ERSİN TATAR GÜVEN TAZELEDİ

            Kıbrıs sorununda gelinen nokta, Rumlar açısından değil, bizim açımızdan muazzam bir gelişme olduğunu anlattı.  Anlattıkları bize güven ve iyi bir gelecek vaad ediyor.
            Son yıllarda en önemli iki gelişme var.
            Birincisi Türk Devletleri açılımı, ikincisi de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’nin 78’nci oturumunda bütün devletleri KKTC’yi tanıma davetiydi.
            Zaten bu iki önemli gelişme, bizi hedeflediğimiz limana ulaştıracaktır.  Görünen odur ki, artık bu işin geri dönüşü yoktur.
            Özellikle iki devletli çözüm formülüne de ayrıca değinen Ersin Tatar, İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’un yapmış olduğu açıklamaya da değinerek şöyle demiştir.
            “İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw, kendisinin de imzaladığı ve yanlış bir karara imza attığını söylemesi çok önemlidir. Straw,  Rumların tek taraflı olarak AB’ye alınmasının hatalı bir karar olduğunu söyledi.  Kıbrıs sorununun mutlaka yanyan ve eşit iki egemen ayrı devlet çözümünün şart olduğunu ifade etmesi, elimizi güçlendirmiştir.  Jack Straw kimdir?  Jack Straw Kıbrıs anlaşmalarında garantör İngiltere’nin bir dönem dışişleri bakanıdır.”
            Bu söylenenler bir gün birikecek birikecek ve Kıbrıs konusunda gerek AB’nin, gerek İngiltere ve Amerika’nın Rum yanlısı tutumu ortadan kalkacak ve tanınmamız da gerçekleşecektir.   Süreyi kestirmek zor ama, er veya geç bu gerçekleşecektir.
            Esasında son on yıl içinde Kıbrıs sorunun değişikliğe uğradığını zaman tünelinde gösteriyor.  Bu zaman tüneli ne zaman ve nasıl bir süreç içinde aydınlığa ulaşacak, biçimlenmiştir, göreceğiz.
            İçinde Rum toplumunun olmadığı bir zaman tüneli...
            Kendimiz olmak...
            Kendimizi var etmek...
            Kendimize ve Anavatan Türkiye’ye sadakatla bağlı kalmak ve sonuna kadar inanmak...
            İşte Ersin Tatar’ın o yemekli basın toplantısında değinmek istediği önemli bir sürecin ta kendisidir.
            Keşke Dr. Küçük ve Denktaş hayatta olsalardı ve umut vaad eden bu süreci görüp, öyle ölselerdi.
            Zaman zaman onların fikirleri ve geçmişte verdikleri büyük kavga, şimdi ortaya konan formül ve planlarla hayat buluyor.  Bir yerde onların manevi varlıkları da Kıbrıs Türküne güç vermektedir. Ersin Tatar, bu davayı onların bıraktığı yerden sırtladı ve yoluna devam ediyor.
            Ersin Tatar’ın o toplantıda İngiltere’nin iç siyasetteki yapısına değinerek, Jack Straw’un bağlı bulunduğu siyasi partinin görüntüsünü ve bize olan yakınlıklarına atıfta bulundu.  Tatar’ın İngiltere’de güçlü bir lobi oluşturduğu da bilinen bir gerçek.
            Konuşmasında o doğal ve bir su gibi akan İngilizcesi ile bazı hususlara değinirken, siyasette ne kadar olgunlaşıp kendine olan güvenini gösterdi.
            Siyasette İngilizce diline vakıf olmak çok önemlidir.  Özellikle yabancı siyaset ve BM yerkilileri ile fikir teatisinde bulunurken onun rahatlığını ve doluluğunu görebiliyoruz.
            Yabancı diplomatlar ve temsilciler bunun farkındadır.
            Bundan takriben iki yıl önce kendisini ziyaret eden zamanın İngiltere Dışişleri Bakanını sarayın bahçesinde dolaştırarak Kıbrıs meselesini akıcı bir şekilde anlatması da çok önemliydi.  İşte Tatar’ın bu yönü, onu ve bütün yaptıklarını öne çıkarıyor.
            Geçirmiş olduğumuz bu üç yıl içinde neler yapıldığı veya nelerin yapılması gerekti anlatılırken, artık tam bir devlet başkanı kişiliği ile politikanın ve başarılarının zirvede olduğunu gösteriyor.