Kathimerini gazetesinde “Gerilimin Tırmandırılması Senaryoları” başlığıyla manşette yer alan bir haberde, Atina ile Lefkoşa Rum kesiminin, önümüzdeki dönemde Ankara’nın kırmızı çizgileri aşmasının ihtimal dışında olmadığı konusunda görüş birliği içerisinde olduğu ifade edildi.
Lefkoşa Rum kesiminde, hemen önümüzdeki dönem içerisinde ve muhtemelen Temmuz sonuna kadar büyük ihtimalle Meis adası bölgesinde sıcak bir olay yaşanacağının tahmin edilmekte olduğunu yazan gazete, Atina’nın değerlendirmesinin ise, önümüzdeki Eylül ayında Girit bölgesinde sıcak bir olay yaşanacağı şeklinde olduğuna işaret etti.
Gazete “Kıbrıs’la ilgili olarak ise, Rum Milli Muhafız Ordusunun (RMMO), Pirgo-Dillirga bölgesindeki savunma hatlarında yaptığı bakım çalışmalarıyla ilgili olarak ortaya çıkan tepki ve Türk medyasında kopan gürültünün, Türk tarafından yapay bir gerilim yaratma durumu olarak addedildiğini” öne sürdü.
Ankara açısından, Türk diplomasisi ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin dikkatinin 3 alana yönelmekte olduğunu ve bunların ise Libya, Suriye ve Tük-Yunan meseleleri olduğunu belirten gazete, elindeki bilgilerin, Türk tarafının bu üç meselede de, Doğu Akdeniz’in tamamındaki gerginlik ve tedirginliği zirveye taşıyan yeni planlar yaptığı şeklinde olduğunu öne sürdü.
FRANSA’YLA GÜNEY KIBRIS ARASINDA ASKERİ İŞBİRLİĞİ
Öte yandan gazete başka bir haberinde, Güney Kıbrıs ile Fransa’nın Doğu Akdeniz’deki işbirliğinin, her iki ülke için de belirleyici öneme sahip olduğunu yazdı.
İki ülke arasında imzalanan savunma anlaşmalarının haricinde, Fransa’nın RMMO’nun silahlanmasında önemli bir katkıya sahip olmayı sürdürdüğünü belirten gazete, Fransa’nın son dönemdeki hareketlerinin, ülkenin Doğu Akdeniz’deki gelişmelerde aktif bir rol oynamaya kararlı olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Anastasiadis hükümetinin Fransa’yla ilişkilerin politik olarak sıkılaştırılmasına ilişkin taktiğinin iki eksende hareket ettiğini ve bunların ise RMMO’nun silahlanma programları ile savunma işbirlikleri yapılması olduğunu yazan gazete, Rum kesiminin iki meselede de, özellikle son iki yılda çeşitli adımlar attığının görüldüğünü belirtti.
“Mari’deki” (Tatlısu) deniz üssünün düzeyinin yükseltilmesine ilişkin anlaşmanın “köşe taşı” olduğunu yazan gazete, anlaşmanın Fransız askeri teknokratların katkısıyla uygulanmakta olduğunu ve üssün Fransız savaş gemileri tarafından da kullanılacağını anımsattı.
Öte yandan “Kıbrıs kıyılarına” 70 deniz mili mesafede hareket etmekte olan Fransız savaş gemilerinin kıyı gözetleme sistemleriyle işbirliği yaptığını ve askeri açıdan önemli bir unsur olarak addedilmekte olan “yüzey görüntüsü” vermekte olduklarını kaydeden gazete, “Hava Gözetim Merkezinin” modernleştirilmesinin askeri açıdan önemli bir başarı olarak addedilmekte olduğunu da ifade etti.
Fransız imzası ve mührü taşıyan modernizasyonun hava savunma konusunda uzun yıllardan bu yana var olan boşluğu kapattığını yazan gazete, Fransa’nın yeni hava gözetim merkezine olan katkısının, hava savunmayı düzene sokmayı başardığını öne sürdü.
Haberde, RMMO silahlarıyla ilgili olarak, Fransız mührü taşıyan önemli bir takviyenin, donanma terminolojisinde “Exocet” olarak bilinen füze sistemleri olduğunu da kaydeden gazete, “Fransa’nın burada, deniz kuvvetlerinin sahip olduğu 70 kilometre menzile sahip mevcut bataryaların bakımı konusunda hareket ettiğini” belirtti.
Gazete, RMMO’nun buna paralel olarak, 180 kilometre menzile sahip iki yeni Exocet füze bataryası satın alma konusunda hareket ettiğini de kaydetti.
RMMO’nun hava savunmaya özel bir dikkat gösterdiğini ve 8 km menzile sahip yeni “Mistral” uçaksavar sistemleri satın alınmasının da bu hususta hesaba katılması gerektiğini belirten gazete, bunların geriye kalan uçaksavar sistemleriyle bağlantılı olarak, Rum hava savunmasını büyük ölçüde güçlendirdiğini ekledi.