Telsim, halk arasında “Koronavirüs" olarak bilinen COVID-19 virüsü ile ilgili çalışanlarını bilgilendirmek üzere, Kanser Araştırma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Camgöz’ü sanal ortamda konuk etti.
Prof. Dr. Mustafa Camgöz, söyleşide çalışanlara, yakalandığı Covid-19 tecrübelerinden sözederek, Covid-19 ile mücadelede hem ruhen hem de bedenen alınması gereken tedbirler ve bu dönemin en iyi şekilde nasıl atlatılabileceği ile ilgili bilimsel tavsiyelerde bulundu. Moderatörlüğünü Telsim Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Tanpınar’ın yaptığı söyleşiye, Telsim çalışanları ve yöneticileri yoğun ilgi gösterdi.
İngiltere nerede yanlış yaptı, Londra’dan KKTC’deki önlemler nasıl yorumlanıyor, aşı çözüm olacak mı, ikinci dalga olasılığı nedir sorularına söyleşide yanıt arayan Telsim Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Tanpınar, öncelikle Prof. Dr. Mustafa Camgöz’ün çalışanlar tarafından en çok merak edilen ve sorulan “kendimizi nasıl güçlendirebiliriz” sorusunu da yöneltti.
Söyleşinin başında Telsim Genel Müdürü Cenk Alper de katılarak, Prof. Dr. Mustafa Camgöz’e söyleşi davetini kabul ettiği ve değerli bilgilerini çalışanlarla paylaşacağı için teşekkür etti.
Prof. Dr. Mustafa Camgöz, çalışanların sorularını yanıtlarken şu anda yaşamakta olduğu İngiltere’deki durumu, İngiltere’nin hangi noktalarda yanlışlar yaptığını, Londra’dan bakıldığında KKTC’deki önlemlerin nasıl yorumlandığını, aşının bu salgına çözüm olup olamayacağını, ikinci dalga olasılığının ne olduğunu ve kendisinin ve eşinin başından geçen Covid-19 virüsünün kendilerine yaşattığı tecrübeyi Telsimlilerle paylaştı. Camgöz, şu anda sağlıklarının iyi olduğunu ve bu virüsü atlattıklarını belirti.
“İNGİLTERE ERKEN TEDBİR ALMAMANIN BEDELİNİ ÖDÜYOR”
Prof. Dr. Camgöz, İngiltere’nin sosyal mesafe, toplu taşımaların durdurulması, sokağa çıkma yasağı ve gece eğlencelerinin durdurulması yönünde tedbirlerini çok geç aldığını, uçuşların salgının ilk zamanlarında Çin’den dahi devam ettiğini söyledi. Erken tedbir almamasının İngiltere’yi İtalya’dan daha kötü bir duruma soktuğunu ifade etti.
“KKTC’DEKİ ÖNLEMLER LONDRA’DAN NASIL YORUMLANIYOR?
Londra’da Covid-19’un en az hasar verdiği ülkeler hakkındaki araştırmanın yayınlandığından bahseden Prof. Dr. Camgöz, Kıbrıs’ın da 5. Sırada olduğunu kaydetti. Bu durumun Kıbrıs’ı hem emlak yatırımları hem de turizm konularında ekonomik olarak güçlendirmesinin söz konusu olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Camgöz, ayrıca İngiltere’de yaşayan Kıbrıslılar’ın da ülkelerine geri dönme durumlarının sözkonusu olabileceğinin altını çizdi.
“COVID-19 AŞISI UMUT VAADEDİYOR MU?”
Aşının ne zaman bulunacağı ve insanlık için bir umut vaadediyor mu sorusuna, henüz çalışmaların devam ettiğini, 1 yıllık bir sürenin söz konusu olduğunu ve son araştırmalarda sürekli mutasyona uğradığı kanıtlanan virüsün aşıdan çok tedavide kullanılacak ilaçlarla yok edilmesinin daha olası olduğunu belirtti. Bilinen gribal enfeksiyonlar için bile bulunmuş olan grip aşısının sürekli olarak yeni çalışmalarla değişime uğradığına dikkat çeken Prof. Dr. Camgöz, aşının yanında virüsten etkilenip atlatanlar için (kendisi gibi) antikor testinin de önemini vurguladı.
“GÜNEY KORE BİR BAŞARI HİKAYESİ”
Virüsün genellikle solunum yoluyla bulaştığını ifade eden Prof. Dr. Camgöz, aynı zamanda temas yoluyla da bulaşıcılığının bulunduğunu kaydederek, virüsün yayılmasında ülke kültürlerinin de büyük önemi olduğunu dile getirdi. Güney Kore’nin bir başarı hikayesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Camgöz, salgının çok iyi kontrol edilmesinin yanında, kültürlerinde selamlaşmada mesafeli olmalarının büyük etkisi olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Camgöz, Güney Kore’nin başarı ile üstesinden geldiği salgın sonrası doğal olarak gelen rahatlıktan dolayı, vaka sayılarında artış yaşadıklarını kaydederek, ikinci dalganın tüm ülkeler ve KKTC için de geçerli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Camgöz, iş yerlerinin açılmaya başladığı bu günlerde tedbiri elden bırakmamak gerektiğini sözlerine ekledi.
“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİ NASIL GÜÇLENDİRİRİZ?”
Dünya Sağlık Örgütü'nün her gün virüsle ilgili durum raporu yayınladığını kaydeden Prof. Dr. Camgöz, virüsün 60'ın üzerinde ülkeye yayıldığını belirterek, virüsten korunmanın yollarını anlattı. Yeni delillere göre, virüsün vücudun herhangi bir dokusuna etki yapabileceği ve bunun kişisel bağlantılı olduğu ışığında, öncelikle vücut direncinin güçlendirilmesi gerektiğini aktardi. Boylelikle, Prof.Dr.Mustafa Camgöz, bu salgından etkilenmemek için alınacak en önemli tedbirin kendimizi korumak olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Camgöz, beslenmemize çok dikkat edilmesi gerektiğini, kırmızı eti daha az tüketmenin bağışıklık sistemimize faydasının çok olduğunu vurguladı. D ve C vitaminlerini günlük beslenme rutinimize eklememiz gerektiğini ve D vitamini eksikliği olup olmadığını basit bir kan testiyle öğrenip ona göre almamızın doğru olacağını sözlerine ekledi. Sağlığımız için C vitamini ile Çinko’yu tavsiye eden Prof. Dr. Camgöz, Spirulina ve Propolis tüketmenin de bağışıklığımızı güçlendirmede çok faydalı olacağını belirtti. Vücut sağlığını bir teraziye benzeten Prof. Dr. Camgöz, zayıf yanlarımızı bilip terazinin diğer tarafına zayıf olan yönlerimizi iyileştirecek faktörler koymamız gerektiğini sözlerine ekledi.
Rutinimize sağlıklı, özellikle az asitli yiyeceklerin eklenmesinin faydalarından bahseden Prof. Dr. Camgöz, sabah veya öğleden sonra 20 dk güneşle temasımızın bağışıklığımızı güçlendirmede faydası olacağını belirtti.