Gevelemeden !

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Meclis genel kurulunda Kıbrıs konusuyla ilgili açıklamalarının ardından gerek Meclis Başkanının açıklamaları, gerekse siyasi partilerin konuya yaklaşımları kelimenin tam anlamıyla evlere şenlik.

Lafı evelemeden, gevelemeden söyleyebilen çok azı çıktı!

Meclisimizde dördü iktidarda, ikisi muhalefette toplamda altı siyasi partimiz var.

Bu partilerin Cumhurbaşkanın açıklamalarına bakarak hangi konularda uzlaştıkları, ya da bazı hususlarda konsensüsün sağlandığını ortaya koymaktan bile acizlik göstermesine bir anlam vermek hayli güç.

Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs Türkleri ile bir şeyleri paylaşmak gibi bir niyete sahip olmadıkları, yönetimi, eşitliği, zenginliği sadece kendi uhdelerinde bulundurmak istediğini dillendirebilen UBP-HP-DP ve YDP gelinen aşamada federal bir çözümün bu aşamadan sonra mümkün olamayacağını ifade ederken, sanal olarak bile olsa bardağı hep dolu tarafından görmek niyeti içinde hareket eden başta Cumhurbaşkanı , CTP ve TDP’nin sıkı sıkıya federal bir çözümdeki ısrarcılıklarını anlamak gerçekten çok zor!

Siyasi eşitlik, ucu açık olmayan ve bir takvime bağlı olarak yürütülecek görüşme sürecine olan duruşlarda konsensüsün var olduğu söyleniyor ama can alıcı meselelerde, örneğin garantörlükler konusunda böyle bir konsensüsün olduğunu söylemek mümkün mü?

Lafı evelemeden, gevelemeden çıkıp “kardeşim ben Kıbrıs Cumhuriyetinin bayrağı altında bir çözüme de razıyım”

“Ben garantörlüğün çağ dışı olduğuna inanıyorum”

“Ben egemenlik, siyasi eşitlik gibi şeyleri önemsemiyorum” doğrultusundaki görüşlerini neden halka açık, açık söylemiyorlar?

Parmak arkasına saklanarak siyaset yapıldığı nerede görülmüş.

Böylesi görüşlere sahip olduklarını açık, açık beyan eden isimler de yok değil!

Bu kimseleri, bazı koalisyon ortakları yayın organlarında, TV kanallarında görüş ve düşüncelerini anlatmaya olanak yaratıyorlar ama çıkıp ta “biz de bu görüş ve düşünceleri taşıyoruz” deme cesaretini gösteremiyorlar.

Bütün bunları, daha doğrusu sapla samanı birbirine karıştıran, UBP-HP-YDP ve DP nin Kıbrıs konusunda büyük oranda aynı görüş ve düşünceye sahip olmalarına rağmen  var olan dörtlü koalisyonun Kıbrıs konusunda iki kanada ayrılmış olduklarını, CTP ve TDP nin başka tellerden, HP ve DP nin ise başka makamdan olaya baktıklarını ve farklı görüşlerin  koalisyon oluşumunda kesin bir dille ortaya konulup mutabakata varıldığını söylemekte yarar var.

Geçtiğimiz günlerde DP nin Genel Başkanı, hükümetin Maliye Bakanı sayın Serdar Denktaşın geçtiğimiz günlerde koalisyonun devamıyla ilgili bir açıklamasını izledik.

Sayın Denktaş dörtlü koalisyonun “koptu, kopuyor” doğrultusunda ortaya atılan  söylemlerin tamamen mesnetsiz, gerçek dışı olduğunu ifade ediyor ve “biz bu tür oyunları çok gördük, çok duyduk. Geçmişte bu yöntemlerle hükümetlerin sonlandırıldığı görülmüştür ama var olan dörtlü koalisyon böylesi dayanıksız açıklamalarla çökertilemeyecektir” doğrultusundaki ifadelerini teyit eder mahiyette bir açıklama da HP lideri Kutret Özersaydan geldi.

“Koalisyonun arasında bir anlaşmazlık yok, Kıbrıs konusunda farklı görüşler taşınsa da bu koalisyon bozulmaz” dedi.

Ta eskiden beri, hele ikili koalisyonları evliliklere benzetirim.

Hayatı paylaşma sözü vererek  birleşen çiftlerin, hele ülkemizde, bu söze ne kadar sadık kaldıkları son on yıldaki aile mahkemelerindeki boşanma rakamlarına bakıldığında ,hayatı paylaşmak üzere yola çıkanların bindiği araçların kısa zamanda arıza yaptığını görürüz.

Evlilik aracından inenlerin kimi doğuya, kimi batıya, kimi sağa, kimi sola hatta arada çocuk bile olsa tam da ters yöne saptıklarını görürüz.

İster ikili olsun, isterse dörtlü ortaklıkları yarının ne beklediğini bilemeyiz.

Peşin hükümlerle olacakların önünü alamazsınız! En küçük sorunlar karşısında takınılan tavır, inatlaşma olmaz denilen sonlanmaları getirebilir!

Ancak karmaşa yaratarak, karı koca arasına nifak sokarak  boşanma sebebi olmak da hiç kimseye fayda sağlamaz aksine bu yöntemlerle bir evliliği bozarak yeni bir evliliğin temelini atmaya çalışmak er veya geç o temeldeki yapının çökmesine nedendir.

Koalisyon çözüldü çözülüyor, falanca ayda bu iş bitiyor çığırtkanlıkları öyle görülüyor ki yakın zamanda bir işe taramayacakır!

İyisi mi etkin muhalefet yaparak, gerçekler ışığında tavırlar koyarak hepsinden önemlisi ekonomik çıkmazlar içindeki vatandaşın esenliği için tavırlar koyarak iktidar kapılarının aralanmasına zemin hazırlamak en doğru ve dürüst yol olacaktır inancındayım!