Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Kıb-Tek’e geçen yıl 100 milyon TL yatırım yapıldığını, 2020’de öngörülen yatırımın da, üretim mekanizmaları hariç, 250 milyon TL olarak düşünüldüğünü belirtti.
Taçoy, ülkede “Türkiye’den gelmesi muhtemel 170 milyon TL’den başka bir konu konuşamaz olduklarını” belirterek, “Kimse, geçtiğimiz yıl 1 milyar 350 milyon TL’lik açığı nasıl kapattığımızı konuşmuyor” dedi. Haziran 2019’dan itibaren Türkiye’nin de söz verdiği halde, çeşitli gerekçelerle bir kısmı da Türkiye’deki yeni cumhurbaşkanlığı sisteminden kaynaklanan sorunlarla 170 milyon TL’lik kaynağın gelmediğini ifade eden Taçoy, şunları kaydetti:
“Şu anda 170 milyon TL’nin neden gelmediğini sorgulayacağımıza, bizim yönetme becerimizi daha nasıl geliştirebiliriz onu konuşalım. 2019’da 126 milyon TL, mahalli gelirlerimizden savunma gelirleri için ödeme yaptık. Daha da fazlasını yapabiliriz. Türkiye’den kaynak gelir ya da gelmez nihai hedef kendi ayakları üzerinde duran bir KKTC değil mi? Elbette, başımız dara düşerse, Türkiye buradadır ve yanımızdadır. Ama kendimize de güvenerek, bu ülkeyi yöneteceğiz. Bu kadar yıldır, Türkiye’den kaynak aldık. Geçmiş yıllarda Anavatan Türkiye para yardımı yaptığı dönemlerde bizleri ‘şükran’ politikası yaptığımızdan dolayı eleştiriyordular. Türkiye’ye ise ‘işgalci’ diyordular. Bugün dört bir tarafta savaşan ve zorluklarla boğuşan Anavatan, Mali yardımı gönderememişse bunu seçim propaganda malzemesi yaparak ne kazanacağınıza anlam veremedim, eğer bugün ekonomik olarak bir yere gelinmiş ise bu da Anavatan’ın geçmiş yıllarda bize sahip çıkması İle oluşan düzeydir. Bundan seçim edebiyatı yaparak ne kazanacağınızı ve ne murat ettiğinize anlam veremedim.”
Hasan Taçoy, KKTC’nin ekonomik gelişimini tamamlaması, yeni hedefler koyması ve kendi masraflarını, hem yatırım, hem reel sektörün desteklenmesi hem de kamu maaşları açısından kendi kendine yetmesi gerektiğine işaret etti.
Taçoy, şöyle devam etti:
“Türkiye ile enterconnekte sistemini görüşüyoruz. Türkiye bize çıkış noktasına kadar yardımcı olmaya hazır. Ancak biz, Türkiye’den adaya ulaşacak deniz altı sistemi tek şirket üzerinden yapmak durumundayız. Rekabet unsurlarını, piyasadaki arz- talep meselelerini unutmadan ilerleyeceğiz. Bir kişiden fazlaya taşıma verirsek, bu görevi, projenin bedelini de biz yüklenmek durumunda kalacağız. Bu konuda vakit kaybetmeden karar almak ve ilerlemek zorundayız.
Yakında bir güneş enerjisi ihalesine çıkıyoruz. 50 megawatt 20 megawatt depolama. E frekans ayarlı system 8 dolar cent ve altına bir maliyete düşürebileceğiz bir üretim planlıyoruz. Bu ihale uluslararası bir ihale olacak. Hesaplamalarımızı, kurgumuzu bunun üzerine yapmaktayız.
Biz, enerji ücretlerine hiç zam yapmadık. Bugün kurumun borcu 210 milyon TL. 130 milyon TL borç AKSA’ya. Bankalardan gelen borçları, yüksek faizli ödemelerden kurtulmak için adım atıyoruz. Bankalarla görüşülüyor. Yeni bir borç almadan, daha düşük faizle borçların birleştirilmesi öngörülüyor.
Giderlerimizi düşürürken, fiyatları da aşağıya çekeceğiz. 17 dolar centten, 16 dolar cente düştü satış fiyatlarımız. Daha da düşeceğini öngörüyoruz.
Kuruma geçen yıl 100 milyon TL yatırım yapıldı. 2020’de öngörülen yatırım üretim mekanizmaları hariç 250 milyon TL yatırım düşünülmektedir.
Yaklaşık 100 personel emekliye çıkacak. Kıdem Tazminatları kişi başı 500 bin TL. Bu da enerji maliyetleri içerisinde ciddi bir unsur olacak. Kıb- Tek’in nasıl idame edileceği bizim için önemli. Bir taraftan var olanla en ucuza üretimi yapacağız, bir taraftan toplu iş sözleşmelerinden doğan yükümlülükleri yerine getireceğiz, bir taraftan da geleceği kurgulayacağız. Zor, ama imkansız değil.
Üçlü tarife, ciddi bir tasarruf sağladı. Bu kararı alanları da takdir etmek istiyorum.”