DR. TAHSİN GÖZMEN’İN HAYATINI ANLATAN ROMAN TADINDA BİR KİTAP
Kitabın ismi, “Bladan’dan Batum’a”dır.
Kitabı yayın hayatına sokan, Dr. Tahsin’in oğlu Dr. Soyer Gözmen’dir.
Bir babaya olan vefayı, erdemi ve içi dolu bir eseri Kıbrıs Türk edebiyatına kazandırmayı gözler önüne seriyor, oğlu Dr. Soyer Gözmen.
Eşimle Kasım 1963’te, Dr. Tahsin Gözmen’in evinin arkasında Sotiri isimli bir kunduracı Rum’un evine kiracı olmuştuk. Bir ara gözüm rahatsızlanınca kendisi ile tanışma şerefine nail olmuştum. Birikimi olan, hayatı dolu dolu yaşamış, pek çok zorluklarla meslek sahibi olmuş mükemmel bir insan...
Bladan’da (Çınarlı) bir çiftçinin oğlu olarak dünyaya gelen ve büyük idealleri olan Tahsin Bey’ın doğduğu günden gelişme çağına ve okuma sürecine kadar uzanan o uzun yolda ne kadar büyük zorluklar çekmiş...
En önemlisi onun Türkite Askeri Tıp Fakültesine girinceye kadar geçen sürecidir. Parasızlıkla cebelleşirken ideallerinden asla taviz vermeyen Tahsin Gözmen’in anlatıları, bana yeni kitap ve romanlarımda kaynak teşkil edecek diyebilirim.
1891-1983 yılları arasında yaşayan Dr. Tahsin Gözmen, nerdeyse Atatürk’le aynı yaştaydı. Onun ve onunla beraber aynı dönemi yaşayan Taner Erginel’in babası Mehmet Ali Erginel’le geçirdiği zor zamanlar, gelecek veya şimdiki gençlere örnek teşkil edecek zamanlardır. Buralara nasıl gelmişiz? İşte bu sorunun cevabı, Dr. Tahsin Gözmen’in tuttuğu günlükleri ile hayat bulan bu kitabındadır.
Dr. Tahsin, ilk arabayla ve ilk sinema perdesi ile tanışması durumunu yaşadı. Trenin hayatımızda mevcut olduğu zamanlar da onun adeta bir parçası oldu. İngiliz döneminin yaşantısı ve hayli zorlukları, kendini Türkiye’ye gidince gösterir.
Anadolu’nun çeşitli köy ve kasabalarında bir ömür törpüleyen Dr. Tahsin Gözmen, 1910 yılından itibaren kendi el yazısıyla kaleme aldığı hayatını, ne kadar güzel anlatmış... Oğlu Dr. Soyer Gözmen, babasının kullandığı orijinal ifadeleri aynen kitapta bırakmış ve o ifadeler kitaba ayrı bir lezzet katmıştır.
Hakikaten kitap, roman tadında yazılmış bir kitaptır. Kitabın akışında merak duygusu mevcuttur. Kitaptaki olaylar dizisi, gerçekten “bundan sonra ne olacak?” sorusunu sordurtan bir olaylar ve gelişmeler manzumesidir.
Hayatın başlangıcı, gelişmesi ve olgunlaşması, kitapta mevcuttur.
Kitabın editörlüğünü yapan Sevil Emirzade de bayağı bu kitaba emek vermiş ve mükemmelliği yakalamış.
Pek çok dönem resimleri ile hayat bulan kitapta bu resimleri bile incelemek insanda merak duygusunu yaratıyor. O eski resimleri izlerken, “Bunlar da mı vardı?” sorusunun sorulmasına ihtiyaç duyarsınız.
Dr. Tahsin Gözmen, bir tıp doktoru olarak Kıbrıs’a gelişini, kendi evini inşa edişini, ekonomik bağımsızlığını kazanması ve mükemmel evlatlar yetiştirmesini anlatır kitabında.
Kıbrıs’ın siyasal ve sosyal hayatında çok önemli yer alan Dr. Tahsin Gözmen’in ilk Lefkoşa Türk Belediye Başkanı oluşu çok önemlidir.
Bir diğer deyişle Dr. Tahsin Gözmen, sadece doktorluğu ile değil, sosyal ve siyasal kimliği ile de kendini var etmiş ve bir döneme imzasını atmıştır.
Kıbrıs’ın karma hayatı ile hamurlaşan Dr. Tahsin Gözmen, Atatürk’in Bandırma Vapuru ile Samsun’a ayak bastığı dönemin ve Kurtuluş Savaşı’nın, bir Kıbrıs’lı olarak gözlemci durumuna gelmesi ve o mücadele yıllarının heyecanlarını yaşaması, onur vericidir.
Dr. Tahsin’in bu anlatıları bana Ovgoroz’lu Nevzat Karagil’in verdiği hayat mücadelesini hatırlattı. Nevzat Karagil de tıpkı onun gibi pek çok zorluklar çekerek avukat olmuştu. Özellikle Türkiye’yi Kıbrıs konusunda uyandırmak için yayınladığı “Yeşilada” dergisini trenle kent kent dolaşarak satması ve sesimizi duyurması unutulmazlardandır.
Halen Dr. Tahsin Gözmen’in kitabını elimden bırakamıyorum. Çok güçlü ifadelerle ve yaşanmış olaylarla dolu bu kitabı, herkesin okumasını ve dağarcığına birşeyler katmasını tavsiye ederim.