Sendika binasındaki toplantıda, KTOEÖS Yönetim Kurulu ile Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) yetkilileri de yer aldı.
-Eylem: “Ülkede eğitimin niteliği gözden çıkarıldı”
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem toplantıda yaptığı konuşmada, ülkede eğitimin niteliğinin gözden çıkarıldığını savunarak, Bakanlar Kurulu kararlarıyla sınıf geçirildiğini, taban puanları düşürülüp, kolejlere fazlasıyla öğrenci alındığını, torpil, rüşvet anlayışının aşılandığını öne sürdü.
Hukuk dışılıklar, sahte diploma skandalı yokmuş gibi davranıldığını, “üniversite çöplüğü” yaratıldığını, öğrenci ve öğretmenlerin ihalesiz konteynerlere mahkûm edildiğini ileri süren Eylem, eğitim faaliyetlerinin, bilimsellikten uzak, günübirlik kararlarla, planlama, pilot uygulama dikkate alınmadan sürdürüldüğünü ifade etti.
Özelleştirmeye teşviklerin devam ettiğini, kitap komisyonlarından izinsiz, habersiz kitap içeriklerinin bilimi, kadını, toplumsal cinsiyet eşitliğini dışlayacak hale getirildiğini, eğitimin içi boşaltılıp dönüştürülerek sorgulamayan, biat eden, kolay yönetilebilen bireylerden oluşan bir toplum modeli yaratma hedeflendiğini savunan Eylem, buna karşı mücadele veren öğretmen ve sendikalarının bitirilmesi ve öğretmenlerin baskı, tehdit, hak gasplarıyla, çalışma koşullarının geriletilmesinin planlandığını iddia etti.
-“2023 verilerine bakıldığında eğitime ayrılan bütçe oranı önceki yıllara göre genel bütçe içerisinde azaltıldı”
Yapılan araştırmaya göre, 2023 verilerine bakıldığında eğitime ayrılan bütçe oranının önceki yıllara göre genel bütçe içerisinde azaltıldığını kaydeden Eylem, Bakanlığın okullara ayırdığı bütçeye bakıldığında ise geçen akademik yılda genel orta öğretimde öğrenci başına ortalama 137 TL gibi bir rakam belirlendiğini ifade etti. KTOEÖS Başkanı Eylem, “Okullarımız kendi kaderine terk edilmiş, velilerin desteğine muhtaç, yeri geldiğinde sınav yapacak kâğıdı bile bulamayacak hale getirilmiştir” dedi.
Okullar bu haldeyken “külliye” inşaatını ve Gazimağusa’da ikinci ilahiyat için protokol imzalanmasını eleştiren Eylem, devlet okulları için halktan vergi toplanarak, bütçe yaratılmasına rağmen bir buçuk yıldan fazladır hâlâ okulların depreme dayanıklı hale getirilmediğini belirtti.
Yeni öğretim yılı başında güvenli hale getirilmiş tek bir okul olmayacak gibi göründüğünü dile getiren Selma Eylem, “Okullara yerleştirilen 100’den fazla konteyner ve yerleştirilmesi planlanan 47 adet daha bunu göstermektedir” diye konuştu.
Tüm eğitsel kolların bakanlık tarafından iki yıl önce derse dönüştürüldüğünü, konteynerların okul bahçelerine, spor alanlarına yerleştirilmesiyle öğrencilerin etkinlik yapma imkânının ellerinden alındığını ifade eden Eylem, yemek yenilecek, teneffüs yapılacak, oyun oynanacak alanların daraltıldığını belirtti.
Okullarda akran zorbalığı ve şiddet olaylarının artış göstermesinin nedenlerinden birinin bu, diğerinin ise hiçbir hazırlık yapılmadan tam gün eğitime geçilmesi olduğunu kaydeden Eylem, atanacak öğretmen ve rehber öğretmen kadrolarında azaltmaya gidilmesinin bu soruna çözüm üretme derdinde olunmadığını gösterdiğini savundu.
Bu yıl genel orta eğitimde ihtiyaç olduğu halde birçok branşta, özellikle Yunanca kadrolarında azaltılma yapıldığını öne süren Selma Eylem, “Okulların eksik kadrolarla açılacağı hesaba katılmamaktadır” dedi.
Meslek liselerinde atölye şefi ve bölüm şefi kadrolarının yıllardır hiç açılmadığını belirten Eylem, şöyle devam etti:
“Bakanlığın bu günlerde yayınlamayı planladığı meslek liselerinde işletmelerde beceri eğitimi dersiyle ilgili genelgesiyle de öğretmenlerin denklikleri hedef alınmakta ancak denetim azalacağından çocukların işletmelerde riskli ortamda, suiistimale açık olacağı, çocuk işçiliğin artacağı ihtimali göz ardı edilmektedir.”
Tam gün eğitim programının nitelikle hiçbir ilgisi olmadığını savunan Eylem, kalite veya nitelik için yeterli bütçe, yatırım, altyapı, donanım, herkese eşit eğitim hakkı ve ortamı sağlayacak güvenli standart okul binaları, ülkeye ait eğitim sistemi ile öğretmen ve öğrencilerin desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
“Okullarımızın bu yıl açılacak durumda olmadığı gözle görülebilen bir gerçektir” diyen Eylem, “Sendika Yönetim Kurulumuz kararlıdır, eğitimimizde, çalışma koşullarımızda, haklarımızda ve toplumumuzda yapılmak istenenlerle ilgili tüm dayatma ve baskılara boyun eğmeyecek, mücadeleye devam edecek ve bu yıl gerekirse okullar açılmayacaktır” şeklinde konuştu.
Bir soru üzerine Selma Eylem, “ ‘Bütün eğitim yılı boyunca grev yapılacak’ diye bir ifade kullanmadık. Okulların açılıp, açılmama durumundan söz ettik” diyerek, şu anda okulların açılamayacak durumda olduğunu belirtti. Kararlı olduklarını vurgulayan Eylem, Yönetim Kurulu’nun aldığı kararın, gerekirse “okulların açılmaması” yönünde olduğunu söyledi.
-Gökçebel: “Bu sürece seyirci kalmayacağız”
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de, deprem bütçesi oluşturulmasına rağmen 160 okulun hiçbirinin hazır duruma getirilmediğini savunarak, bu sürece seyirci kalmayacaklarını söyledi.
Dar gelirli bir çalışanın dahi yüzde 37 vergi ödediğine dikkat çeken Gökçebel, kamusal alanlara yatırım yapılması gerektiğini belirtti.
Okullarda elektrik altyapısının da “sıfır” olduğunu ve tehlike arz ettiğini öne süren Gökçebel, nitelikli eğitim ve gelecek kaygıları olduğunu ifade etti.
-Tuğcu: “Bütün okulları kontrol ederek, raporlamaya hazırız”
El-Sen Başkanı Ahmet Tuğcu ise, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm okullarda elektrik altyapılarının kontrol edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Bu bile eğitim yılının açılmaması için sebeptir” dedi.
Tuğcu, otellerde yapılan ek kaçak yapılardan ve çalışan kişilerin yeterlilik belgelerinin olmamasından dolayı son 15 günde üç kişinin hayatını kaybettiğini dile getirdi.
Ahmet Tuğcu, sendikanın talep etmesi durumunda şu andan itibaren El-Sen Yönetim Kurulu’nda olan teknik ekipler ve kontrol müfettişleriyle bütün okulları kontrol ederek, raporlamaya hazır olduklarını söyledi.