KKTC de görevden almalarla, göreve atamaların gerekçe gösterilerek yapılmadığını bilmeyen var mı?
Demek ki Cumhurbaşkanımız ya bilmiyormuş, ki buna imkan yok, ya da yeni bir dönemin başlangıcının müjdesini verme gayretine girdi!
Halbuki Cumhurbaşkanlığı sarayına çıktığı dönemde, Eroğlu günlerinde Cumhurbaşkanlığında görev yapanlara yol gösterilirken hiç te “gerekçe” den söz edilmemişti!
Kaşı beğenilmeyene kapı gösterildi, gülüşü, duruşu benimsenmeyene güle, güle denildi.
Ama biliniyordu ki bu değişimler ” benden olanlar-benden olmayanlar” içindi!
Buruk bir gülümsemeyle o günleri geçirdik!
Şimdilerde ise kimilerinin eline malzeme geçti ya, sütten çıkmış ak kaşıklar gibi temiz, pak, bir kaşık su da fırtına kopartıyorlar.
Din İşleri Dairesi Başkanı Talip bey in görevden alınmasını içeren Başbakanlığın talep yazısı Cumhurbaşkanlığı tarafından “gerekçe ” ye dayandırılarak bir anlamda gerçekleştirilmeye çalışılan değişim dalgalanmaya bırakıldı!
Görevden alınmaya ilişkin önerinin bilgi ve belgelerle gerekçeli hale getirilmesi ve yerine kimin önerildiğinin belirtilmesini istedi.
Çok merak ediyorum, neden ?
Cumhurbaşkanlığına geldiği günden başlayarak belki de yüzün üzerinde üst düzey yöneticinin görevden alınmasına, göreve atanmasına imza verdiler ama hiç biri için “gerekçe” talep etmediler!
Neden Atalay? Elde olmadan şu soru geliyor akla Talip Atalay ın diğerlerinden ayrıcalığı ne?
Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı, Talip Atalay’ıbir anlamda neden bu görevde tutma ısrarcılığı gösteriliyor, neden bu hamleler yapılıyor?
Başpiskopos Hrisostomosun dümen suyunda dinlerin kardeşliği filminde figüranlık yaptığı için mi?
Yoksa FETÖ meselesinde tutuklanıp serbest bırakılması mı göz önünde tutulmaya çalışılıyor.
Yasalarımıza göre Din İşleri Başkanının ataması Din İşleri Dairesinden sorumlu olacak bir kişiyi Cumhurbaşkanı, Başbakanın önerisi üzerine, Din İşleri Başkanı olarak atar.
Din İşleri Başkanının görevine son verilmesi ise, atanma esaslarında öngörülen usule göre yapılır. Başbakan talep eder, Cumhurbaşkanı onaylar ve perde kapanır!
Din İşleri Başkanı görevden alınırken yerine kimin atanacağının belirtilmesi hususunda ise yasalarımızda böyle bir geleneğin olmadığını biliyorum.
Görevden alma yasal çerçevede gerçekleşir, ne var ki yerine hemen atama yapılmaya bilinir, böyle bir zorunluluk var mı?
Gerçek niyeti doğrusu çok merak ediyorum!