EOKA'nın kuruluşu ve hedefi 2/2

<p class="MsoNoSpacing"><strong><span>

Abone Ol

 

1959 Zürih ve Londra Anlaşmalarıyla 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs Türk ve Rum halklarının  eşit kurucu ortaklığına dayalı idi. Ancak başta Makarios olmak üzere  Rumlar, Kıbrıs Türk halkının siyasal eşitliğini  ve ortaklığını kabullenememişti. 

Kıbrıs Türk halkını planlı bir şekilde yok etmeyi kendine ana hedef haline getiren  Makarios: 1962de kendi köyü  olan Ano Panayada yaptığı konuşmada: “Elenizmin korkunç düşmanı olan Türk ırkının  bir parçası olan bu küçük Türk toplumu Adadan  atılana kadar EOKAnın görevi bitmiş sayılmaz” sözleriyle  gerçek niyetini ortaya koyuyordu.

21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarıyla  Akritas Planı devreye konulur. Bu saldırılarla Kıbrıs Cumhuriyeti yıkılarak  Rum devleti haline getirilirken 11 yıl boyunca Kıbrıs Türk halkına silahlı saldırılarda ve katliamlarda bulunulur.

EOKAcı canilerin tek hedefi vardı: Türk ulusunun kökünü Adada kazımak ve bir tek Türk dahi bırakmamaktı.İşte bunun içindir ki 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarının ardından Makarios, hiç çekinmeden  , “Türkiye Adaya müdahale ettiğinde kurtaracak bir tek Türk bile bulamayacak” diyordu.

Akritas Planı iyice okunup değerlendirildiği zaman  Adanın  bir Yunan Adası olduğu  iddialarının  halen devam ettiğini görmekteyiz.   Rum-Yunan ikilisi  bu ada elbet Yunanistana bağlanacaktır ama  Enosise giden yol uzun olacaktır. Enosise  giden    yol  dikenli bir yoldur  ama  bu yoldan dönülmeyecek düşüncesindedirler!..

15 Kasım 1967de    gerçekleşen Geçitkale ve Boğaziçi   saldırılarının ardından Türkiyenin sert ültümatomu karşısında emrindeki bir tümen Yunan askeriyle  birlikte  Adadan uzaklaştırılan Grivas,1971de Yunanistandaki Albaylar Cuntasının desteğinde Kıbrısa geri döner ve RMMOnun komutanlığına getirilir. Bu dönemde EOKA, adını değiştirerek EOKA-B olarak yeniden karşımıza çıkar. 

Makarios ve Grivas Enosise giden yolda  ters   düşerler.  O dönemde Polis gücü Makariosun,  Askeri güç ise  Grivasın elindedir. Enosise giden yolda Makariosun Yönetiminin  yöntemlerini  beğenmeyen Cunta İdaresi ve Grivas ,  Makariosa karşı eylemler düzenlemeye başlar. Grivas  27 Ocak 1974   tarihinde ölünceye kadar Makariosa karşı  solcu ve liberal Rumlara  karşı Kıbrıs Türk halkına karşı  şiddet eylemlerini sürdürür.

15 Temmuz 1975de Yunan Cuntası desteğinde  Makariosa karşı düzenlenen Sampson darbesi ile, EOKA-B  silahlarını  kendi halkına  da çeviriyor ve 2000 Rumu katlediyordu. Ancak ,15 Temmuz 1974de Yunan Cuntası desteğinde Makariosa karşı düzenlenen darbenin  esas amacı Enosisi gerçekleştirmekti.

Darbeden sağ kurtulan Makarios, İngiliz askerleri korumasında  önce  Bafa , oradan  Maltaya , Maltadan da Londraya oradan da ABDne gider. Makarios 19 Temmuz 1974de BM Güvenlik Konseyinde  yapmış olduğu  konuşmasında :“…Ülkem, Yunanistanın işgali altındadır, Kıbrısta Rumların da Türklerin de  canları tehlikededir, yardım istiyoruz…” diyordu.

15 Temmuz 1974de EOKA-Bnin Kıbrısta Makariosa karşı yaptığı Enosis darbesi 20 Temmuz 1974 Barış Harekatına zemin hazırlar….

Sonuç olarak; Kıbrıs sorunu Rum-Yunan ikilisinin  ısrarla ve inatla izlediği Megali İdea politikasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Rum-Yunan ikilisi sağcısıyla solcusuyla  , Komünist AKEL Partisi dahil tüm partiler Milli davalarının arkasındadırlar ve Rum Ortodoks Kilisesinin çizdiği yoldadır.

Rum-Yunan ikilisinin  Kıbrıs konusunda değişmez bir tek  politikası vardır.  O da “Enosis   politikası”dır.  Hiçbir Rum lideri Enosise kapalı olan , Enosis garantisi olmayan bir anlaşmaya imza atamaz, atmayacaktır.

Günümüzde müzakere masasındaki kavga da budur. Kıbrıs sorununun temelinde olan kavga eşitlik ve egemenlik mücadelesidir. Bu kavga uzun yıllardan beri devam ediyor ve edecektir. Kıbrıs Türk halkı self-determinasyon hakkını kullanarak bugünlere gelmiştir.  Kıbrıs Türk halkı bağımsız ve egemen devletinden ve de anavatanımız Türkiyenin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeyecektir.

Bugünlerde Kıbrısta çeşitli  etkinliklerle kutlamakta olan EOKAnın kuruluş  yıldönümünde, Yunanistanın ve Kıbrıslı Rumların “Enosis”  özlemlerinin şiddet yolu ile gerçekleştirmek için kurulan   EOKAnın aslında dağıtılmış olmadığını görmekteyiz. EOKAnın ruhu  günümüzde yaşamaktadır….

Unutmayalım ki,  1 Nisan 1955de EOKAnın silahları  Enosisi gerçekleştirmek için patlamıştı.  Megali İdea hayalleri çerçevesinde Girit Adasının ilhak edildiği günlerde  Yunanistan  “…Enosis mücadelesi bitmedi,  sırada On İki Adalar, Epir, Kıbrıs, İzmir ve  Kostantinopolis (İstanbul) vardır…”  diyordu.

Hayallerinin bir kısmını gerçekleştiren Yunanistanın şimdilerde de görüş ve düşüncelerinde değişen bir şey yoktur, ilk hedefleri Kıbrısı Yunan yapmaktır… Kıbrıs Türk halkı ve anavatanımız Türkiye   buna asla izin  vermeyecektir… KKTC ilelebet yaşayacaktır, yaşatılacaktır….