Kasulidis, “Madem müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesini istiyoruz, neden bu başlıkları tekrar açmak istiyoruz? Bu konular Crans Montana’da kapandı” şeklinde konuştu.
Kathimerini gazetesi, Kasulidis’le Kıbrıs sorunu ve Güney Kıbrıs’ın iç siyasetine ilişkin bir söyleşi yaptı.
Kasulidis söyleşisinde özetle, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının federal çözüm zemininden uzaklaşarak, iki ayrı devlet söyleminde bulunmasının asıl sebebinin, müzakerede koz olarak kullanmak ve bu tezden geri adım atarak kazanım elde etmek olduğuna inandığını ifade etti.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, AB’nin müzakerelere daha etkin katılımı girişimine destek veren ve hayat bulmasını istediğini dile getiren Kasulidis, bu girişimin önünde çok büyük engeller bulunduğunu vurguladı.
Kasulidis, bu engellerden ilkinin Türkiye’nin bunu reddetmesi olduğunu ifade ederken, ikinci önemli engelin ise Avrupa Konseyi’nin dış politika konularında hiçbir zaman birini atamaması olduğunu vurguladı. Kasulidis, AB’nin müzakerelerin yeniden başlaması için BM Genel Sekreteri’ni işaret ettiğini ifade etti.
Kasulidis, “Türk tarafının olumsuz tutumunu bildiğini ancak Kıbrıs Rum tarafında da olumsuz tutumlar tespit eden" BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, "Crans Montana’daki görüşmelerde, özellikle herkesçe bilinen yemek sırasında, tüm taraflarda kavgacı bir tutum tespit etmesi sebebiyle hayal kırıklığı yaşadığını” savundu.
Kıbrıs Rum tarafının da "kavgacı" olup olmadığının sorulması üzerine, “Bizim taraf yemekte kuzu gibi miydi sanıyorsunuz?” yanıtını verdi.
“Kıbrıs Rum tarafının sorumluluğu Türk uzlaşmazlığına attığının” hatırlatılması üzerine ise Kasulidis, “Bu her zaman dile getirilen bir bahane. Türk tarafı da Kıbrıs Rum tarafının uzlaşmazlığından söz ediyor” şeklinde konuştu.
Kasulidis ayrıca, Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’in, “Guterres Çerçevesi’nin yeniden müzakere edilmesi fikrine katılmadığını ancak çerçevede yer alan olumlu unsurları bir daha karşılarında bulamayabileceklerine" işaret etti.
