Gazimağusa’da geçtiğimiz Cuma akşamı iki hayvan işletmesinde, koyun keçi çiçek hastalığı tespit edilmesinin ardından bölgede 264 işletme, 15 bin küçükbaş ve 1.200 de büyükbaş hayvan karantinaya alındı. Hastalığın yayılmasını önlemek için Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan karantina; Gazimağusa, Tuzla ve Güvercinlik bölgesini kapsıyor.
Peki, koyun keçi çiçek hastalığı insan sağlığı açısından risk teşkil ediyor mu? Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş, koyun çiçek salgınının seyri ve insan sağlığına etkileri hakkında açıklamalarda bulundu.
HALK SAĞLIĞI BAKIMINDAN RİSK TEŞKİL ETMİYOR!
Koyun-keçi çiçek hastalığına neden olan virüsün 60 santigrat derecede öldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş, “Hastalığa neden olan virüsün insana bulaşması söz konusu değildir. Virüsü taşıyan hayvanlardan elde edilen et ve süt ürünleri gibi gıdalar da insana bulaşa neden olmaz. Diğer yandan bu virüs, 60 santigrat derecede ölüyor. Dolayısıyla koyun-keçi çiçek hastalığı, halk sağlığı bakımından bir risk teşkil etmiyor” ifadesini kullandı. Hastalığa karşı aşılama faaliyetlerinin de başladığını hatırlatan Prof. Dr. Seyrek İntaş, aşılanan hayvanlarının etlerinin tüketimi için en az 28 gün bekletilmesi gerektiğine de vurgu yaptı.
BÜYÜKBAŞ HAYVANLARDA RİSK BULUNMUYOR!
Koyun-Keçi Çiçek hastalığının, Poxviridae familyasından Capripoxvirus genusunun üyesi olan bir virüs üzerinden bulaştığı bilgisini veren Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş, “Tek bir serotipi olan bu virüs sadece koyun ve keçilerde şiddetli hastalığa neden oluyor. Çürümeye, asit ve alkali gibi farklı koşullara karşı dirençli olan virüs, kuru kabuklarda yıllarca canlı kalabilmektedir. Son derece dirençli olan virüsün yünde canlılık süresi 2 ayı, bulaşık yüzeylerde ise 6 ayı buluyor” diyor.
Hastalığın, keçi ve koyunlarda yüksek ateş, deri ve akciğerlerde içi sıvı dolu kesecikler şeklinde oluşan çok tehlikeli ve öldürücü bir rahatsızlık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Seyrek İntaş, “Hastalığın insanlara herhangi bir yolla bulaşması söz konusu değildir. Büyükbaş hayvanlarda da öldürücü etkiler göstermez” dedi.
KÜÇÜKBAŞ HAYVANLAR ARASINDA ÇOK HIZLI YAYILABİLİR!
Koyun-Keçi Çiçek hastalığına karşı Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın başlattığı karantina uygulamasının çok yerinde bir karar olduğunu vurgulayan Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş, “Hastalığın bulaş hızı oldukça yüksektir. Bu nedenle hastalığın görüldüğü yerlerdeki hayvanlar hızla karantina altına alınmalıdır. Yaşamlarını kaybeden hayvanlar ise toprağa gömülmeli ve üzerine kireç dökülmelidir” ifadesini kullandı.
BELİRTİLER, BULAŞI TAKİBEN 8 İLE 13 GÜNDE ORTAYA ÇIKAR!
Koyun-Keçi Çiçek hastalığının ilk belirtilerini “ateş, depresyon, konjunktivit, göz yaşarması ve burun akıntısı” şeklinde sıralayan Prof. Dr. Seyrek İntaş, “Hastalığın şiddeti, virüs suşuna, hayvanın yaş ve ırkına bağlı olarak değişir. Bir aylığın altındaki kuzu ve oğlaklarda ölüm oranları yüksektir. Erişkinlerin de akciğerlerde oluşan enfeksiyondan dolayı yaşama şansları oldukça düşüktür ve yüksek ateş, yavru atma, halsizlik gibi belirtiler gözlemlenir” ifadesini kullandı.
“Hastalığın bulaşma periyotları, enfekte ve duyarlı hayvan arasındaki teması takiben 8-13 gündür. Ancak bu durum kimi zaman 4 gün kadar kısa bir sürede de gerçekleşebilir” uyarısını yapan Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş, “Bazı Avrupa koyun ırkları, deri lezyonları gelişmeden önce akut enfeksiyon sonucu ölürler. İlk bulgular, ateş, depresyon, konjunktivit, göz yaşarması ve burun akıntısıdır. Bu bulguların görülmesini takiben 2-5 gün içinde kuyruk altı ve kasık bölgesi, testis kesesi, meme, koltuk altları ve burun ucu gibi derinin pigmentsiz ve yünsüz kısımlarında daha kolay seçilebilen deri lezyonları gelişir” dedi.
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.