İsrail'in 12 saat içinde önce Beyrut'ta Hizbullah liderlerinden Fuad Şükr'ü, ardından Tahran'da Hamas lideri İsmail Haniye'yi öldürmesi, son dönemde tansiyonun hızla yükseldiği Orta Doğu'yu korkulan büyük savaşın eşiğine getirdi.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin İran'ın başkenti Tahran'da kaldığı konutuna 02.00 sularında düzenlenen saldırı sonucu yaşamını yitirdiği paylaşıldı. Saldırıda güdümlü füze kullanıldığı ve Haniye ile beraberindeki korumasının da yaşamını yitirdiği ifade edildi.
İran Devrim Muhafızları'nın güvenlik kontrolleri doğrultusunda Haniye, Tahran'ın kuzeyinde Gaziler Evi olarak adlandırılan bir lojmanda kalıyordu. Ayrıca Haniye İran'a ayak bastığı andan itibaren hava savunma sistemi denetiminden, törene katılanların güvenliğine kadar tüm süreçler Devrim Muhafızları'nın sorumluluğundaydı.
SALDIRIYA İLİŞKİN İDDİALAR VE SENARYOLAR NELER?
İran basınından yansıyan iddiaların en güçlüsü Haniye'nin saldırının Tahran'ın kuzeyindeki, Devrim Muhafızları'nın Gaziler Evi olarak isimlendirilen lojmanında dinlendiği sırada gerçekleştirildiği yönünde. En çarpıcı iddia ise aynı misafirhanede fakat farklı bir katta İslami Cihat'ın önemli bir isminin daha konaklıyor olması. Bu iddiaya ilişkin ise 5 senaryo var:
Senaryo 1; Saldırıda resmi olarak sadece Haniye ve korumasının yaşamını yitirdiği açıklandıktan sonra diğer ölen ya da yaralanan kişi sayısına ilişkin hiçbir açıklama yapılmadı. İran basını da bu konuda son derece temkinli değerlendirmeler yaparken rakam vermekten kaçınıyor.
Senaryo 2; Haniye ile aynı lojmanda fakat farklı katta kalan İslami Cihat'ın üst düzey bir yetkilisinin burnu bile kanamadan saldırıdan kurtulduğu iddia ediliyor. İslami Cihat'tan bu konuya ilişkin henüz bir açıklama yok ancak kamuoyu endişeli bekleyişini sürdürüyor.
Senaryo 3; Hamas yetkilileri genellikle Tahran'daki siyasi temsilcilik binalarında kalıyor. Haniye'nin savaş gazileri için özel bir konutta (Gaziler Evi) kalmayı tercih etmesi, Devrim Muhafızları'nın kendisini koruma görevini ortadan kaldırıyor. Çünkü iddialara göre bu konutta kalanlar Devrim Muhafızları tarafından değil Şehitler Vakfı tarafından korunuyor. İran analistleri bu durumun güvenlik zafiyeti yaratabileceği görüşünde.
Senaryo 4; Tüm üst düzey yetkililere uygulandığı gibi Haniye'nin de konaklama detayları büyük bir gizlilikle korunuyordu. Kurallara rağmen Haniye'nin ne zaman binaya girdiğini ya da odasına ne zaman girdiğini bilerek suikastın gerçekleştirildiği aşikar. Çünkü saldırı nokta atışı gerçekleştirilen bir suikast ve bu da içeriden bir istihbarat kaçağı olduğu yönündeki iddiaları güçlendiriyor.
Senaryo 5; Saldırı gerçekleştikten sonra ilk olarak ortaya atılan iddia Quadrocopter olarak adlandırılan 4 kollu bir drone sisteminin suikastı gerçekleştirdiği yönündeydi. Quadrocopterler suikast ve casusluk için geliştirilen yeni nesil insansız hava aracı olarak biliniyor. Saatte 60 km hızla giden İHA, 40 saat havada kalabilme yeteneğine de sahip. Ancak bir süre sonra drone yerine güdümlü füzeyle suikastın gerçekleştirildiğine ilişkin haberler yayılmaya başladı. Spike olarak da adlandırılan güdümlü füzeler omuzda da taşınabildiği için versiyonu Mini Spike olarak tanımlanıyor. "Fire and Forget" yani "Ateşle ve Unut" stratejisiyle hedefe tam isabet olasılığı en yüksek güdümlü silahlardan olan füze hedefe 2-4 km mesafeden ateşlenebiliyor.
NEDEN TAHRAN?
"Haniye, Hamas'ın siyasi bürosunu 2017'den bu yana Gazze dışından, Katar'dan yönetiyordu. Katar'la resmi olmayan ilişkileri bulunan İsrail, Hamas liderlerine bu ülkede hiç saldırmadı.
Öte yandan başkentinde yabancı bir liderin öldürülmesi, İran için çok ciddi bir güvenlik zafiyeti olarak kayıtlara geçecek. Haniye, salı günü öldürülmeden saatler önce İran'ın dini lideri Ali Hamaney ile görüşmüştü. Suikast, İran'ın liderlerinin güvenliği ve İsrail'in onları hedef alma kabiliyeti hakkında da soru işaretleri yaratacak."
İRAN-İSRAİL HATTINDA ÜSTÜ KAPALI SAVAŞ
"İsrail son yıllarda İran'da birkaç tane üst düzey isme suikast düzenledi. Bu, Tahran'da endişe yarattı ve güvenlik reformuna sebep oldu. İran ve İsrail, yıllardır vekil güçler ve suikastlarla üstü kapalı bir savaş savaşıyor. Nisan ayında İran, İsrail'in Suriye'deki İranlı komutanları vurmasının ardından İsrail'e yüzlerce füze gönderdi.
Geçen haftanın sonunda yetkililer, İsrail ve Hamas arasında aylardır devam eden ve bazı başlıklarda bir türlü uzlaşı sağlanamayan müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini belirtmişti. Haniye'nin öldürülmesi ise bu konudaki belirsizliği bir kez daha pekiştirecek.
ORTA DOĞU'YU BÜYÜK SAVAŞIN EŞİĞİNE GETİREN İKİ SUİKAST PEŞ PEŞE GELDİ
İsrail'in 12 saat içinde önce Beyrut'ta Hizbullah liderlerinden Fuad Şükr'ü, ardından Tahran'da Hamas lideri İsmail Haniye'yi öldürmesi, son dönemde tansiyonun hızla yükseldiği Orta Doğu'yu korkulan büyük savaşın eşiğine getirdi.
Yaklaşık 10 aydır Gazze'de 40 bine yakın Filistinliyi katleden İsrail, 12 saat içinde Lübnan ve Tahran'a düzenlediği saldırılarla Orta Doğu'daki ateşin üzerine adeta benzin döktü.
İsrail, ilk önce önceki gün Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen Dahiye’ye füzelerle saldırdı. İsrail ordusu, 4 kişinin öldüğü ve onlarca kişinin yaralandığı saldırıda Hizbullah komutanı Fuad Şükr'ün öldürüldüğünü duyururken Hizbullah bu konuda bir açıklama yapmadı.
İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların "topyekûn savaşa" dönüşeceği endişelerinin arttığı bir dönemde gerçekleşen saldırının etkisi sürerken bu defa gözleri İran'a çeviren haber geldi.
Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin Tahran'da kaldığı konuta düzenlenen hava saldırısı sonucu yaşamını yitirdiği açıklandı.
İsrail'in İran'ın başkentinde Haniye gibi etkili bir ismi nokta atışıyla öldürmesi, bölgede aylardır süren ancak son günlerde daha da artan gerilimin fırlamasına yol açan bir gelişme oldu. İran ve Hamas intikam yemini ederken, son yaşanan olayların İsrail ve İran arasında bardağı taşıran son damla olma ve Orta Doğu'yu büyük savaşa sürükleme ihtimali tartışılıyor.
İsrail, Gazze'deki savaşın başından bu yana Hamas ve Hizbullah'ın üst düzey isimlerini hedef alan saldırılar düzenlemişti. Ancak son iki suikast, İsrail'in iki örgüte karşı attığı en sert adım oldu.
Şimdi İran ve Hizbullah'ın İsrail'e nasıl bir yanıt vereceği sorusunun yanıtı bekleniyor.
İRAN, İSRAİL'İ FÜZE YAĞMURUNA TUTMUŞTU
İsrail, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan 2'si general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü.
İran, İsrail'in konsolosluk saldırısının ülkesinin topraklarına saldırı anlamına geldiğini ve misillemede bulunacaklarını duyurmuş, 13 Nisan gecesi İsrail'e füze ve İHA'larla saldırmıştı.