Erdal Gökhan'ı hatırlamak

Abone Ol

İngiliz Müstemleke İdaresinin son yıllarını EOKA mücadelesinde okul tatillerinde yaptığım katkılar (Tercümanlık, Özel görevlilik) Erdal'ın Aile evinde kaldığım zamanda olmuştu...
Tombul Erdal'ın seksenlerini aşmış Anne annesi ve Dedesi de yaşıyordu ayni evde. Bana girişte sağ odayı tahsis etmişlerdi.. Çok severdim o odayı... Okul sonrası ders çalışmam için sakin ve huzur veren bir durumu vardı. Okul arkadaşları ziyaretime engelsiz gelip giderdi... Erdal da günün belirli saatlerinde Leymosun'un yegane kitapçı ve Gazete satıcısı Salih Zarif Cim'den aldığım gazete ve mecmuaları karıştırmak için gelir arkadaşlardı beni... ......
Sokak Oda'mın karşısında Arabistanlı kocasından terk Fahriye abla yaşardı. Bol odalarını ailelere veya meslek sahibi bekarlara kiralayarak geçinirdi. Sırdaş meleğimiz olduğu için kendisinin günlük odasında toplanır sırlarımızı paylaşırdık. Paramızı almadan karnımızı da doyururdu Fahriye ablamız. Sigarayı bol içtiği için ciğerlerinden keman sesleri çıkarır, arada bir öksürerek keserdi göğsünün ciyak seslerini. Sokağın 19 Mayıs talebeleri orada buluşur, sigaraya talim yapar geleceğin hayallerini döşerdik Fahriye Abaya... Sırdaşımızdı O...
İngiliz Askerine tercümanlık yaptığımız günlerde askerine gümrüksüz Viski ve Sigara satan NAAFI'sinden bize de servis yapılır karton karton sigaralar alarak ticaret yapmaya uğraşırdık... Ben ve bir kaç arkadaş sigarayı Fahriye Ablanın evinde öğenmiştik. On yıl önce Boğaz Kanseri tehditi belirince hemen kestim, şimdi de içenleri kesmeye ikna etmeye çalışırım. 1957 Yılı Lise II'yi geride bırakmış, Askere tatil boyunca EOKA'cıları dağda köyde bulması için uğraşmış durmuştuk...!
........
Ben "Halkın Sesi" ne Leymosun Muhabiri olduğum çağımda Erdal Gökhan koca delikanlıydı. Taşı sıksa su çıkarırdı mutlaka...Haber toplamak, bilhassa Pazar günleri oynanan maçları teferruatlı gazeteye iletmek için Erdal'ı da yanımda götürür, kamerayı eline verirdim... Ona sonradan mükemmel bir Fotoğrafçı olma merağını aşılamıştım herhalde...
BOZKURT'un muhabiri olduğu devrede akşamları BRITANYA BAR, MAGIC BAR VE NİYAZİ's Restoranlara giderek müşterilerin hatıra resimlerini çeker, geçimini kazanırdı... "Halkın Sesi" Leymosun muhabirliğimi bir başka Erdal'a, Leymosunluları iyi tanıdığım rahmetli Kimya öğretmenim Suzan hanımın küçük kardeşi Erdak Akpınar'a (kulakları çınlasın) devretmiştim. 1974 sonrası Kuzeye geçtiğinde Devletin Fotoğrafçılığını almıştı üstüne... O günlerde Londra' dan Ada'yı ziyaretimde O'na Maliye'nin önünde raslamış, oraların kahvesinde oturup dertleşmiştik... Bir kaç kez FB üzerinden arkadaşlığımızı tazelemek için teşebbüste bulunmuş, O'na ulaşamamıştım. Dünkü ölüm haberi, onu tombul tombul tanıdığım, iki yıl evlerinde kiracı olduğum o gençlik günlerime götürdü beni. Nurlar içinde ol Erdal. Kıbrıs habercisinin en mükemmeliydin sen...!