banner913
banner932
banner1032

Beş yılda bin 243 iş kazası, 44 ölüm

banner1020

Kuzey Kıbrıs’ta 2011-2016 yılları arasında meydana gelen bin 243 iş kazasında 44 kişi hayatını kaybetti

banner1045
Beş yılda bin 243 iş kazası, 44 ölüm

banner971

İş kazası oranının yüksek olduğu KKTC’de, 2011-2016 yılları arasında meydana gelen 1243 iş kazasında 44 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.

4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası kapsamında “İş İşten Geçmeden Önce İş Güvenliği" sloganıyla "İnşaat Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Paneli" düzenlendi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı İnşaat Encümeni ve İTÜ Kuzey Kıbrıs iş birliğinde gerçekleştirilen panel, dün saat 10.00’da Sayıştay Başkanlığı Konferans Salonu’nda yapıldı.

Açılış konuşmasını yapan Çalışma Dairesi Müdürü Yusuf Önderol, ülkede iş kazalarının yüksek olduğunu, bunların yüzde 50’sinin ise inşaat sektöründe yaşandığını anlattı.

Önderol, 2011 -2016 yılları arasında ülkede 1243 iş kazası meydana geldiğine, bunların 267’sinin yani yüzde 21’inin inşaat iş kolunda yaşandığına dikkat çekerek, yine aynı tarihlerde 44 ölümlü iş kazasının meydana geldiğini ve 21’inin yani yüzde 47’sinin inşaat sektöründe yaşandığını belirtti.

Risklerin inşaat sektörünün kendine özgü koşullarından kaynaklandığına dikkat çeken Önderol,  iş sağlığı ve güvenliğinde izlenmesi gereken yöntemin tazmin edici değil önleyici olması gerektiğini ve bunun için de tüm paydaşlara ciddi görevler düştüğünü söyledi.

İş kazalarının önlenmesi amacıyla yapılması gerekenleri de anlatan Önderol, "İnşaatlarda iş sağlığı ve güvenliğinde işyerlerinde risk değerlendirme yapılması, uzman katkısının sağlanması, çalışanların iş yerlerindeki tehlikeler konusunda bilgilendirilmesi, çalışanlara eğitim verilmesi, koruma ve önleme bilincinin yerleştirilmesi öncelikli olmalıdır" dedi.

Önderol, "Risk değerlendirme raporuna göre inşaat alanında alınacak tüm iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini uygulatacak mekanizmaların veya sorumlu kişilerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Mevcut yasal düzenlemelerde inşaat sahasına iş sağlığı ve güvenliği hususlarında kimin yönlendirici, kimin kontrol edici ve uygulatıcı olacağı konusunda noksanlıklar var " şeklinde konuştu.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, üç yıldan beri iş sağlığı ve güvenliği paneli düzenlendiğini ve bu konuların gündeme geldiğini anlatarak, iş kazalarının önlenmesi içi toplumsal duyarlılığın ve farkındalığın önlemli olduğunu söyledi.

İş Sağlığı ve güvenliği konusunu çok önemsediklerini vurgulayan Gürcafer,  iş kazalarının sistemle önlenebileceğini ancak ülkede her alanda olduğu gibi bu alanda da sistemsizlik yaşandığını ifade etti. 

İş Sağlığı ve güvenliği konusunda ciddi bir sistem oluşturmaya ve tüm paydaşların tek çatı altında çalışabileceği bir organizasyona gidilmesi gerektiğini belirten Gürcafer,  iş kazalarının kalıcı ve sürdürülebilir şekilde önüne geçmek için konuyu öncelikli hale getirmenin önemine vurgu yaptı.
İş kazalarının önlenmesi için bu tür çalışmalardan elde edilecek sonuçların devlet politikası haline getirilmesi gerektiğini dile getiren Gürcafer "Birçok güzel çalışma yapılıyor ama bir sonraki hükümet onu çöpe atıyor. Yapılan önemli çalışmaların çöpe atılmaması, kullanılması gerekir" dedi.

Ülkede en yaygın sektörün inşaat sektörü olduğunu, bu nedenle en çok kazanın da bu sektörde yaşandığını belirten Gürcafer, bu konuda kalıcı ve sürdürülebilir politikalar üretilmesinin önemli olduğunu yineledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı H. Ersan Saner de, her yıl 4-10 Mayıs tarihlerinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda neler yapılabileceğinin ele alındığını anlattı. Bakan Saner, düzenlenen panelde üniversitelerin görüşlerine de yer verileceğini belirterek, ekim ayında buna benzer bir panelin daha geniş kapsamlı bir şekilde yapılacağını açıkladı.

Saner, "Hangi işi yaparlarsa yapsınlar bütün çalışanların fiziksel, zihinsel ve sosyal refahlarının mümkün olan en yükse düzeye çıkarılmasını ve burada tutulmasını; işçilerin fiziksel ve biyolojik kapasitelerine uygun mesleki ortamlarda çalıştırılmalarını, özetle işin insana, insanın da işe uygun hale getirilmesini hedeflemektedir" dedi.

"Önemli olan konuşmak değil, icraat yapmaktır" diyen Bakan Saner, bu konuda topluma büyük görevler düştüğünü ve toplumun da iş sağlığı ve güvenliğine hassasiyetle yaklaşması gerektiğini söyledi.

İş sağlığı ve güvenliğinin çalışma hayatının düzenlenmesi için de vazgeçilmez bir unsur olduğunu kaydeden Ersan Saner,  iş sağlığı ve güvenliğinde temel amacın çalışanların sağlığına zarar verebilecek risk oluşturan hususların önceden belirlenerek gereken önlemlerin alınması, rahat ve güvenli bir çalışma ortamı sağlanması olduğunu vurguladı.

Dünyada iş kazalarına da değinen Saner "Her gün yaklaşık 6 bin 300 kişi, her 15 saniyede bir kişi iş kazasında hayatını kaybetmekte, iş kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı her yıl 22 milyonu bulmaktadır. Halbuki iş kazalarının yüzde 98’inin önlenebileceği kabul gören bir gerçektir" dedi.

Ülkedeki denetimlerle ilgili de açıklama yapan Bakan Saner,  Çalışma Dairesi’nin personelinin yetersiz olmasına rağmen, ülkede çok sık inşaat denetimleri yaptığını belirtti. Saner, genel yapı denetimi olmadan sağlıklı denetimin yapılamayacağını vurgulayarak insan sağlığının korunması için her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğini kaydetti ve ilgili tüm paydaşların iş sağlığı ve güvenliği alanında ortak çalışmasının şart olduğuna işaret etti.

İş Sağlığı ve güvenliği panelinin düzenlenmesinin amaçlarından birinin iş güvenliği konusunda toplumsal bilincin oluşmasına destek sağlamak olduğunu ifade eden Saner “ İş yerlerinde önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği anlayışı ile hareket edilerek tüm süreçlerde önceliğin iş sağlığı ve güvenliğine verilmesi, çalışanlar ile işverenler arasında bu duyarlılığın ve kültürün oluşması, geliştirilmesi mutlaka sağlanmalıdır" dedi.

banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.