Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi'nin Eylül 2024 döneminde yaptığı anket çalışmasına göre, 500 kişinin yüzde 59'u Kıbrıs sorununda anlaşma isterken, yüzde 40'ı karşı çıkıyor.
Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi'nin (CMIRS) her 3 ayda bir düzenli olarak gerçekleştirdiği çalışmanın devamı niteliğinde olan “Kıbrıslı Türklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçen ve bu oranların zaman içerisinde birbiriyle ilişkisi yanında; gelişmelerden ne şekilde etkilendiğini de gözlemleyen” çalışmanın ikinci bölümü yayımlandı.
500 kişi ile yüz yüze yapılan ankete göre katılanların yüzde 59.06'sı Kıbrıs Sorununda bir anlaşma olmasını istediğini belirtti. Anlaşma olmasını istemediğini belirten kesimin oranı ise 40.94 oldu.
Çoğunluk anlaşma olmasını istiyor olmasına rağmen anlaşma olacağına dair iyimser olduğunu belirtenlerin oranı ise daha düşük oldu. Sadece yüzde 36.94 oranında bir kesim, bir anlaşma olacağına dair iyimser olduğunu söylüyor.
Olası bir referandumda evet oyu kullanacağını belirtenlerin oranı yüzde 54.45 olurken, "emin değilim" diyenlerin oranı ise yüzde 6.07 oldu.
Olası bir referandumda hayır oyu kullanacağını belirtenlerin oranı ise yüzde 39.47 olarak gerçekleşti.
Ankete göre emin olmadığını belirtenler genellikle planın ne olacağını görmeden cevap vermek istemeyen fakat bir anlaşma olmasını istediğini belirtenlerin çoğunlukta olduğu bir grup oldu.
Anket sonuçlarını değerlendiren CMIRS Direktörü Mine Yücel, Annan Planı dönemiyle benzer oranlarda Kıbrıslı Türklerin bir anlaşma olmasını istediklerini söyledi.
Mine Yücel'in anket sonuçlarına yönelik değerlendirmesi şöyle:
"Kıbrıs Sorununun son dönemlerde en önemli 2. sorun olarak öne çıktığını görmekteyiz. Crans Montana sonrasında uzun bir süre görüşmelerin askıya alınmış olması, 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde müdahaleler ve sonrasında lider değişikliği, BM tarafından birçok denemenin sonuçsuz kalması gibi birçok etken, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Sorununa etki edebileceklerine dair inanç yanında Kıbrıs Sorununun çözülebileceği konusundaki iyimserliklerini de oldukça yaralamıştır.
Buna rağmen, Annan Planı dönemiyle benzer oranlarda Kıbrıslı Türklerin bir anlaşma olmasını istediklerini görmekteyiz. 60%a yakın bir kesim bir anlaşma istiyor olmasına rağmen, bir anlaşma olacağına dair iyimser olanların oranı ise sadece 36.94%tür.
Kıbrıs Sorununun çözümü ile ilgili iki liderin bir yemekte bir araya geldiği bu günde toplumun konuya bakışının yemek masasına yansıması da önemlidir. Bu güne kadar birçok müzakere süreci toplumdan gizli bir şekilde yürütülmüştür. Bundan sonra kaçınılmaz olan, görüşmelerin toplumun görüşlerini de alarak yürütülmesi, kaygılar ve beklentilerin dikkate alınması, toplumun sesinin de masaya yansımasıdır."
