Dövizin, dolar, euro ve sterling ‘in Türk lirasına karşı, süratli değer kazanarak tırmanışı, ülkemizde deprem yarattı. Kimi sanayicilere, Ticaret odası yetkililerine göre de TSUNAMİye neden oldu.
Kısacası KKTC ekonomisi feci şekilde etkilendi.. Özellikle de dövizle alış verişlerde, borçlarda, kredilerde sarsıntılar çok ağır oldu. Bu kritik durum karşısında, döviz kurlarını denetim altına almak ve tırmanışı önlemek için Kalyoncu hükümeti, önlemler alma çalışmaları başlattığını duyurdu.
Bizim yetkililerin ne gibi etkin önlemler alabilmesi olasıdır, düşündünüz mü ?
Ekonomist olmak gerekmez.
Bakınız, KKTC nin kendi parası var mı ? Yok. Kullanımda olan Türk lirası.
Türkiyede dahi etkin önlem alınamazken, Merkez bankası ve hükümet başa çıkamazken, KKTC hangi önlemi alabilecek ve de uygulayabilecek ?
Dövizle ev, araba, kredi, borç alanlar, ticaret yapanlar, mukaveleler imzalayanlar, geri ödemeyi nasıl yapacak ? Ay sonu, taksit olarak 1-2 bin TL öderken bunun iki katını şimdi nasıl ödeyecek, nasıl geçinecek ?
Fikri Torosun da vurguladığı gibi, döviz, ülkemizde TSUNAMİ yarattı. Bu selden, felaketten kurtulma yolları, en az zararla kapatılabilir mi ?
Ben bilmem, bilen birileri bize de anlatsaaa...
ALDIK VERMEYİZ
Rum halkı, 1974 savaşından ve 1975 nüfus mübadelesinden sonra taşınmaz mallarından oldu. Bu bir gerçek. Ama, 1955-60-63-74 ve sonraları Kıbrıs Türklerinin köylerinden, mallarından, bahçelerinden vs. silah zoruyla kovuldukları da bir gerçek değil mi ?
Bu acı gerçek, yıllarca, Türk tarafınca neden gündeme getirilmedi ? Neden hak talep edilmedi ?
Bana verilen bilgilere göre, evini, malını, bağını bahçesini kaybetmiş, başka yerlere göçmüş Türk Kıbrıslıların “dava açma, hak arama” girişimleri Rahmetli Denktaş tarafından engellenmiş. Gerekçe de ne idi bilir misiniz ?
Talep edip, mahkemelere başvurulursa, “Kıbrıs Cumhuriyeti ve mahkemeleri tanınmış” olurmuş.
Kurnaz Rumlar ve liderleri, Kilisenin de yardımları ile Avrupa İnsan Hakları mahkemesinde davalar açarak kazanırlarken bizimkiler ne yaptı ? Rum mahkemelerine baş vurmak engellendi. Avrupa mahkemeleri yalnız Rumun davalarına mı bakacaktı ?
Titina Loizudu, Alexi, davaları kazanıp, “yıllarca kullanamadıkları için” milyonlarca dolar tazminat kazandı. Mülk ve tapu yine kendilerinin kaydı ile..
Bizim mal mülk kaybeden, yerlerinden olan kardeşlerimize yardım ederek Avrupalarda dava açan, açtıran oldu mu? Olmadı, hatta, engellediler.
Yazıklar olsun!!
Şimdi ,ellerinde geçer tapu bulunan Rumlar gelip rahatsız ediyormuş, mallarında oturan Kıbrıslı Türkleri Çıkınız, bu mal benimdir......Eğer bu gerçekse, polis, mahkemeler, KKTC yetkilileri nerede ?
Yoksa, hala daha, savaştık, kan döktük aldık, bizimdir- Eroğlunun da bir zamanlar mideden attığı gibi, “BİR ÇAKIL TAŞI VERMEYİZ”- havası mı estirilmek isteniyor ? Birkaç kez haritaların teati edildiği, toprak tavizi kabul edildiği halktan neden gizleniyor ?
Hukuk ve uluslararası kanunlar yolu ile hak aramak yalnız Rumlara mahsus mudur ? Bizim insanlarımızın da ,en az onlar kadar, hakları vardır. Yok mudur ?
O halde ne bekleniyor ? Sizler de uluslararası mahkemelerde, AB de, BM de neden hak aramıyorsunuz?..Aldım , benimdir havasından kurtulmaya bakmıyorsunuz.
Tazminatmış, takasmış, iadeymiş, satışmış....
Türk Kıbrıslının 1955 lerden beri ellerinden alınan, işgal edilen mallarının hesabı hiç sorulmayacak mı ?
İnşallah, Sayın Akıncı ve ekibi, müzakere masasında “toprak ve mülkiyet” konuları ele alındığında Kıbrıs Türklerinin haklarının da taa eskilerden beri varolduğunu vurgular...veee...Olumlu sonuç alır..