banner913
banner932
banner1032

“Öğretmenler direnecek”

banner1020

KTOEÖS ve KTÖS, 22 öğretmen hakkında açılan davanın görüşüldüğü Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde açıklama yaptı. İki sendika, kararlılıkla mücadeleye devam edeceklerini vurguladı

banner1045
“Öğretmenler direnecek”

banner971
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, 22 öğretmen hakkında açılan davanın görüşüldüğü Lefkoşa Kaza Mahkemesi önünde ortak bir açıklama yaptı. İki sendika  bunu “öğretmen hareketinin meşru sesini bastırmaya yönelik bir girişim” olarak nitelendirdi ve kararlılıkla mücadeleye devam edecekleri mesajını verdi.
KTOEÖS ve KTÖS, Ağustos 2022’de Eğitim Bakanlığı önünde iki sendika tarafından düzenlenen eylemde “polisi darp etmek” suçlamasıyla 22 öğretmen hakkında açılan ve dün sabah Lefkoşa Kaza Mahkemesi'nde 15 Aralık’a ertelenmesine karar verilen duruşma sonrası açıklama yaptı.
Basın açıklamasının ardından sendika temsilcileri ve üyeleri, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun da katıldığı 24 Kasım Öğretmenler Günü töreninin yapıldığı Atatürk Kültür Merkezi’ne giderek, Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmen ünvanını aldığı bu günde, 22 öğretmene dava okunmasını AKM salonunda alkışlarla protesto ettiler.
Ayrıca AKM önünde “Yakalarında Atatürk, beyinlerinde Şeriat!” , “Öğretmen boyun eğmez” ve “Dogmatik değil kamusal, bilimsel, demokratik ve çağdaş eğitimi yılmadan savunmaya devam edeceğiz” yazılı pankartlar da açtılar. 
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde mahkeme önünde olduklarını ifade ederek, “Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü’dür, bizler için mücadele günüdür. Böyle bir günde öğretmenlere eylem yaptı diye gereksiz, olmadık bir sebeple dava açılmıştır. Öğretmenin eylem hakkının ve özgürlüklerinin elinden alınmak istediği bir dönemden geçiyoruz” dedi.
Daha önce de öğretmenlere davalar açılıp suçlamalar getirildiğini ancak son zamanlarda özellikle eğitimde, sürdürülen “politikalarla ve dayatmalarla birtakım değişimler öngörüldüğünü” ve bunların “toplumsal dönüşüm” hedefiyle yapıldığını savunan Eylem, “Öğretmen, bu dönüşümün karşısında, toplumsal varoluş için mücadele veriyor, bu nedenle öğretmen hedef alınıyor. Ancak bilsinler ki, öğretmen toplumsal varoluş, çağdaş, laik ve bilimsel eğitim ve hakları için mücadelesine devam edecektir. Bizleri ne davalar, ne polis, ne siyasiler, ne de üst yönetim asla yıldıramayacaktır, mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Eylem, dünkü duruşmanın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde yapılmasına ilişkin bir soruyu yanıtında ise, 24 Kasım tarihinin öğretmenler için ne anlama geldiğinin bilindiğini ve duruşmanın 24 Kasım’da yapılmasıyla özellikle bir mesaj verildiğini düşündüklerini ifade etti ve “Böyle özel bir günde dahi bu bir baskıdır, tehdittir. Bu gün özellikle seçilmiştir” dedi. 
MAVİŞ
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de, “Biz buraya ilk defa gelmedik, son defa da olmayacak” diyerek, “Bizler, öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmaması ve öğretmenin haysiyeti için ortaya koyduğumuz mücadeleden onur duyarız. Sınıfta, okulda, sokakta ve mahkeme salonlarında sözümüzü söylemeye devam edeceğiz”  dedi.
Burak Maviş, “Tüm meslek grupları; geç kalmadan Kıbrıs Türk toplumunun meslek gruplarına karşı yürütülen bu itibarsızlaştırma, hedef gösterme, yasaları değiştirip karşı çıkanları mahkemelerin önüne getirme sürecine birlikte karşı koymanın zamanı çoktan gelmiştir” diyerek tüm meslek gruplarına “birlik” olma çağrısında bulundu.
Öğretmenlerin dün mahkeme önünde olmalarının  “bir netice” olduğunu belirten Maviş, “Süreç içerisinde üzücü bir gelişme olarak, bugün öğretmenler ve sendikacılar olarak kendimizi iki yıl önce gerçekleşen bir eylem sırasında bir polis memuruna karşı darp suçlamasıyla karşı karşıya bulduk. İki polis memurunu 22 tane öğretmenin darp ettiğini iddia eden polis örgütünün suç duyurusu nedeniyle bizler buradayız. Bu olayın arka planında Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun öğretmen haklarını hedef alan yasa değişikliği tasarısına karşı gösterilen direniş yer almaktadır” dedi.
“Meselenin özü, Milli Eğitim Bakanı'nın sendikalarla diyalog yerine anti-demokratik ve ‘ben yaparım olur’ zihniyetiyle yürüttüğü yasa değişikliğine karşı çıkmakta yatıyor” diyen Maviş, “bugün (dün) mahkemeye çıkan öğretmenlerimiz, iki yıl önce Öğretmenler Yasası’nda uzlaşı olmadan yapılmak istenen tek taraflı değişikliklerle ilgili endişelerini dile getirmiş, istişareyi ve diyaloğu savunmuş ve kamusal okullarımızdaki eğitimin niteliğini korumak için mücadele etmiştir” dedi.
Maviş, “Bu iddiaların ülkemizde öğretmen hareketinin meşru sesini bastırmaya yönelik bir girişim olduğuna inanıyoruz. Demokrasi ilkelerine, ifade özgürlüğüne ve hayatlarını gelecek nesillerin daha iyi bir şekilde yaşamasına adayan öğretmenlerimizin haklarının savunulmasında öğretmen sendikaları olarak her türlü mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmen ünvanını aldığı bu günde, başta Nazım bey olmak üzere herkes sussun ve öğretmeni dinlesin. Öğretmenler direnecek, öğrencilerine ilham verecek ve gelecek nesillerin değişim yaratma potansiyelini örgütlemeye devam edecek” ifadelerini kullandı.
 
banner979
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.