Erenköy direnişimizin 56’ncı yıl dönümünde aziz şehitlerimizi saygıyla anıyoruz (2)
Rum-Yunan ikilisinin , 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarının hedefi; Megali İdea hedefleri doğrultusunda 6 saat içerisinde Lefkoşa’da Türkleri teslim almak ve 24 saat içerisinde de tüm adada Türkleri etkisiz hale getirerek Enosis’in gerçekleşmesini sağlamaktı… Ancak bunu başaramayan Rum-Yunan ikilisi saldırılarını tüm adaya yayacaktı.
8 Ağustos 1964’te Grivas’ın komutasındaki tam teçhizatlı binlerce Rum çapulcular tarafından gerçekleştirilen askeri taarruz; eli silah tutan bir avuç Erenköy ve bölge Halkı ve de Anavatanımız Türkiye’de ve İngiltere’deki tahsillerini yarıda bırakarak yardıma koşan üniversite gençlerinden oluşan gençler çok kısıtlı imkanlarıyla direnen mücahitlerimiz tarafından destansı bir direnişle Rum-Yunan askerleri destansı bir direnişle durdurulur ve Türk uçakları 9 Ağustos 1964’te son darbeyi vururken; sasında o günde zafer çığlıkları atmaya hazırlanan EOKA’cı çapulcular ve de onlara komuta eden Grivas’a ve Rum-Yunan ikilisinin zaferini kutlamaya çalışan Makarios’a ölecekleri güne kadar hafızalarından silemeyecekleri ibret verici bir hezimeti yaşatacaktı..
5 Km’lik sahil hattını ele geçirerek bölgedeki Türklerin dünyayla bağlantılarını kesmek, silah, yiyecek ve personel takviyesini önlemek ve bu sahillere yapılacak muhtemel bir Türk çıkarma hareketini önlemek isteyen Rumlar, 06 Ağustos 1964 tarihinde General YorgoGrivas ve Yardımcısı Karayannis komutasında bütün cephelerde havan ve topların desteğinde ve BM kontrol ve gözetleme noktalarını da yıkarak genel taarruza geçerler.
6 Ağustos 1964 sabahı başlayan Rum saldırıları, Anavatanımız Türkiye’nin ihtarlarına rağmen daha da yoğunluk kazanınca , 8 Ağustos 1964 günü Türkiye toplam 64 uçağın görev aldığı sınırlı Jandarma operasyonu başlatmak zorunda kalacaktı..
07 Ağustos akşamı uyarı uçuşu yapıp denize uyarı için bomba bırakan 4 Türk F-100 uçağından ders alınmaması ve Makarios’un, ateşkes antlaşması yapılması için kendisine yapılan tekliflere Grivas ve Yorgacis’in bölgede olduğu ve bölgeyi almadan geri gelmeyeceklerini dile getirir.
Makarios’un Rum-Yunan saldırılarından yana tavrı üzerine 08 Ağustos 1964 günü saat 16.15’te düşman mevzilerini ve takviye güçlerini vuran Türk uçakları hemen bir gün sonra saat 13.05’te nihai darbeyi indirir. Bu arada Grivas ve Yorgacis bir Helikoptere binerek bölgeden kaçarlar ve bu bölgeye bir daha geri dönmezler…
Yine ayni gün saat 14.15’te bölgeye saldıran 2 Yunan uçağı da Türklerin üzerine bomba yağdırması sonucu 2 Mücahit hayatını kaybeder. Erenköy Savaşının başlarında “Türkiye müdahale ederse kurtaracak Türk bulamayacaktır” diyen Makarios Türk Savaş Uçaklarının iki günlük harekatından sonra ateşkese razı olacaktı..
Netice itibarıyla; Erenköy bölgesi mücahitlerinin , sivil halkının ve tahsillerini yarıda keserek yardımlarına koşan öğrenci mücahitlerin denize dökülmesine Anavatanımız Türkiye müsaade etmemiş, sınırlı bir Jandarma Hava Harekatıyla düşmanı tuzla buz ederken özgürlük savaşını yürütmekte olan Yüce Türk Ulusunun ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkına yeniden yaşama, direnme ve istikbal için ölçüsüz bir umut verecekti..
9 Ağustos 1964 sabahı Yunan Savaş uçakları Erenköy’e ateş açtılar. Yunan uçaklarının bu hava saldırısında okul, cami ve bazı evler isabet aldı. İki Mücahit şehit oldu. Ayni gün Türk jetleri belirlenen hedefleri vurmaya devam ettiler.
9 Ağustos 1964’te ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nden harekatı durdurmasını istedi. İnönü, ABD’ye, Kıbrıslı Rumların ertesi gün saat 9.00’a kadar saldırılarına son vermeleri halinde hava harekatını bitireceklerini, aksi halde harekata devam edeceklerini bildiriyordu..
Anavatanımız Türkiye’nin 8-9 Ağustos 1964 Kıbrıs Hava Harekatı ve Erenköy Savaşı ile KıbrısTürkHalkına yapılacak saldırılara Türkiye’nin en ağır biçimde cevap vereceğini dosta, düşmana göstermiş oldu. 8-9 Erenköy Harekatından sonra, 1967’ye kadar, Kıbrıs Türk Halkına yönelik ciddi bir saldırı olmayacak ve 8-9 Ağustos 1964 Erenköy Hava Harekatı, 20 Temmuz 1974’te gerçekleşecek Barış Harekatı’nın habercisi olmuş olacaktı…
8-9 Ağustos 1964 ‘te Türkiye tarafından düzenlenen Hava harekatlarının hemen ardından ABD ve SSCB, Türkiye nezdinde girişimde bulunarak bombardımana son verilmesini istemişti.. Bombardımanın olduğu 8-9 Ağustos 1964 günlerinde gelişmeler BM Güvenlik Konseyinde ele alınmış ve BM Güvenlik Konseyi Kıbrıs’ta Ateş-Kes’in sağlanmasını istemiştir..
9 Ağustos günü saat 13.05’te 64 Türk uçağı , 322’si öğrenci olan 500 kadar Kıbrıs Türk Mücahidi ve Erenköy Sancağına bağlı Türk Halkını kurtarmak için Rum birliklerini bombalayarak çok büyük zayiat verdirince Makarios Yönetimi paniğe kapıldı ve BM Barış Gücü aracılığında bir “Ateşkes” için müzakere yapmayı kabul etmek zorunda kalırken 10 Ağustos 1964 günü “Ateş kes” imzalanacaktı..
Anavatanımız Türkiye’nin 8-9 Ağustos 1964’te Erenköy bölgesinde gerçekleştirmiş olduğu bombardımanlar, Türkiye’nin o güne kadar gerçekleştirmek istediği 4 müdahale niyetinin, ilk kez müessir bir şekilde gerçekleşmesiydi.. Konu askeri yönden ele alındığı zaman böyle bir bombardımanın ardından bir çıkarma hareketi gelmesi gerekiyordu. İşte bunun içindir ki bu bombardımanlar Atina’da heyecan ve paniğe neden olmuş ve Yunan Hükümeti , Yunanistan’ın hiçbir zaman Türkiye ile savaşı göze alamayacağını, Türk-Yunan dostluğuna önem verdiğini ve Kıbrıs meselesinin barışçı yollardan çözümünü arzu ettiğini Türkiye’ye bildirmişti.. Bu bombardımanlar bir süre için Türkiye-Yunanistan ilişkilerini yumuşatırken diğer yandan da art niyetli Yunanistan Kıbrıs’a asker çıkarma devam edecek ve de 1967 yılına gelindiğinde Kıbrıs’taki Yunan askeri sayısı 15 000’ni de geçecekti…
Sonuç olarak; Erenköy Direnişi, Kıbrıs Türk Halkının bir onur mücadelesidir. Erenköy direnişi; Kıbrıs Türk Halkının bu toprakları vatan yapma mücadelesindeki kararlılığını dünyaya gösteren bir direniştir.. Erenköy Direnişi, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “ Eğer Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır” anlayışını benimseyenlerin yarattığı destandır..
Yine, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf R. Denktaş’ın dediği gibi; Erenköy milli bir ruhun şahlanışıdır. Erenköy, Türkiye’ye olan güvendir. Erenköy; “Ya istiklal Ya Ölüm” diyen bir avuç insanın , zırhlı Yunan ve Rum birliklerinin denizden ve karadan hücumları karşısında “Anavatan Bizi Muhakkak Kurtaracak” diyerek direnişidir..
Kıbrıs Türk Halkı Rum-Yunan saldırılarına karşı Erenköy’deki direnişiyle tarihi bir mücadele sergilemiştir.. Bu direnişiyle Kıbrıs Türk Halkı; tüm dünyaya bir mesaj göndermiştir. Şanlı Erenköy Direnişi Kıbrıs Türk Halkının Varoluş ve Özgürlük mücadelesinin mihenk taşlarından biridir.. Kıbrıs Türk Halkı bu mesajıyla “Kıbrıs’ta Ben De Varım ve var Olmaya Devam Edeceğim” diyordu. Kıbrıs Türk Halkı bu direnişiyle 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının yolunu açıyordu. Kıbrıs Türk Halkı bu direnişiyle bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda kararlılığını ortaya koyuyordu..
Şanlı Erenköy Direnişimizin Kıbrıs Türk Halkının Varoluş ve Özgürlük Mücadelesinde çok ayrı bir yeri vardır. Kıbrıs Türk gençliği 56 yıl önce çok zor koşullarda Anavatanımız Türkiye’de ve İngiltere’de tahsillerini yarıda bırakarak Erenköy’e çıkarken verdiği varoluş mücadelesi ile özgürlüğü ve vatanı uğruna canını ve kanını seve seve vereceğini ortaya koymuştur.
Bu vesile ile bir kez daha aziz şehitlerimizi rahmetle anarken kahraman gazilerimizi saygıyla selamlıyorum..