Bakanlar, Milletvekilleri seçilir. Hükümetler kurulur, onlar da gelir geçer.
Devletin devamlılığı ve hükümetlerin aldığı kararların yürürlükteliği, yerine getirilmesi önemlidir, söz konusudur.
Kıbrısın Türk halkı, kendi kendini yönetmeye başladığı günden beri, hata üstüne hata, fiyasko üstüne fiyasko üretti.
Bir evvelki hükümetin aldığı kararlardan , bir sonraki hükümet habersiz davrandı. Yeni kararlar alındı, sözler verildi. Onlar da kağıt üstünde kaldı.
Kanıt isterseniz, buyurunuz, Cenk Dilerin toparladığı , koskocaman cilt haline getirdiği kitabına bir göz atınız.
Gelmiş geçmiş ve halen iktidarda olan hükümetler ne yaptı, ne yapmadı, hangi sözleri verdi, kaçını gerçekleştirdi ?
Meclis çalışmaları, hükümetlerin icraatları, onlarca sayfada toplanıp, yerleştirildi.
Değerli dost, araştırmacı gazeteci Cenk Diler, her gün, her tv programında
sürekli eleştiri yapıyormuş.
Ben diyorum ki, keşke , onun gibi ciddi çalışan, araştırma yapan ve argümanlarını belgelere, kanıtlara dayandıran BEŞ gazetecimiz daha olsaydı.
Çekinmeden, korkmadan, kimseden birşey beklemeden, belkide çalıştığı medya kurumundan maaş dahi çekmeden , halkımızı bilgilendirmeye, aydınlatmaya, ilgilileri eleştirmeye devam etmesi, takdir edilmeye değmez mi ?
Bozuk düzende, bulanık sularda avlanan, çıkarcı çevreler, halkı narkozlayarak, hamaset nutukları, vatan millet, bayrak edebiyatı ile yıllardır uyutmaya çalışanların, hiçbir olumlu icraat, halk yararına uğraş vermeyenleri teşhir etmek, eleştirmek, halkın önüne sermek yürek istemez mi ? İşte o yürekliliğin en güzel örneğini sergileyen bu evladımıza , lütfen, karalama kampanyası başlatmayınız. Onun, askerlik döneminde de nasıl dürüst, efendice, ciddiyetle çalışarak Albaylık rütbesine ulaşması , kendisinin bizzati çalışmalarının sonucu değil midir. Onu , elinden tutup da, torpil ile destekleyerek mi bir yerlere getirdiler, sevdiler, saydılar ?
Eleştirilerini, araştırmalarını, çalışmalarını sürdürebilmesi için ona Allahtan iylik sağlık afiyet ve bol enerji dilerim.
Durup dururken kaleme almadım bu yazıyı. Onun avukatlığını da üstlenmedim, zaten avukata ihtiyacı da yok...
Bazı çevrelerin, onu karalamaya çalışmalarına bizzat tanık olduğum ve işittiklerim sonucu, onun yanında yeralmaya karar verdim.
Her dürüst, cesur, halk yararına, vatanı uğruna çalışan , yalnız gazeteci dostlarımın değil, bütün mert ve dürüst, insanı ve barışı sevenlerin yanındayım.
Bu halk ve vatan uğruna ömrümü tükettim. Meslekte, mücahitlikte, memuriyette, spor yaşamımda hep dik durdum. Sevenlerim , takdir edenlerim var. Amaaa, bu meziyetlerimden ötürü , beni yerden yere iten, köstekleyen hep siyasi liderlerim ve Kamu hizmetlerindeki amirlerim oldu. Onların havasına, çıkarcı davranışlarına uymadığım ve sertce eleştirdiğim için. Tehdit de edildim, dayak da yedim... Bazı cesur gazeteci dostlarım gibi....
Halkına her tür gerçeği aktarmayı, yöneticilerin yanlış ve çıkarcı icraatlarını, kayırmacılığı, eleştirenleri, esen rüzgara göre dönekcilik yapmayanları destekledim, ve desteklemeye devam edeceğim.
Para, makam, mevki, gösteriş, saltanat geçicidir.
Kalıcı olan, onur, gurur, sevgi, saygı ve halkı tarafından her zaman, “değerli, dürüst, saygıdeğer, güvenilir , mert, halk için çalışan insandır” değerlendirmeleri ile anılmak ve yaşamaktır.
Gözlerini ve kulaklarını, kendi çıkarları için, kapatanlar, daldan dala konanlar, döndürek(topaç) gibi dönenler, verdikleri sözleri yerine getirmeyenler, halkı aldatanlar..........
Yerilecek, eleştirilecek ve halk nazarında, zamanı geldiğinde, sıfırlanacaktır.