Elimizden kayıp gidiyor

Bilim Kurulu sorumluluk almıyor. Sağlık Bakanlığı hiç almıyor. Hükümet, zaten “Ben almayayım” modunda, tamamen Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanmış. Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı rol kapma peşinde ama ne yapacağını bilmediği gibi, kendisine rol biçen de yok zaten.
Bu işten gelir elde eden teknik adamlar, hakemler ve futbolcular arasında başlaması için çaba gösteren çok ama nasıl başlayacağı konusunda ve herhangi bir pozitif durum karşısında ne olacağını bilmiyorlar.
Bu curcuna devam ettiği ve edeceği sürece de futbol elimizden kayıp gidiyor. 
Sezonu açan takımlarda oynayan futbolcular; güç, kondisyon, teknik beceri ve birlikte oynama alışkanlığı konusunda tüm birikimlerini yitirdiler. Bazıları, aileleri ile birlikte vakit geçirmenin hazzını tadarken, bir kısım da unuttuğu eski alışkanlıkları olan yeme-içme, gezme zevkine tekrar başlamanın keyfini sürüyor. Böyle giderse, futbola gönül veren iki kuşağı yitirme tehlikesi ile baş başa kalacağız.
KTFF 1. Başkan Yrd. Orçun Kamalı ile dün bu konuyu ayaküstü konuştuk. Dünyadan örnekler vererek olasılıkları tartıştık.
Futbolu amatörce oynayan ülkelerdeki yetkililer, her hafta test yapabilme olanağına sahip olunamayacağı için topu kulüp yönetimlerine atıyorlar. Yani, “Mali gücünüz varsa test yapın. Yoksa ateşi normal sınırların üzerine çıkanı enterne edin” diyorlar. Türkiye de bunu planlıyor.
Biz, futbolu başlatır ve ilk pozitif olay çıktığında panikle bir kez daha ara verirsek, bir daha sezonu başlatma olanağı ortadan kalkar.
Maddi olanaksızlık nedeniyle her hafta zaten test yapamayacağımıza göre, test yapmayı falan boş verip, ateşi olan, semptom gösteren kişiyi kendi içimizde enterne ederek uzaklaştıracak ve kalanlarla yola devam edeceğiz. Bu da işe yaramaz ve panik halinde futbolu durdurursak, zaten sağlam bir zemin üzerinde oturmayan, dökme suyla değirmeni döndüren kulüplerimiz tamamen batar ve Kuzey Kıbrıs’ta futbol diye bir şey kalmaz.
Türkiye’nin bile, ekonomik nedenlerle kaliteli oyuncu transfer edememesine ek, karşılaşmaların bir de seyircisiz oynanmasının, seyir zevkini iyice aşağılara çektiğini göz önüne alırsak, yabancı oyuncunun bire düştüğü, taraftarların izleyemeyeceği karşılaşmaların bizde kime ne kadar heyecan vereceği tartışılır.
Elbette Covid-19 da bir gün bitecek, dünya eski günlerine dönerek yaralarını saracak ve ekonomik kayıplarını giderecek. Ama zaten ekonomik girdisi olmayan, kalitenin çok aşağılarda seyrettiği futbolumuzun en az on yıl geriye gideceğinden hiç şüpheniz olmasın.