Exxon Mobil-Qatar Petroleum tarafından, tek yanlı olarak ilan edilen Rum “Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB)” içerisindeki 10’uncu parselde yer alan “Glafkos” hedefinde yapılan sondajda, değeri yaklaşık 35 milyar doları bulan bir yatak bulunduğu açıklandı.
Fileleftheros gazetesi “35 Milyar Dolarlık Yatak- Amerikan Enerji Devi 20 Yıl Kıbrıs’ta Kalıyor ve Diğer Parsellere de Yayılıyor- Kıbrıs MEB’inde Önümüzdeki 17 Ay İçerisinde 7 Sondaj- Terminalle İlgili Planlar Çekmeceden Çıkıyor” başlıklarıyla manşetten yer verdiği haberinde, Exxon Mobil-Qatar Petroleum’un resmi ön tahminlerine göre “Glafkos” hedefinin içeriğinin, tahmini değer olarak 30-40 milyar dolar ve 5,5-8 trilyon ayak küp (tcf) (veya 155-230 milyar metreküp); güvenilir bir ortalamayla da 6,2 tcf olduğunu yazdı.
“Kıbrıs’ın” önümüzdeki yıllarda artacak olan elektrik üretimiyle ilgili ihtiyaçları göz önüne alındığında, bu yatağın önümüzdeki 200 yıl için adanın ihtiyaçlarını karşılayabileceğini kaydeden gazete, bunun son iki yıldır dünya çapında keşfedilen üçüncü büyük yatak, son 12 aydır ise dünyada keşfedilen en büyük ikinci yatak olduğuna vurgu yaptı.
Haberde, Exxon Mobil şirketinin en az 20 yıl daha Kıbrıs’ta kalacağına, öte yandan dolaylı fakat net olarak, “Glafkos” hedefinin ise sözde Rum MEB’ini artık ABD’nin güçlü ekonomik ve jeopolitik çıkarlarıyla bağladığına da işaret edildi.
Gazete iç sayfadan geniş yer ayırdığı haberinde ise, Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis’in Exxon Mobil Başkan Yardımcısı Tristan Aspray’la dün birlikte yaptıkları açıklamada, bunun sözde Rum MEB’inde bugüne kadar yapılan en büyük keşif ve resmi bilgiler temelinde de, son iki yıldır dünya çapındaki en büyük keşiflerden biri olduğunu söylediğine işaret etti.
Gayri resmi bilgilere göre, yataktaki miktarların 4,4-9 trilyon ayak küp arasında olduğu, öte yandan 12-18 ay içerisinde gerçekleştirilmesi beklenen teyit sondajının ardından ise, bu miktarların artmasına dair yüksek olasılıklar bulunduğuna işaret edildi.
Exxon Mobil-Qatar Petroleum’un, Rum Yönetimiyle olan sözleşmesinden doğan yükümlülükleri temelinde, resmi olarak, teyit sondajını yapıp yapmayacağına dair kararı 30 gün içerisinde alması gerektiği, 120 gün içerisinde ise Rum hükümetini teyit sondajını gerçekleştireceği zaman konusunda bilgilendirmesi gerektiği de ifade edildi.
Tüm olguların bunun 2019 yılı sonu ile 2020 yılı sonu arasında gerçekleştirileceğini gösterdiğini belirten gazete, edinilen bilgilerin, “Glafkos” yatağındaki teyit sondajının ne zaman gerçekleştirileceğine dair belirleyici unsurun, 10’uncu parsel içerisindeki başka bir önemli hedefte yapılacak olan bir sonraki sondajın belirlenmesi olduğunu kaydetti.
Yatağın resmen ilan edilmesinin, Exxon Mobil şirketinin de en azından 20 yıllık bir dönem için “Kıbrıs’ta” kalmasına yol açtığı belirtilen haberde, dünya çapında bir yatak tespit edilmesinden cesaretlenen ExxonMobil liderliğinin, bölgedeki çalışmalarını yatırımlara da yayma konusunda oldukça hazır olduğuna da atıfta bulunuldu.
Bunun “Kıbrıs’ta” bir doğal gaz sıvılaştırma terminalinin artık pratik operasyonel planlara girdiği anlamına geldiğini kaydeden gazete, 10’uncu parselde gerçekleştirilecek bir sonraki sondajlar konusunda ise, “eldeki verilerin” Exxon Mobil tarafından olası sondajlar için 5’ten fazla olası hedef tespit edildiği yönünde olduğunu haber verdi.
Stena Icemax sondaj gemisi tarafından, yatak içerisinde düne kadar analiz edilen “Glafkos” yatağıyla ilgili jeolojik verilerin, sondajların önceliğine dair olguları değiştirdiğini de kaydeden gazete, şu ana kadar “Delfini” jeolojik tipindeki yataklar öncelik sahibiyken ve “Glafkos” tipindekiler ikinci sıradayken, artık önceliklerin değiştiğine işaret etti.
Exxon Mobil’in ilgisi ve dikkatini sözde Rum MEB’indeki diğer bölgelere de genişletmesiyle ilgili olarak ise (ki ExxonMobil başkanı bunu dün kamuoyu önünde de teyit etti), “eldeki bilgilerin”, Exxon Mobil şirketinin hâlihazırda Norveçli PGS şirketinden birkaç milyona 12’inci parselle ilgili bütün sismografik verileri aldığı yönünde olduğu belirtildi.
12’inci parselin, “Afrodit” yatağı alanı haricinde Rum Yönetimine iade edildiğini ve kullanılabilir durumda olduğunu anımsatan gazete, “eldeki bilgilerin” Exxon Mobil’in 11’inci parsele de ciddi gözle baktığı yönünde olduğunu bildirdi.
“LNG TERMİNALİYLE İLGİLİ PLANLAR ÇEKMECEDEN ÇIKIYOR”
Gazete, bu ara başlıkla yayımladığı haberinde ise, en baştan bu yana stratejik hedeflerinin Kıbrıs’ta bir doğal gaz sıvılaştırma terminali meydana getirilmesi olduğunu söyleyen ExxonMobil-Qatar Petroleum tarafından “Glafkos” yatağının keşfedilmesinin, terminalle ilgili planları çekmeceden çıkardığı yorumunu yaptı.
“Glafkos” yatağındaki miktarların bu gidişata yönelik iyi bir temel oluşturduğunu yazan gazete, gereken minimum miktarların ise (5-10 trilyon ayak küp), üç gidişata yönelik aranacağının görüldüğünü; bunlardan birincisinin ExxonMobil’in 10’uncu parsel içerisindeki yeni keşfi veya keşifleri, ikincisinin TOTAL-ENI’nin yapmayı planladığı sondajlardaki olası keşifleri, üçüncü gidişatın ise İsrail’in “Leviathan” yatağından Kıbrıs’taki sıvılaştırma terminaline doğal gaz taşınması için bir ilgi ve anlaşma olması olduğuna işaret etti.
“ÖNÜMÜZDEKİ 17 AY İÇERİSİNDE 7 SONDAJ”
Gazete, bu ara başlıkla yayımladığı haberinde ise, tek yanlı olarak ilan edilen Rum MEB’indeki bir sonraki sondajın önümüzdeki Kasım ayında başlamasının beklendiğini ve 2020 yılı sonuna kadar, ikisi ExxonMobil-Qatar Petroleum, beşi de TOTAL-ENI tarafından olmak üzere en az yedi sondaj yapılmasının programlandığını haber verdi.
Bir sonraki sondaja, önümüzdeki Kasım ayında Total-Eni şirketler grubu tarafından başlanmasının beklendiğini ve bunun muhtemelen “Kalipso” yatağındaki teyit sondajından ibaret olacağını kaydeden gazete, Total-Eni tarafından 2020 yılı sonuna kadar yapılacak beş sondajın 3, 6, 7, 8 ve 11 numaralı parsellerle ilgili planlandığını belirtti.
Exxon Mobil-Qatar Petroleum tarafından ise, aynı zaman zarfı içerisinde iki sondaj beklendiğini yazan gazete, birincisinin “Glafkos” yatağındaki teyit sondajı, diğerinin ise 10’uncu parselde tespit edilen hedeflerden biri olacağını ifade etti