DR. FAZIL KÜÇÜK DİYOR Kİ;

Abone Ol

EĞİTİM VE GENÇLİK ÜZERİNE (2)

 

 

              “Bugünün yavrusu , yarın bu Ada mukadderatını elleri arasına alacaktır. Ona emanet edeceğimiz bu vatan, ancak onun sağlam bir irade, sarsılmaz bir iman ve hiçbir tehlikeden yılmayacak azme sahip olması ile kabil (olanaklı) olacaktır.”Dr. Fazıl Küçük 1957

                Bir ülkenin en önemli yatırımı çocukları ve gençleri üzerine yapacağı yatırımlardır. Buda milli eğitim ile gerçekleşebilir. Yazımın birinci bölümünde belirttiğim üzere bireyleri , yabancıların eğitim sistemi  ile yetiştirmemeliyiz. Bireyleri modern, çağdaş ve milli duygularımızla düzenlenmiş kendimize ait olan ezberciliğe dayanmayan eğitim sistemi ile yetiştirmeliyiz.

                 İkinci bölümde Kıbrıs Türk’ünün Özgürlük ve Mücadele Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün gençlik üzerine söylemiş olduğu sözlerini sizlere aktarmak ve sizleri ve ülkelerimizi yönetenleri düşündürmek    istiyorum.

                  “Aziz arkadaşım Rauf Denktaş, sana daha evvelde söyledim. Emin ol ki gençliğin yolu üzerine, tahmin edemeyeceğimiz engeller  dikilecek , uyanmaya başlayan gençliği, Hükümete karşı isyankar ,ara bozan bir parti diye göstermeye çalışacak olanlar bulunacaktır. Bunlara, yapacağımız işlerle cevap vereceğiz. Kendilerine bilfiil göstereceğiz ki  gayemiz , hedefimiz, didinmemiz yalnız varlığımızı kemiren , bizi günden güne daha acınaklı bir derekeye getiren dertleri meydana çıkarıp onların tedavisi ile uğraşmak içindir…

                   Biz, bulunduğumuz acınaklı vaziyeti bizden sonra gelecek olanlara bırakmak istemiyoruz. Yine istemiyoruz ki yüz kızartıcı ve bizlere lanet ettirici bir eser bırakalım.

                   Aziz Türk kızları! Ben ve arkadaşlarım bugünkü genç nesilden imdat istiyoruz. Bu genç nesildir ki önünde bulacağı maniaları(engelleri) çiğneyecek ,bakir ormanlar kadar korkunç engelleri yıkacak, imkansızı imkana çevirecektir . Çünkü  bugünkü gençlik, büyük Ata’nın yarattığı gençliktir.Saltanat devrinin bize bıraktığı küflü kafalı liderlerden artık bu Türk halkı hiçbir hizmet beklememelidir.Atatürk’ün yarattığı gençlik pek tazedir;Şahsi menfaatten uzak , çalışkan ve cesurdur. Vatan ve milleti için her fedakarlığa hazır , her tehlikeye göğüs geren bir kaledir.Bu gençlikte hakim olan , yalnız vicdandır. Vicdansızların şeref ve haysiyetini alt üst eden para ,Atatürk’ün yarattığı gençliğin nazarında adi bir düşmandır. Genç Türk kızları, açtığımız çığıra sizde katılmalısınız. Düşününüz ki bir sicim parçasını bir çocuk bile kolayca koparabildiği halde , bu kuvvetsiz sicimlerin bir araya gelmesi ile husule(meydana) gelen ve koskoca Transatlantik vapurlarını zapt eden halatların koparılması ne kadar zordur! Toplumlarda böyledir. Madem ki toplumları fertler(bireyler) teşkil eder,bu fertler arasındaki birlik ve ittihat ne kadar sıkı olursa o toplumun varlığı o nispette (oranda) kendisini hissettirir ve haklarını müdafaa edebilir. 1942

                   Bugün artık , bizlere sayısız Türk kanı pahasına miras bırakılan bu Ada’da bekaamızı omuzlarına alan çalışkan, cesur, temiz bir Türk ruhu yükseliyor. Artık benliğini kavrayan ,dünün bütün acılarından ders alan , kurtulmak isteyen ,yaşamak için uğraşan, bu Ada‘nın daimi bekçisi olmaya karar  veren asil Türk Gençliği şahlanıyor.Onu dün uyutanların , yanlış politikalarını , yanlış siyasetlerini ezmek isteyen bir kan kabarıyor. Uzun seneler kasten uyuşturulan Türk kanının içindeki cevher, bugün tekrar parlıyor. 1946

                    Beş yılın mücadelelerini büyük bir azimle başarmaya Muaffak olan genç neslin, yarınımızın en büyük garantisi ve ümidi olduğuna şüphe yoktur. 1968

                    Gençlik bugün değil , yıllardır devam eden bekaa  ve varlık mücadelemizde öncülük etmiş, her defasında beklenilenden fazla fedakarlıklar göstermiştir. 1974

                    Eğer bugün yetişen gençlik “Yanlış yolda dır” diye şikayet ediyorsak bu suç onlarda değil, onlara gerçekleri öğretmeyenlerdedir. Milletler bugüne kadar ve bundan böylede tarihlerinden aldıkları güç ve kuvvetle doğdukları toprakları  sevecek , onların müdafaasını omuzlayacaktır. Gençlerimize geçmişin olaylarını anlattık mı? Nereden başlayıp nereye geldiğimizi  belgelerle gözler önüne serdik mi? Maalesef hiçbirini yapmadık ve acı ile söylemek isterim ki  Anavatanımızda da böyle olmuştur.Tarihi canlı tutmak bu çocuklara yapılacak en büyük hizmet olur ki karşılık olarak gelecek günlerde ,onlardan hayırlı işler bekleyebilelim. Gençlerimize güveniyoruz.Onlara geçmişi daima hatırlatalım.Rum’un dünyayı ve bizi kandırmak için kullandığı edebiyatın , bizim özlemini duyduğumuz barışa hizmet etmediğini gösterelim.  “1979

                     Kıbrıs Türk’ünün Özgürlük ve Mücadele Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün çeşitli dönemlerde gençlere  söylediği sözlerinden ne gibi dersler çıkarabiliriz diye kendi kendimize sorarsak aşağıdaki tespitleri yapmak olanaklıdır.

  • KKTC‘ de eğitim politikaları, bağımsız milli bir eğitim olacak şekilde uygulanmalıdır. Ders kitapları, çağdaş, modern ve milli duygularla, gençliğe, tarihini öğretecek şekilde olmalıdır.Günümüzde hala ,Türk Mukavemet Teşkilatı ve o dönem mücadele günleri , Bakanlar Kurulu kararı olmasına karşın okullarda ders olarak okutulmamaktadır.Acilen okutulmalıdır. Aksi takdirde yalan tarihle,  gençlerimiz,  yanlış yönlendirilmeye devam edecektir. 

  •  Gençleri kışkırtarak KKTC’nin bekaasına karşı engel  yaratacak duruma getirilmemeleri için gençlerimizin,  aileden başlayan, okul öncesi , ilk,orta,lise ve yüksek  öğrenimlerini, milli duygularla,  ezberciliğe dayanmayan,  modern ve çağdaş duruma getirmeliyiz.

  • Gençlerimizin ülke yönetimine katılımını sağlamalıyız. KKTC Yeni Koalisyon  Hükümetinde gençlerin olması  ilerisi için bir umut olmuştur.Gençlere önem veren  bu Hükümetin başarılı olmasını gönülden istemekteyim.  

                       KKTC ‘nin  dört partili Koalisyon Hükümetinin genç ve yeni  üyelerine ve  KKTC  Cumhuriyet Meclisi  üyelerine, önceki Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Sibel Siber’in söylemiş olduğu “Temiz siyaset arzusunda olan halkımız,  asılsız suçlamaları , karalamaları,iftiraları değil gerçekleri duymak istemektedir.Siyasetin ve siyasetçinin itibar kaybının önüne geçmenin yolu,kamuoyu önünde açıklama, duyuru veya eleştiri yaparken doğru zeminde olmasına azami dikkat gösterilmesidir.” sözünü de hatırlatarak , asılsız suçlamalar, karalamalar ve iftiraların peşinden gitmemelerini, KKTC ‘nin gerçek sorunları ile uğraşmalarının daha uygun olacağını söylemek isterim .

                          Gençler!! Büyük heyecan  ve arzu ile, Yunus Emre’nin “Küçük insanlar dengini, büyük insanlar kendini arar.” Sözünde olduğu gibi her zaman büyük insanlar olmayı gerçekleştirelim.

                          Mutlu, sağlıklı,bilgili ve uyanık olalım.

Kaynakça: Demiray Doğasal Dr. Fazıl Küçük Vakfı yayımı” Dr. Fazıl Küçük ‘ten Satır Araları” eseri