Bozkurt ailesinin sadece işletme sahibi değil, aynı zamanda tiyatrocu olduklarını öğrendiğini belirten Tülek, ukala tavırları ve söylemleriyle kaybedilen canlara ve yakınlarına olan saygısızlıklarını vurguladı.
Mehmet Tülek'in açıklamasının tamamı şöyle:
Adıyaman'daki mahkeme sürecinde neler öğrendiğimi söyleyeyim;
Çok nüfuslu çok vicdanlı olduğunu söyleyen Bozkurt ailesinin, deprem sonrası ben enkazın üzerinde çaresizce çırpınırken oraya gelip hiç seslenmeden ayrıldığını, sadece kendi otelinin enkazında kalan bizim çocuklarımıza değil Adıyaman'da enkaz altında kalan hemşehri dost akrabasına da yardım eli uzatmadan Adıyaman'ı terk edebilecek kadar vicdanları olduğunu öğrendim.
Sadece işletme sahibi değil aynı zamanda tiyatrocu olduklarını öğrendim.
Ukala tavırları ve söylemleri ile kaybettiğimiz canlara ve bizlere ne kadar saygıları olduğunu öğrendim.
Bu kişiler ve çevrelerindekilerin mahkeme huzurunda bile ne kadar rahat yalan söyleyebildiklerini ve söyletebildiklerini öğrendim.
Kıbrıs, Adıyaman ve diğer coğrafyalardan bize destek olanların ne kadar gönülden destek olduklarını, haklı olunduğunda ve doğru yolda doğrular üzerinden mücadele edildiğinde hiç bir zaman yalnız kalınmayacağını öğrendim.
KKTC devletinin davamızda göstermelik değil sonuna kadar her kademesi ile yanımızda olacağını öğrendim.
Sadece kendimiz için değil, bu felakette sarılamayacak yaralar almış evsiz eşsiz çocuksuz işsiz aşsız kalmış hukuki mücadelelerini veremeyecek durumda olan kader ortaklarımız için de daha güçlü mücadele etmemiz gerektiğini öğrendim.
Şimdide yüce Türk adaletinin bizlere, paraya nüfusa yalanlarla kurulmuş kurgulara kanmadığını, gerçeklere bakarak kararlar verdiğini öğretmesini istiyorum.
Ve senden de bir isteğim var Ahmet Bozkurt, sen mahkemedeki ifadende "Bu olayda herhangi bir kusurum olduğunu düşünseydim o enkazın başında hayatımı sonlandırırdım." demiştin. Herkes gibi bu gerçeği sen de biliyorsun ve ben senden bunu çok ta ertelemeden yapmanı bekliyorum...
