BM, Kıbrıs Türk halkının hassasiyetlerini de dikkate almalı
TDP, BM Barış Gücü’nün sadece tek tarafın değil, tüm tarafların hassasiyetlerini dikkate alması gerektiğini vurguladı
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), adada görev yapan Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün sadece tek tarafın değil, tüm tarafların hassasiyetlerini dikkate alması gerektiğini vurguladı.
TDP Dış ilişkilerden Sorumlu Merkez Yönetim Kurulu üyesi Deniz Birinci, yaptığı yazılı açıklamada, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün (BMBG) görev süresini 6 ay süreyle uzatan 2537 (2020) sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararını değerlendirdi.
Birinci, kararın; Kıbrıs’ta BM parametreleri temelinde bir çözüm arayışı devam ettiği sürece BM’nin çok önemli bir rolü olduğunu, olmaya da devam edeceğini tüm taraflara bir kez daha anımsattığına dikkat çekti.
Daha önceki kararlarda olduğu gibi son kararda da 1964’te Birleşmiş Milletler’e yüklenen misyonun günümüz gerçeklerine uyarlanması gerekliliğinin bir gerçeklik olarak ortaya çıktığına işaret eden Birinci, “Kıbrıs sorununun çözümü noktasında adadaki her iki toplumun fikir birliğine varması gerektiği gerçeği ışığında, Kıbrıs Türk toplumu da en az Kıbrıs Rum toplumu kadar BM tarafından eşit muhatap olarak alınmalıdır. BM Barış Gücü’nün Kıbrıs Türk halkının hassasiyetlerini de muhatap ve dikkate alması gerekmektedir” dedi.
Deniz Birinci, karardaki, “Yeşil Hat’taki mevcut statükoyu değiştirecek yeni adımlar atılmaması yönündeki uyarıların” doğruluğuna dikkat çekerek, “tüm geçiş noktalarında Covid-19 salgınının gerektirdiği sağlık uzmanları ile bilimin ortaya koyduğu sağlık tedbirlerinin ötesindeki ek sınırlamaların mümkün olan en kısa zamanda kaldırılmasıyla birlikte Şubat 2020'den önceki mevcut duruma geri dönülmesi” yönündeki çağrının da yerinde olduğunu kaydetti.
