azaltmak için hizmet sunucuların memnuniyetini de sağlamak için gelişmiş çağdaş ülkelerde aslında  bir  “yerinden yönetim” şekli de olan Döner Sermayeli işletme modelleri  sağlık servislerinde ve hastanelerde de uygulanmaya başlanmıştır.

Döner Sermaye sadece hasta memnuniyeti veya çalışan memnuniyeti için geliştirilmiş bir model de değildir elbette. Sağlık için konuşacak olursak, kamu sağlık işletmelerinin israftan kurtulan, daha rantabıl, fizibıl  olması, genel kamu bütçesine daha az yük olması, daha hızlı karar verebilen ve uzun bürokratik işlemleri aşabilen bir yapıya ulaşabilmesi için Döner Sermayeli işletmeler model olarak onlarca dünya ülkesinde  uygun görülmüştür. Dünyanın birçok ülkesinde kullanılan döner sermaye sistemi, devlet kuruluşlarına sürekli olarak genel bütçeden ödenek ayrılmasını da engeller. Döner sermaye sisteminin etkin bir biçimde yürütülmesiyle birlikte devletin genel bütçesi sürekli olarak ilgili kuruma ödeme yapmak zorunda kalmadığından, bu durum ülke ekonomisi bütçe dengesi açısından da oldukça önemlidir.

 Türkiye Cumhuriyetinde Döner sermaye aslında bazı devlet kurumlarında 1930 yıllardan beridir uygulanmakta ama işlevsel olarak 1980’li yıllarda daha yaygın ve efektif olarak uygulanmaya başlamıştır.  Türkiye’de bu uygulama sadece Sağlık bakanlığında değil yıllardır birçok bakanlığın ilgili daire ve kurumlarında çeşitli Döner Sermaye modelleri uygulanmaktadır.

Devlet kuruluşlarının faaliyetlerini sürdürmeleri için döner sermaye tahsis edilmesiyle birlikte bir defaya mahsus olmak üzere bir ödenek ayrılmaktadır. Devletin genel bütçesinden tahsis edilen döner sermaye ödeneği ( ilgili Bakanlığın Genel yıllık bütçesinden maaşlar dışındaki kalemden), devlet kuruluşunun döner sermaye sistemine geçebilmesini sağlar.

 Döner sermaye sistemine dahil olan devlet işletmesi faaliyetlerini sürdürerek verdiği hizmetlerin karşılığında ürettiği faturalar ilgili geri ödeme kurumundan ( hizmet verilen hastanın bağlı bulunduğu kurum- sosyal sigorta- ihtiyaç sandığı,v.d) tahsil edilerek para akışı sağlamaya başladığında, kazanılan para döner sermayede gelir olarak kayıt altına alınır.

Harcamaların döner sermayeden yapılması ile birlikte gelir gider döngüsü kurulur ve döner sermaye sistemi efektif bir biçimde işlemeye başlar. 

Kuruluşlar yürüttükleri faaliyetler sonucunda elde ettikleri parayı genel bütçeye değil, döner sermaye bütçesine gelir olarak kayıt etmekte ve böylece sermaye yeniden kullanılabilir hale gelmektedir. Buraya başlangıçta tahsis olunan ödenek, diğer normal ödeneklerde olduğu gibi yok olmamakta, gelir-gider akımı içinde devamlı olarak kullanılabilmektedir. Faaliyetleri sonucunda elde ettikleri gelirleri de genel bütçeye değil döner sermayeye gelir kaydedilmekte, böylece ilgili kamu kurulunca sermayenin tekrar kullanılması imkânı doğmaktadır.

Devam edecek.