TC Merkez Bankası, beklentilerin aksine politika faizini değiştirmeyerek yüzde 8,25'te bıraktı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yılın altıncı toplantısını gerçekleştirdi.
Merkez Bankası, indirim beklentilerine rağmen faizde değişikliğe gitmedi.
Merkez Bankası, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,25'te sabit tuttu.
Yabancı ekonomistler, genel olarak politika faizinde 50 baz puanlık indirime gitmesini öngörürken Türkiye'deki analistler bankanın 25 baz puan faiz indirime gitmesini bekliyordu.
9 TOPLANTIDA 15,75 PUAN İNDİRDİ
Merkez Bankası, salgın sürecinde 2,5 puan faiz indirirken, bundan önceki son dokuz toplantısında ise 15,75 puan faiz indirimi gerçekleştirmişti
"KISMI BİR TOPARLANMA GÖZLENİYOR"
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyümedeki zayıflama yılın ikinci çeyreğinde derinleşirken, ülkelerin attığı normalleşme adımlarına bağlı olarak kısmi bir toparlanma gözlenmektedir. Küresel ekonomideki toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankaları genişleyici yönde adımlar atmaya devam etmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir.
"MAL İHRACATINDA TOPARLANMA CARİ DENGEYİ DESTEKLEYECEK"
İktisadi faaliyetteki yavaşlama Nisan ayında belirginleşirken, kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayından itibaren toparlanmanın başladığı görülmektedir. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yapmaktadır. Son dönemde ihracat ve turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak düşüş gözlenmiştir. Ancak, normalleşmeyle birlikte mal ihracatında görülen toparlanma ve emtia fiyatlarının düşük seviyeleri önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir.
"DEZENFLASYONİST ETKİLER DAHA BELİRGİN OLACAK"
Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine karşın, salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde bir miktar yükseliş gözlenmektedir. Uluslararası emtia fiyatları tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ederken, gıda enflasyonu dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle artmıştır. Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı ve yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.
"TEMKİNLİ DURUŞ SÜRECEK"
Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."