GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ LİDERİ HRİSTODULİDİS VE TÜRK NEFRETİ
Gerilere dönüp bakacak olursak; 26 Şubat 2023 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar ile gerçekleşen tanışma toplantısının ardından GKRY Başkanı Hristodulidis; Görüşmeler, ‘İki Toplumlu Teknik Komiteler’ çerçevesinde olabilir. Ancak bu komiteler olursa müzakereler anlamlı olur..
..Müzakereler iki devletli temelde değil, BM tarafından daha önceden belirlenmiş çerçeve içinde başlamalı. ‘Egemen Eşitlik’ bu çerçevenin dışındadır. Türk tarafının istediği ‘Egemen Eşitlik hiçbir durumda tartışılmayacaktır. AB Kıbrıs sorununun çözümüne katkı yapabilir, bunun için çalışacağım” demişti.
Gelinen noktada Hristodulidis, hala daha 50 yıldır hiçbir sonuç vermeyen “İki Toplumlu İki Bölgeli Federasyon”dan söz ediyor. Hala daha görüşmelerin, artık geçerli olmayan ve Kıbrıs Türk halkına, yarım asır kaybettiren BM parametreleri çerçevesinde, Crans Montana’da çökerttikleri yerden devam etmesini istiyor. Hala daha, Hristodulidis, AB’nin çözümde olumlu rol oynayacağından ve AB’nin devreye girmesinden söz ediyor.
Gerçek şu ki; Şubat 2017’de Crans Montana Konferansında Yunanistan Dışişleri Bakanı ile birlikte son aşamasına gelmiş Federasyon görüşmelerini çökertenlerden en önde gelenlerinden biri de bugünkü sözde Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in ta kendisidir. Diğer bir değişle şimdilerde GKRY Lideri olan Hristodulidis’in Federasyon istediği gerçekten büyük bir yalandır. Hristodulidis’in tek hedefi vardır; o da Rum-Yunan ikilisinin tarihi hedefi olan Enosis’i en kısa sürede gerçekleştirmektir, gerisi yalan!..
Geriye dönüp baktığımızda şu gerçeklerle karşı karşıyayız!. Soruna müdahil olması için GKRY lideri Hristodulidis’in, AB’yi zorlayacağını söylemesi de gerçekten gülünçtür. 24 Nisan 2004 Annan Planı referandumundan sonra AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Verhaugen’in “Rumlar Federasyon istedikleri ve evet diyecekleri konusunda bizi aldattı” şeklindeki açıklamasını ona anımsatmak gerekmektedir.
Konu ile ilgili olarak 26 Şubat 2023 tarihli “Hristodulidis ve Eğitilmiş Türk Nefreti” başlıklı makalesinde sayın Sabahattin İsmail: “Rum liderliği, belli ki AB’yi federasyon istediklerine dair yeniden aldatıp üstümüze sürme amacındadır. 2004’te Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından aldatıldığını kabul eden, ilkelerini çiğneyerek Kıbrıs sorunu çözülmeden, Rum Yönetimini tüm Kıbrıs adına tam üye yapan , Türkiye’ye yalan söyleyerek tam üyelik kapısını kapatan, Türkiye ve Kıbrıs Türk halkına verdiği hiçbir sözü tutmayan AB’nin Kıbrıs sorununda oynayacağı hiçbir olumlu rol yoktur. Boşuna çaba harcayacaktır deniliyordu..
.. GKRY lideri Hristodulidis henüz 49 yaşındadır ve de 1963-1974 yılları arasındaki dönemde Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs Türk Halkına karşı gerçekleştirmiş oldukları mezalimi, soykırımı, barbarlığı ve ırkçı vahşeti bilmemektedir. Ama gerçek şu ki biliyor da bilmemezlikten gelmektedir. Gerçek şu ki; GKRY 1974 öncesi Kıbrıs Türk Halkına yaşattıklarını tarih kitaplarından çıkardılar. Kıbrıs sorununun 1974’te durup dururken ‘sözde’ Türk işgali ile başladığı yalanını, Rum gençlerinin beyinlerine şiringa ettiler. Rum gençleri, Güney Kıbrıs’ta İlkokul, Ortaokul, Lise duvarlarında yazan “Biliyorum, Unutmadım, Mücadele Edeceğim” sloganlarını her sabah, her an okuyarak büyüdüler..
..20 Temmuz 1974 Barış Harekatı yıl dönümlerinde ve askerlik günlerinde “En İyi Türk Ölü Türk’tür” sloganları atarak yürüdüler, Kiliselerindeki Pazar ayinlerinde papazlardan bu sloganları dinlediler. Dolayısıyla Hristodulidis ve kuşağında ‘Türk Nefreti” hakimdir. İlkokuldan itibaren Türk nefreti ile eğitilen bu kuşak , ne denli Liberal ve ılımlı görüşe sahip olursa olsun, Türklerle ne Federasyon, ne ortaklık, ne de Konfederasyon istiyor. “ Ya Hep Ya Hiç” demektedirler. Kaynak: Sabahattin İsmail, Hristodulidis ve Eğitilmiş Türk Nefreti, 26 Şubat 2023 tarihli Kıbrıs Gazetesi s.11
İşte bu nedenle Kıbrıs Türk Halkı olarak , Türk Milleti olarak kendi işimize bakalım. Rum-Yunan ikilisi ile gerekli gereksiz görüşmelerle zaman kaybetmeyelim. Kıbrıs Türk halkı olarak, Türk Milleti olarak Rum-Yunan ikilisinin oyununa gelmeyelim.
08.06.2023 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan “Atlılar Mutabakatına Saygı Gösterin” başlıklı habere göre; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Rum lider Hristodulidis’ten Atlılar Toplu Mezarındaki kazı çalışmasının başlatılması mutabakatına saygı göstermesi çağrısında bulundu.
Yapmış olduğu yazılı açıklamasında KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, Atlılar konusundaki ortak mutabakattan siyasi saiklerle geri adım atılmasının taraflarınca kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Rum lidere çağrım bu yanlış kararlarından derhal dönmesi, Atlılar toplu mezarında ortak karar alındığı üzere kazıların hemen başlaması ve ilgili komiteyi birlikte ziyaret ederek ortak bir açıklamayı hemen yapmamızdır ” dedi.
Konu ile ilgili olarak KKTC Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar: “Yaklaşık iki haftadır yetkililerimiz hem Rum tarafı hem de BM nezdinde bu mutabakatın uygulanmasının sağlanması konusunda yoğun mesai harcamaktadır. Bu çabalarımıza karşı Kıbrıs Rum yetkililerin direncinin devam etmesi üzerine devreye girdim ve Rum lideri dün telefonla aradım. Kendisine zaten kararı alınmış bu kazının hemen başlaması gerektiğini, insani açıdan böylesine önemli bir konunun siyasi mülahazalarla karıştırılmamasının şart olduğunu, ancak daha da önemlisi kayıp yakınlarımızın yıllardır bu çalışmanın başlamasını beklediklerini ilettim.” Dedi.
Bu durumun Kıbrıs sorunu müzakereleri için de geçerli olduğuna işaret eden sayın Ersin Tatar: “Bizim Pozisyonumuz Nettir. Eşitliğimiz Gereği, Egemen Eşitliğimizin ve Eşit Uluslararası Statümüzün Teyidiyle Müzakerelere Hemen Başlanabileceğini Yinelemek İsterim” dedi.
Yine 09 Haziran 2023 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan açıklamasında Özel Temsilci sayın Ergün Olgun: “Rum Hükümeti Sözcüsünün Atlılar Toplu Mezarında başlatılması kararlaştırılan kazıyı engellemediklerini iddia ederek, yıllardır bekletilen ve geçen Ocak ayında sağlanan Atlılar toplu mezarının kazısının başlaması mutabakatını Rum tarafı gerçekten engellemiyorsa hiç beklemeden 12 Haziran Pazartesi günü kazı çalışmaları başlatılabilir ve ardından da sayın Cumhurbaşkanımız ve Rum lider, Kayıp Şahıslar Komitesini (KŞK) Antropoloji Laboratuvarını ziyaret ederek ortak bir açıklamayla insani yönden büyük önem taşıyan Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarını destekleme çağrısı yapılabilir” dedi.
Açıklamasında devamla sayın Ergün Olgun: “Siyasi çözüm müzakerelerinin çıkmaza girmesinin kök nedeni Rum tarafının adanın tek sahibi gibi davranması ve Kıbrıs Türk tarafının antlaşmalarla da tescil edilmiş özünden gelen eşitliğine saygı göstermemesidir. Çok kez ifade edildiği gibi Kıbrıs Türk tarafının eşitliğinin bir gereği olarak Rum tarafının icra ettiği/sahip olduğu haklar ve statüsünün teyidi durumunda müzakerelere ertesi gün başlanabilir” dedi.
Sonuç olarak; Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir siyasi çözüm için; tek çıkar yol bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yaşatılmasını ve tanınmasını sağlamaktır.
Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir siyasi çözüm ancak; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar’ın dediği gibi “Egemen Eşitliğimizin ve Uluslararası Statümüzün Tanınması Halinde Devletten Devlete Yapılacak Görüşmelerle Sağlanabilir.”
Rumlar kabul etseler de etmeseler de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır ve var olmaya devam edecektir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..