AB'den Güney Kıbrıs’a destek

Hizbullah lideri Nasrallah’ın Güney Kıbrıs’a yönelik tehditlerinin ardından, Avrupa Birliği'nden Güney Kıbrıs’a açık bir destek geldiği haber verildi.
Lübnan Başbakanı'nın da verdiği ilk tepkiyle önemsiz bir anlaşmazlığa son verdiği için Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’e teşekkür ettiğini yazan Fileleftheros gazetesi, AB düzeyinde ise ilk tepkinin Avrupa Komisyonu’ndan geldiğini belirtti.
Avrupa Komisyonu sözcüsü Peter Stano’nun yaptığı açıklamayla Nasrallah’ın açıklamalarına yanıt verdiğini yazan gazete, Stano’nun “Kıbrıs AB üyesi bir devlettir. Bu ise AB’nin Kıbrıs, Kıbrıs’ın ise AB olduğu anlamına gelir. Bu üye devletlerimizden biri aleyhindeki herhangi bir tehdidin AB karşısında bir tehdit olduğu anlamına gelmektedir” şeklindeki açıklamasına yer verdi.
Stano AB’nin tam anlamıyla Güney Kıbrıs’ı ve Hristodulidis tarafından yapılan açıklamayı desteklediğini de ifade etti.
Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un konuyu kapama çabasıyla önceki gün Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bou Habib’le bir telefon görüşmesi yaptığını da yazan gazete, Rum Dışişleri Bakanlığı'nın sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda görüşmede iki ülke arasındaki tarihi bağların teyit edildiğini ve bölgesel gelişmelerin ele alındığını belirttiğini iletti.
Kombos açıklamasında Güney Kıbrıs’ın bölgedeki dengeleyici rolüne de atıfta bulundu.
Gazeteye göre Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis ise açıklamasında Güney Kıbrıs’ın savaşla ilgili anlaşmazlıklara hiçbir zaman karışmadığı gibi, gelecekte de topraklarının başka ülkeler karşısındaki operasyonlar için kullanılmasına izin vermesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Politis gazetesinde yer alan habere göre Rum hükümeti açıklamasında Güney Kıbrıs’ın, sahip olduğu altyapılar veya bazı bölgeler aracılığıyla Lübnan’la ilgili olan anlaşmazlığa müdahil olduğuna dair kamuoyundaki iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu ifade etti.
Gazeteye göre Rum Hükümeti Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, Rum kesiminin herhangi bir ülke aleyhindeki saldırgan faaliyetlere hiçbir zaman kolaylık sağlamadığı gibi bundan sonra da sağlamayacağını ifade ettiği açıklamasında, Rum kesiminin güvenilir bir istikrar unsuru olduğunu aynı zamanda insani operasyonlarla ilgili kabul görmüş bir bölgesel merkez olduğunu savundu.