“Ekonomi politikası olmayan bir hükümet var”

Karavelioğlu, UBP’nin iyi yönetilmediğini ve ülkenin ekonomi politikalarının belirsiz olduğunu belirtti. Türkiye’nin ekonomi politikalarından örnek alarak, ülkenin dinamiklerine uygun bir ekonomi politikası oluşturulması gerektiğini söyledi. Devletin vatandaşlara verdiği hizmetlerde memnuniyet düzeyinin düşük olduğunu, bu durumun devlet memurlarının vatandaşları müşteri gibi görmesiyle aşılabileceğini vurguladı. Devletin hizmet kalitesinin artırılması gerektiğini savunan Karavelioğlu, bunun için meslek memurluğu sınavı açılmasını ve memurların özel eğitimden geçirilmesini önerdi.
BÜROKRASİ VE KAMU YÖNETİMİ
Karavelioğlu, uzun vadeli kurum yönetimi tecrübesiyle, e-devlet uygulamaları ve kamu yönetimindeki sorunlara da değindi. Kamu hizmetlerinin hızlandırılması ve sorunların çözülmesi gerektiğini vurguladı. Bürokratik engellerin ve yavaş iş akışlarının, vatandaşlara sunulan hizmetlerin kalitesini etkilediğini belirtti. İç bürokrasideki verimsizliklerin ve gereksiz bürokratik adımların hizmetleri geciktirdiğini ifade etti. 
YOLSUZLUKLAR VE HESAP VEREBİLİRLİK
Karavelioğlu, ülkede yolsuzlukların ortaya çıkarılmasının önemli olduğunu ancak mevcut süreçlerin yetersiz olduğunu belirtti. Yargı sürecinin yavaş ilerlediğini ve bu durumun halkın adalete olan güvenini zedelediğini ifade eti. 
Yolsuzluk davalarına daha hızlı müdahale edilmesi gerektiğini ve kamuoyunun bu davalar hakkında düzenli olarak bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. Şeffaflık ve hesap verebilirlik konularında daha fazla adım atılması gerektiğini belirtti.
EKONOMİ VE ENFLASYON
Karavelioğlu, ülkenin ekonomik durumunu ve enflasyon sorununa da değindi.
Hükümetin ekonomi politikasının olmadığını, harcamaların düşürülmesi ve enflasyonla etkili bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğini belirten Karavelioğlu, asgari ücret artışlarının özel sektörde nasıl etkili olabileceği ve bu konuda ne tür önlemler alınması gerektiği konularına değindi. Özel sektör ile kamu sektörünün maaş artışları arasındaki farkların ekonomik dengesizliğe yol açabileceğini ifade etti. 
Karavelioğlu, maaş artışı yerine hane halkının ve sektörlerin giderlerin azaltılması ve harcanabilir gelirlerin artırılmasına odaklanılması gerektiğini belirtti.