Özersay yaptığı yazılı açıklamada, “Yıllarca geçiş kapılarından geçebilen insanlardan ve çocuklarından şimdi ilave yeni belgeler talep etmek, gereksiz zorluk çıkarmaktan ve mevcut uygulamayı geri götürmekten başka bir şey değildir. Geçişler daha da kolaylaştırılacağına her gün daha da zorlaştırılmaktadır” dedi.
Yıllardır evli olduğu eşi nedeniyle Güney Kıbrıs’a sorunsuz şekilde evlilik belgesini göstererek, geçiş yapabilen vatandaşlara bir süredir Türkiye Cumhuriyeti (TC) pasaportu sorulmaya, TC pasaportları Türkiye’nin Lefkoşa Başkonsolosluğu’ndan alınmışsa bu belgelerin kabul edilmemeye başladığına işaret eden Özersay, önce Lokmacı geçiş kapısında başlayan bu zorluk çıkarma uygulamasının şimdi Metehan geçiş kapısından yapılacak geçişlerde de yaşanmaya başladığını kaydetti.
“Vatandaşlarımıza kökenleri ya da doğdukları yer nedeniyle yapılan bu ayrımcı uygulama ve zorluk çıkarma yaklaşımı kabul edilebilir değildir” diyen Özersay, “Biz Halkın Partisi olarak yabancı büyükelçilerle yaptığımız görüşmelerde bu yanlışın daha da yerleşip kalıcı hale dönüşmemesi için bu konuyu gündeme taşıyoruz. Öte yandan özellikle Cumhurbaşkanlığı’na bu konuda önemli bir görev düşmektedir, adım atmaları bu konuyu gündeme taşımaları gerekir” ifadelerini kullandı.
Halkın Partisi Genel Başkanı Özersay, açıklamasına şöyle devam etti:
“Karma evlilikler sonucunda eşlerin ve çocukların güneyde hukukun üstünlüğü gereği yürürlükteki yasalara göre Avrupa Birliği vatandaşlığı alabilmeleri en doğal haklarıyken son dönemde bu haklarını aramaya, sahip çıkmaya dönük girişimler, vatandaşlarımızın güneyde bazı eylemler yapmış olmaları belli ki Kıbrıs Rum yönetimini rahatsız etmiştir.
Oysa bu tavır, bu yaklaşım tam anlamıyla insanlara etnik kökenleri, ya da doğdukları yere göre ayrımcılık yapılması anlamı taşımaktadır. Uluslararası insan hakları uygulamalarına ters ve bunca yıldır Avrupa Birliği’nin de savunageldiği hukuk devleti uygulamasını ihlal eder nitelikli bu yaklaşımlar kabul edilemezdir.”
Yıllarca geçiş kapılarından geçebilen insanlardan ve çocuklarından şimdi ilave yeni belgeler talep etmenin, gereksiz zorluk çıkarmak ve mevcut uygulamayı geri götürmekten başka bir şey olmadığını belirten Özersay, şunları kaydetti:
“Geçişler daha da kolaylaştırılacağına her gün daha da zorlaştırılmaktadır. Kıbrıs Rum tarafının bu yaklaşımları karşısında sessiz kalınmamalı konu takip edilerek, uluslararası alanda ve özellikle AB nezdinde gündeme taşınmalıdır. Burada tabi ki asıl sorumluluk Cumhurbaşkanlığındadır. Gecikmeksizin gerek Kıbrıs Rum liderliği ve Birleşmiş Milletler gerekse diğer diplomatlar düzeyinde bu konu ele alınmalı ve bir mesele haline getirilmelidir.