Ülkemizde yıllardır , sürdürülmeye çalışılan eğreti ve köhne yapı ha çöktü ha çökecek durumda değil mi sevgili okurlarım?
Başta 1974 mutlu barış harekâtı sonrası sağlanan ganimet ve üleşme düzeni, yani üretmeden tüketme ve haksız kazanç sağlama adaletsiz yaşam gibi olgular yıllardır bu ülkede yaşayan vatandaşlarımız arasında derin uçurumların oluşmasına neden olmuştur.
Toplumun bir bireyi ve sizin sesiniz ve sözünüzün yansıtıcısı biri olarak ben bu çerçevede yaşananları feodalizm ve derebeyliğine benzetiyorum. Tüm bu gelişmeleri irdelerken kısaca sizlere feodalizm ile ilgili biraz bilgi vermek istiyorum.
Feodalizm özellikle Ortaçağ Avrupası olmak üzere tarihin birçok döneminde rastlanan toplumsal, ekonomik ve siyasal örgütleniş biçimidir. Feodalizm kelimesi de Latince kökenli bir kelimedir. Feodal toplumdaki siyasi örgütleniş, koruyan-korunan ilişkisine dayanan hiyerarşik bir düzenin siyasi yapısı bir piramit örgütlenme biçimidir.
En yukarıda kral veya imparator altında ise kendisine bağlı soylular vardır. Bu soyluların altında da daha başka soylular olur. Bu hiyerarşik düzenin en altta en geniş tabakasını serfler oluşturur. Feodalizmde ise ekonomik yapı gayet basittir. Soylunun toprağında üretim yapıp, çok az miktarı kendine ayırdıktan sonra geriye kalanı soyluya veren köylüler ana üretici güçtürler. Soyluluk sınıfı, üretim yapan serflerin çalıştığı toprağın sahibi olan ve serfler üzerindeki sınıftır. Ortalama olarak da soylu sınıfı, feodal düzende yaşayan nüfusun onda birini oluşturur. Soylular üretim yapmaz, serflerin yaptığı üretimden pay alarak geçimlerini sürdürürler.
15 Kasım 1983 Yılında kurduğumuz ancak yaşaması ve tanınması için hiçte çaba harcamadığımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki mevcut yapı ne kadar da benzeşiyor değil mi feodal yapıya.
Ülkedeki tüm toplum katmanları arasında sorunlar artarak devam etmektedir. Bölgeler arası gelir dağılımındaki adaletsiz yapı apaçık ortada durmaktadır.
Özellikle Dipkarpaz,İskele,Güzelyurt ve bazı dağ köyleri ile meserya bölgelerinin durumu ortadadır. Üretim yapan sektörlerin başında gelen çiftçi, hayvancı, seracı ve narenciyeci, ne ürününü satabiliyor ne de gelişen teknolojik olanaklardan faydalanabiliyor.
Birlikte Düşünme, birlikte planlama, birlikte uygulama ve birlikte paylaşma anlayışı ne yazık ki ülkemizde egemen olan siyasi yaklaşımlardan dolayı, yaşama geçirilemediği için bencillik ve ben merkeziyetçilik en önemli davranış biçimi olmuştur. Değişimlere ve doğru dönüşümlere kapalı bir toplum olarak yıllardır yaşantımızı sürdürmemiz bizlerde alınganlık, kırılganlık ve edilgenliğe neden olmuştur. Geçmişi ile yüzleşmekten kaçınan bugünü doğru dürüst yaşayamayan ve geleceği plansız olduğu için karamsar olan toplumumuzda yeniden bir uyanışa ihtiyaç yok mudur sevgili okurlarım?
Bu da halkın doğrudan yönetime talip olması ve yenilikçi ve güvenilir siyasi kadrolar ile mümkündür. Bizler bu küçücük coğrafyaya sıkıştırılmış bir halde var olan enerjimizi de birbirimizi linç etmek için harcar iken etrafımızdaki hareketlilikten bihaber yaşamaya daha ne kadar devam edeceğiz.
Ürettiğin kadar tüketme anlayışı her alanda ve adaletli yaşam felsefesini yaşamımıza dahil etmez isek , içinde bulunduğumuz durumdan dolayı, yukarıda belirtmiş olduğum gibi zenginler ve yoksullar, asiller ve serfler örneklerinde olduğu gibi Ortaçağda öne çıkmış yönetim biçimi olan feodalizm ve derebeylik örneklerini anımsatmak benim için halkımıza bir görevimdir diye düşünmekteyim.
Sonuç itibarı ile bizler yıllardır her alanda feodal anlayış ve derebeylik yaklaşımı ile idare edilmeye çalışılırken kısacası ezen ve ezilenlerin belli olduğu bir yapıda kendi iç adaletimizi de sağlayamadan daha ne kadar bu şekilde yaşayabileceğimize inanmaktayız.
MESAJ KUTUSU
Sayın Kutlu Evren ,Belediyeleri ilgilendiren konularda onlardan habersiz Cumhuriyet Meclisi’nden bazı yasaları geçirmenize bir çok tepki söz konusudur. Ülkemizde yurttaşlara en yakın olan kurumların belediyeler ve muhtarlıklar olduğunu unutmamak gerekir kanısındayım.
Sayın Derya Kanbay ,Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkemiz büyükelçisi olarak toplumumuzun her kesimi ile kurmuş olduğunuz sıcak ve samimi ilişkiler çok takdir edilmektedir.Gerçek bir hümanist olarak görülmektesiniz.
Sayın Hayri Orçan ,Beldenizi bir köy konumundan adeta bir kasaba haline getirmenize tebrik ve kutlama mesajları gelmeye devam ediyor.Tatlısu’da yaşam sizlerle gerçekten yurttaşlar için tatlı hale gelmiş.
Sayın Hasan Karaokçu ,Uyuşturucu ile mücadele konusunda artık hissedilir çalışmalara imza attığınız görülmektedir. Annelerin kınalı kuzularını bu illetten kurtarmak çok büyük bir manevi doyumada yol açar değilmi?.
Sayın Ali Cansu, Araştırmacı gazetecilikte çok önemli bir isimsiniz. Batırılan Kıbrıs Türk Hava Yolları konusu başta olmak üzere bir çok konunun ortaya çıkmasındaki emeğiniz hala konuşulmaktadır.
Sayın Aytuğ Türkkan, Gazete,televizyon programları yanında her Salı akşamı ülkemizin değişik bir yerleşim yerinde vatandaşlarımız ile buluşup onların sesi olmanız çok önemli bir kamu görevidir. Başarılarınızın devamı beklenmektedir.
Sayın Hüseyin Cahitoğlu, Spor dairesi müdürü olarak ülkemizdeki spor tesislerinin artırılması konusunda önemli girişimleriniz olduğu bilinmektedir.Ekibinizde Sertaç Bozatlı gibi sürükleyici arkadaşlarınızda olunca tabi ki başarının gelmemesi için bir engel kalmamaktadır.
Sayın Ömer Tatlı , İskele bölgesinin etkili ve sevilen bir siması olarak ticaretteki başarınız gözler önündedir. Bu başarılarınızı siyasete taşıyıp taşımayacağınız epey merak konusu olmaya devam etmektedir.
Sayın Okan Erdemsiz , Emekli bir asker olarak size olan sevgiyi hizmet olarak siyasete taşıyıp taşıyamayacağınız konuşulmaktadır. Hoşgörü ve hümanizm sizin adeta karekteriniz olunca beklentilerde artmaktadır.
Sayın İbrahim Bayraktar ,Bilgi ve görgü kuralları konusunda kendini çok geliştirmiş biri olarak toplumsal konularda her zaman duyarlı davranışlar sergilemeye devam ediyorsunuz. Kısaca doğruya,doğru hiç şaşmaz felsefeniz olsa gerek.
GÜNÜN FOTOĞRAFI
Kıbrıs Türkünün gururu olmaya devam eden Doktor Hüseyin Enginsoy Nijerya'da yüzlerce göz ameliyatı gerçekleştirerek insanlığa hizmette sınır tanımıyor. Değerli halkımız işte Kıbrıs ,işte insan işte sevda...