ERDOĞAN ESİR TAKASINDA EN ÖNEMLİ İSİM
Bir diğer deyişle insani bir konu. Bu takas, bütün dünyada ses getirdi. Hatta gerek Türkiye’yi, gerekse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı övmekle bitiremediler.
Bu tür insani konular gündeme geldi mi, mutlaka Türkiye kendini ortaya atar ve “Biz bu sorunu çözmek için aracı olmaya hazırız” der. İsrail-Filistin savaşında da arabuluculuk teklifi sunmuş ama bir netice alamamıştır.
Amerika’da yayınlanan Wall Street Journal gazetesi esir takasında Erdoğan’ın başarısını şu sözlerle dile getirdi.
“Takas operasyonu Erdoğan’ın başka bir diplomasi başarısıdır. Türkiye, Ukrayna savaşının patlak verdiği günden bu yana birçok esir takasına ev sahipliği yaptı. Bu operasyon, Batı’ya Türkiye’nin arabuluculukatki değerini bir kez daha hatırlatıyor.”
Aynı gazete diğer bir hususa da değinerek hatırlatma yapıyor.
“Türkiye, Karadeniz Tahıl Girişimi anlaşmasının etkili oyuncusuydu. Türkiye Ukrayna savaşı için barış görüşmelerini de İstanbul’da yürüterek tarafları bir araya getirdi. Erdoğan, Rusya’yla ilişkiler konusunda da Batı’dan bağımsız bir rota çiziyor.”
Ve daha birçok dünya basınından övgü dolu sözler var.
Türkiye basını esir takası için şu sözleri veriyor manşetinden.
“İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan en büyük takas operasyonudur.”
Bu esirlerin çoğu diplomatik nedenlerden kaynaklanıyor. Bir ülke için o şahıs veya şahısların ne kadar önemli olduğuna vurgu yapılıyor.
Savaş esirleri, bambaşka bir şekil içinde gerçekleşiyor. Şayet İkinci Dünya Savaşı esirleri ile kıyaslanacak olursa, herhalde 20 Temmuz 1974 operasyonu sonrasında Türklerle Rumların karşılıklı esir takası çok büyük bir olaydı.
Savaş esnasında Limasol, Larnaka ve Baf’ta esir alınan Türklere karşı kuzeyde esir alınan Rumların karşılıklı takas edilmesi, gerçekten bir insanlık dramının bir başka sahnesidir.
Neticede Türk-Rum esir takası, BM Barış gücü araçları ile gerçekleşmişti. Limasol’da Ağustos sıcağında stadyuma tıkılan Türklerin çektikleri acılar çok büyüktü. Hatta kuzeyde esir alınan Rumların bir kısmı, Türkiye’nin güney sahillerindeki askeri kışlalara sevkedilmişlerdi. O esirlere askeri kışlalarda insanca muamele edilmişti.
O takas sahneleri hala gözlerimin önündedir.
Son esir takası için dünya basını Erdoğan’a övgüler yağdırırken, batının çıkarları söz konusu olunca Türkiye’ye “Sen aslansın, sen kaplansın” demesini biliyorlar da, Türkiye’nin yaptığı insani operasyonlarına temas etmiyorlar.
Türkiye NATO’nun en güçlü üyesidir. ABD Ortadoğu savaşlarında İncirlik üssünü kullanmıştır. Sırf ABD’yi karşımıza almamak adına buna göz yumulmuştu. AB ise, hala Rum ve Yunan yanlısı bir tavır sergilemeye devam ediyor. Kıbrıs Türk halkına ambargolar dibine kadar devam ediyor.
Mesela 4 milyon Suriyeli’yi terör nedeniyle kendi ülkesinde misafir etmiş bir Türkiye daha ne yapsın ki...
Rusya-Ukrayna savaşında bütün dünyaya tahıl sevkiyatı için boğazlarını açmış ve düğümü çözmüşti.
Terörün başını ezmek için, Türkiye’nin çok sağlam bir duruşu vardır. Şimdi Türkiye’nin hedefindeki sorun, İsrail-Filistin savaşının sonlandırılmasıdır. Bütün dünyanın gözü önünde kadın, çoluk çocuk, yaşlı demeden İsrail Filistinlilere bombalar yağdırıyor.ş Nerdeyse taş taş üstünde kalmadı.
Eminim... Türkiye bunun da üstesinden gelecek ve ABD destekli İsrail’i durduracak. Zamanı kestiremiyoruz. Devamlı dönen bir çark gibi mütemadi şekilde bu savaşı durdurun diyor bütün dünya. Ama İsrail Başbakanı Netanyahu’nun kulakları sağırdır, gelen tepkileri duymuyor.
Türkiye daha ne yapsın ki... Evrensel değerler bağlamında Türkiye hep insanlığı ön planda tutmuş ve hala tutmaktadır. Şayet batı Türkiye’yi şimdi tanımışsa şu esir takasında, çok büyük ayıp etmiş olmaz mı? İşte yüreği insanlık dolu koca Türkiye.