Son kararı Guterres verecek

Kıbrıs sorununda atılacak adımlarla ilgili kararı, kişisel danışmanı Maria Angela Holguin’in sunacağı raporun ardından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri AntonioGuterres’in vereceği bildirildi.
Güney’de yayımlanan Politis gazetesi “Bir Sonraki Durak: Holguin’in Raporu ve BM Genel Kurulu” başlıklı haberinde, Holguin’in geçen hafta Rum Yönetimi Başkanı NikosHristodulidis ve önceki gün de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştüğünü kaydederek, Holguin-Tatar görüşmesinin ardından Tatar’ın, mevcut aşamada ortak zemin bulunmadığının net şekilde ortaya konduğunu açıkladığını yazdı.
Gazete, Holguin’in raporunu 10 Temmuz’da sunacağını kaydederken, elde ettiği bilgilere dayanarak Guterres’inHolguin’den raporu aldıktan sonra bizzat, Kıbrıs halkını bilgilendireceğini belirtti.
Haberde, Holguin’inGuterres’e sunacağı raporun, Kıbrıs sorununda gösterilen çabaların geleceği ve Guterres’in atılacak adımlarla ilgili kararı açısından önem taşıdığına işaret edildi.
Gazete, Hükümet Sözcüsü KonstandinosLetimbiotis’in önceki gün, Hristodulidis’in BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ColinStewart ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Holguin’in görev ve yetkilerinin bizzat Guterres tarafından tebliğ edildiğini anımsatarak, uzlaşı çerçevesinin değişmesinin kesinlikle söz konusu olmadığını söylediğini yazdı.
Habere göre Letimbiotis, siyasi eşitlik zeminindeki iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon çözümü olan uzlaşı çerçevesine ezeli bağlılık içinde olduklarını ve bu çerçevenin, Kıbrıslı Türk ile Rum yurttaşların endişelerine yanıt verebileceğini kaydetti.
Türkiye’nin, Holguin’in görev süresinin 6 ay olduğunda ve bir hafta içinde sona ereceğinde ısrarcı olduğunu belirten gazete, Türkiye Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’ın KKTC’deki temasları sırasında, Holguin’in görev süresinin sonunda, mevcut durumla ilgili objektif bir değerlendirme yapacağını ve bu değerlendirmeyi samimi şekilde raporuna yansıtacağını umduğunu söylediğini yazdı.
Gazete, diplomatik çabaların, Eylül ayında New York’ta yapılacak olan BM Genel Kurulu toplantısına odaklandığını ve bu çerçevede, üçlü ya da beşli görüşme yapılması olasılığının açık olduğunu ileri sürdü.