Rum-Yunan ikilisi tarih boyunca Rusya ile başta din olmak üzere pek çok açıdan iyi ilişkiler kurmuşlardır. Rum-Yunan ikilisinin Rusya ile ilişkilileri tarihin derinliklerinden gelen bir ilişkidir.Bu ilişkiler, tarih boyunca gerek Çarlık Rusyası döneminde, gerekse SSCB döneminde ve gerekse bu rejimin dağılmasının ardından en üst düzeyde sürmüştür.
Böyle bir durumda gerek Yunanistanın ve gerekse GKRYnin Rusyaya rağmen bir harekette bulunmaları veya Rusyayı karşılarına almaları mümkün mü?
Çok gerilere gidecek olursak Yunanistanın 1830da bağımsızlığını kazanmasında başta Rusya olmak üzere İngiltere ve Fransa önemli rol oynamışlardır.
Yunanistanın bağımsızlığını ele geçirmesinden sonra Megali-İdea hayali ile çalışmaları hız kazanır ve bu mücadele hala daha Rum-Yunan ikilisinin hayallerini süslemeye devam etmektedir
Günümüzde Rum-Yunan ikilisi doğu ve batı arasında yalpalamaktadır. GKRY açısından bir tarafta ABD ve AB var diğer yanda Rusya vardır.
Rumların ezelden beri Rusya ile özel ilişkileri vardır. GKRYnin , Güney Kıbrısta Rusyaya tanıdığı önemli ayrıcalıklar vardır. Rus işadamlarının Güney Kıbrısta yatırımları ve yatırım şirketleri vardır.
Rusya da yıllardan beri GKRYne ve Yunanistana siyasi destek vermektedir. BM Güvenlik Konseyinde Rusyanın önemli desteği her zaman Kıbrıs konusunda Rum – Yunan ikilinin yanında olmuştur.
Rusya, Güney Kıbrısın güçlü ortağıdır. Bu, GKRYnin Doğu Akdenizde başlattığı sondaj çalışmalarında da görüldü. Moskovanın GKRY yanında attığı adımlar, Türkiye-Rusya ilişkilerindeki olumlu havaya gölge düşürürken yaşanan gelişmeler Kıbrıs adasının jeoplitik önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Rusyanın Güney Kıbrıstaki ekonomik çıkarları büyüktür. Rusların Kıbrısta sayılamayacak kadar Offshore Şirketleri mevcuttur.Rusyanın Kıbrısta hatırı sayılır miktarda yatırımları ve nüfusu vardır. Rus iş adamlarının Güney Kıbrısta yatırımları ve şirketleri vardır. Bu şirketler üzerinden milyarlarca dolarlık ticari işlem gerçekleşmektedir. Bugün Rus Nüfusu, Rus parası ve Rus manevi gücü Güney Kıbrısta büyüktür.
Unutmayalım ki BM Genel Sekreteri olarak ilk defa Kofi Annanın , Annan Planı referandumunda Rumların ‘hayır oyu sonrası 28 Mayıs 2004 tarihli “İyi Niyet Misyonu”na ilişkin Rum tarafını suçlayan raporu , Rusyanın veto tehdidi ile Güvenlik Konseyi gündemine alınmamıştı.
Rusyanın Kırımı Mart 2014de topraklarına katması ve ardından da Ukraynada ayrılıkçı ‘sözde özgürlük savaşçılarını desteklemesi üzerine oluşan kriz nedeniyle AB ve ABD , Rusyaya karşı bir takım yaptırımlar devreye koymuştu.
Gelinen aşamada Rusyanın ekonomisi sıkıntı içindedir. Petrol fiyatlarının düşmesi, Doların değer kazanması karşısında Rublenin düşmesi dolayısıyla sıkıntı büyük!... AB ülkelerinin Rusyaya uyguladıkları ticari ambargoların faturası Rusya için ağır olmuştur.
ABnin Rusya aleyhine yeni yaptırımlar peşinde koşması GKRYni ve Yunanistanı Rusya karşısında zor durumlara düşürüyor.
Gelinen aşamada GKRY ve Yunanistan için bir yanda ABD ve AB diğer yanda Rusya var Anastasiadisin dün başlayan ve 27 Şubata kadar devam edecek olan Rusya ziyareti sırasında Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin, Başbakan Dimitri Medvedev, ve Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Sergey Evgenyeviç Narişkin tarafından kabul edilecek .
Anastasiadis ayrıca Moskova Uluslar arası İlişkiler Devlet Enstitüsünde Kıbrıs sorununa ilişkin bir de konuşma yapacak. Anatasiadisin bu ziyaretinde önemli anlaşmalara imza atması beklenmektedir...
Diğer yanda ABDnin GKRYne artan bir desteği var. ABDnin bu desteği ABD Başkan Yardımcısı Bidenın 2014de Güney Kıbrısa yaptığı ziyarette açıkça görülmüştü. O günde de Joe Biden, Anastasiadise Rusyaya uygulanacak yaptırımlar konusunda GKRYnin AB ve ABDnin yanında olması halinde Kıbrıs sorununun çözümünde Rum tezlerine destek vereceğini söylemişti.
Gelinen aşamada Rumlar AB ve ABDden almış oldukları destekle Türkiye ve KKTC ile kriz yaratarak müzakere masasından kaçmıştır.
ABD, AB bir yanda Rusya diğer yanda Anastasiadis ikili oynamaktadır. ABD ve ABnin bunu kabullenmesi mümkün değildir. Anastasiadisin Moskova ziyareti AB ve ABDni rahatsız edeceği ortadadır….