GARDİYANOĞLU’NUN ANKARA ÇIKARMASI

Abone Ol

            Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nun tutmakta olduğu bakanlık, esasında en zor ve en meşakkatli bakanlıklardan biridir.  Bunu niçin söylüyorum?  Çünkü geçmiş kamu görevlerinde bu bakanlıklardaki fonksiyonel yapılaşma hakkında pek çok şey görmüş ve yaşamışımdır.
            Sadık Gardiyanoğlu Ankara temaslarında meslektaşı, Türkiye Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ı ziyaret etmiş ve işbirliği konusunda mutabakata varmış.
            Bakan Mahinur işbirliği konusunda şu beyanda bulundu.
            “Görüşmemizin ve ortak çalışmalarımızın verimli sonuçlar getireceğine inanıyoruz.”
            Bu bağlamda KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu da şu açıklamayı yapmıştır:
            “Sosyal hizmet alanında, personelin hizmetiçi  eğitim, karşılıklı staj programlarının başlaması ve yaşlı merkezleri ile çocuk bakımevlerinin alt yapısının güçlendirilmesi için Sayın Bakanla çok verimli bir görüşme yaptık, desteğini aldık.  Sosyal Hizmetler anlamında, Yeşilırmak’tan Karpaz’a kadar bakanlığımıza  ait tüm merkezler, daha çağdaş hizmet anlayışına kavuşacak.”
            Gardiyanoğlu umut veriyor huzurevleri ve çocuk yuvaları için.  Şimdi bundan sonra gerçekten bütün huzurevlerinin iyileşmesi önemli.
            Gartiyanoğlu, kabinenin en genç üyelerindendir.  Bakanlığında başarılı olmak ve topluma birleyler verebilmek için çok büyük uğraşlar içindedir.  En önemlisi de Ankara’da ilgili bakanla bir araya gelmesi ve bu konudaki projeleri tartışmasıdır.
            Bu görüşmede bence en önemlilerinden birisi de, hizmetiçi eğitimdir.
            Bence bu alanda yetişmiş eleman eksikliği var.  Veya bunca geçen zamandan sonra ben öyle algılıyorum.
            Şayet meslekiçi eğitim düzenlenecekse, elbette ki kendini bu işe adayan insanlar için düzenlenmelidir.
            Hani deriz ya “Mektepli ve alaylı”lar için.
            Eskiden hep alaylı vardı, ama şimdi mektepliler çoğaldı.  Özellikle üniversitelerin hemşire bölümleri, geriyatri bölümünden mezun olanlar var.  Bu alana yönelik mektepliler, kendini daha da geliştirmek için bu meslekiçi eğitim programlarına katılarak kendilerini daha da geliştirmelidirler.
            Alaylı dediklerimiz, kendilerini bu mesleğin içinde bulan ve nerdeyse emeklilikleri yaklaşan elemanlardır.
            Geriyatri dediğimiz bölüm, yaşlılara bakım bölümüdür.  Esasında bu meslek, hem özveri ister, hem de tahammül.  Geçmişte nice evlatlar gördük, anne babalarını bakımevlerine veren.
            Eski insanlar şöyle bir ifade kullanırlar yaşlılar için:
            “Bir anne baba on tane çocuğuna bakmış ama, on tane çocuk anne babaya bakamamış.”
            Esasında yaşlılarevine yatacak olan yaşlıların psikolojik olarak hazırlanmaları lazım.  Şayet yaşlı bir insanı yatıevi için psikolojik olarak hazırlamadan o yaşlılarevine götürürseniz, çok erken yıkılır ve terkedilmiş duygusuna kapılır.
            Şu anda KKTC genelinde kaç tane yaşlılarevi var bilmiyorum.  Lakin Sadık Gardiyanoğlu’nun verdiği bilgiler, Yeşilırmaktan ta buruna kadar olan bölgeyi kapsıyor.
            Şayet hedeflenen yeni ve çağdaş yaşlılarevi ve evleri hazırlanacaksa, elbette ki Türkiye’deki modern yaşlılarevleri örnek alınacaktır.
            Mesela İstanbuldaki bazı modern yaşlılarevileri, en azından dört yıldızlı bir otel seviyesindedir.  Bu modern yaşlılarevine giren nice emekli albay ve general vardır.  Onlar eşleri ile gönülleriyle o yaşlılarevine girerler ve son zamanlarını mutlu geçirirler.  Aynı durumda olan kültür seviyesi yüksek yaşlılar bu modern huzurevlerinde tavla oynarlar, kağıt partileri kurarlar ve mutlu bir zaman geçirirler.
            Bir zamanlar bu görevleri yaparken birşey öğrenmiştim..
            O da “meşguliyet terapisi”dir.  Şayet yaşlılara sevdikleri işleri yaptırır ve zamanı ve yaşlılıklarını unutturursanız, çalışanların işleri de kolaylaşır.
            Sadık Gardiyanoğlu’nun bu uğurdaki çalışmalarının çok verimli olacağını düşünüyorum, zaman içinde. 
            Çocuk yuvaları ile ilgili görüşlerimi de bir başka yazımda ele alacağım.
            Kısacası yaşlılarevi veya kimsesiz çocuklar yurası deyip geçmeyin.  Bu iki bölüm, insan hayatı ve insan psikolojisi ile ilgilidir.
            Kısaca Sadık Gardiyanoğlu’nun bu işi çok sıkı tutacağını ve beklenen verimi  alacağını şimdiden söyleyebilirim.