KKTC Cumhurbaşkanı sayın Mustafa Akıncının “Güçlü KKTC vurgusu” Güneyde yankı yarattı, “ayrılıkçı içerikli kutlama” yorumları yapıldı.
Filelkeftheros gazetesinin KKTCnin 32nci kuruluş yıldönümü kutlamalarında , KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncının yapmış olduğu konuşmayı yorumlarken şu ifadelere yer verdi. “Mustafa Akıncı, “KKTCnin Kıbrıstaki bir federasyonun iki eşit tarafından biri olacağını ilan etti, sahte devletin güçlendirilmesinin ayrılığın kökleşmesi anlamına gelmediğini, Kıbrıs Rum tarafının bunu anlaması ve işgal bölgelerindeki her olumlu gelişmeye olumsuz bakmaması gerektiğini söyledi. Türkiye ile birlikte Kıbrıslı Türklerin de iki oluşturucu devletin siyasi eşitliğine dayalı , iki bölgeli iki toplumlu federasyonda kararlı olduğunu söyledi.”
Fileleftheros gazetesinin haberine göre; Rum Hükümet sözcüsü Nikos Hristodulidis gün nedeniyle Rum Yönetimi adına yapmış olduğu açıklamada: “ Hedef, işgale son verme , vatanımızı tek egemenliği ,tek vatandaşlığı ve tek uluslararası temsiliyeti ve BMin ilgili kararlarında belirtildiği gibi siyasi eşitliği olan iki bölgeli, iki toplumlu Federasyon zemininde yeniden birleştirmektir” ifadesini kullandı.
Rum liderliğinin anlayışına bakınız!... Hem federasyon diyor, hem tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek temsiliyet diyor. Bu tarif üniter devlet değil de nedir?...
KKTCnin “Hukuki açıdan geçersiz olduğunu” iddia eden Rum sözcü, Taksimin her türünü açıkça ve kararlılıkla dışlıyoruz. Ülkemize barış ve refah ancak işgalden kurtulmak , Kıbrısı ve halkını yeniden birleştirmekle gelir” dedi.
EDEK ise yapmış olduğu açıklamada: “Kukla devlet” diye nitelediği KKTCyi Türkiyenin bir Federasyon çözümüyle devletçiğe dönüştürmeye ve bu şekilde “Kıbrısın tamamını kontrolü altına almaya çalıştığını” iddia etti ve “bizim tarafın siyasi miyopluğu ve kendi kendini iki bölgeli çözüme hapsetmedeki ısrarı sahte devletin , federasyon temelinde fiilen oluşturucu Kıbrıs Türk devletine yükselmesine katkı yaptı” dedi.
Vatandaşlar İttifakı , KKTCyi hiçbir devlet tarafından tanınmayan “yasadışı” ve “ayrılıkçı hilkat garibesi” diye niteledi ve “Kıbrıs Cumhuriyetinin devamı olmayan , ırkçı ayırımcılığı kökleştiren , demokrasi ve insan haklarından indirimler yapan her türlü çözüme karşıyız” dedi.
Simerini: “Ayrılıkçı İçerikli Kutlama….Sahte Devletin İlanıyla ilgili Kara Yıldönümü Geçidinde Dik Başlı ve Tahrikkar Beyinler….Kıbrıs Rum Toplumuna yaylım Ateş Açan Akıncıdan Sözde İyi Ortamın Temellerine Bir ‘Bomba Daha…. Türkiyenin Garantilerdeki Israrı İyimserliğe Olanak Bırakmıyor” başlık ve spotlarını kullandı.
Kıbrısta mevcut olan gerçekleri kabullenemeyen, hala daha Megali İdea hayali ile yaşayan Rum Halkı ile bir arada yaşamamız ve bir ortaklık devleti kurmamız mümkün değildir. Günümüzde Federal devletler, Konfederal devletler , birleşik devletler yıkılır ve yeni devletler ortaya çıkar ve bu devletler BMdeki yerini alabiliyorsa Kıbrısta mevcut iki egemen ve bağımsız devletin birleşmesine hiç ama hiç gerek yoktur. Kıbrıs Türk halkı yeni maceralar peşinde koşamaz ve koşmayacaktır….
Geriye dönüp bir baktığımız zaman, Girit Meclis Başkanı Rum Mişalyadokinin dört büyüklerin (Rusya, Fransa, İngiltere ve İtalya) temsilcilerine : “…Biz Girit Türklerine eşit haklar vermeye hiçbir zaman yanaşmayacağız. Maksadımız onları mahvetmek ve Rumlaştırmaktır.” Demişti.
GKRY eski lideri Hristofyas : “…Türkiye Kıbrıslıları rahat bıraksın…..Çağdaş bir ülkede garantörlüklere gerek yoktur….Kıbrıs sorununun çözümü AB temelinde birleşmekten geçer geçer…” diyordu.
Şimdilerde de değişen bir şey yoktur. Rum liderliği Garanti anlaşmaları iptal edilmeli, Türk askerleri geri dönmeli diyor.
GKRY lideri Anastasiadis, “…Oluşacak Federal Devlet, ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin devamı olmalıdır…” diyor.
Dün Girit için söylenenler bugün Kıbrıs için zikredilmektedir. Giritte isyanlar tavizleri, tavizler özerkliği, özerklik terörle ve yabancı desteğiyle birleşip Enosisi doğurmuştur.
Bugün BM gözetiminde yapılmakta olan görüşmelerle iki bölgeli, iki toplumlu Federasyon gibi bir çözüme ulaşılmak isteniyor. Bilmeliyiz ki bu yolun ucunda Enosis vardır….
Enosisin önünde tek engel bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin varlığıdır. Bir anlaşma ve siyasi çözüm uğruna Kıbrıs Türk halkı KKTCden ve anavatanımız Türkiyenin etkin ve fiili garantisinden asla vazgeçmeyecektir.…..