GÜNEYDE YİNE PANKART SKANDALI

Geçen gün Güney Kıbrıs’ta düzenlenen “Neofytos Chandriotis” finalinde yine büyük bir skandal yaşandı.  O skandal, Rumların tribünlerde açtıkları kabul edilmez pankarttı.
            Pankartta şöyle yazıyordu:
            “Türklerden kanlı Kıbrıs işgali.  50 yıllık hukuksuz işgali kimse unutmuyor.”
            Her Türk’ün ve insan olan herkesin damarlarındaki kanı tutuşturacak bir pankarttı o.
            Olay nasıl olmuş...
            Yunanistan’ın Panathiakos’un baş antronörü olan ve A Takım Teknik direktörü de olan Ergin Ataman, kendi taraftarlarının açtığı bu pankartı görünce çılgına dönmüş.  Maçın son periyodunda hakemlere itiraz eden Ataman, kendini sahanın ortasına atıverdi ve hakemlere “beni oyundan atın”  diyerek  o pankartı işaret ederek salonu terk etmiş.
            Ataman, sosyal medya hesabından yaşananlarla ilgili açıklama yaptı, bir Türk olarak.  Yaptığı açıklama şöyleydi:
            “Bir grup taraftar tarafından gördüğümüz misafirperverliğe yakıştıramadığım bir siyasi pankart açıldı.  Ben bu duruma dikkat çekmek için tepkimi gösterdim.”
            Rumların bu yaptıkları çirkin hareket ne ilktir, ne de son olacaktır.  Engin Ataman’a bravo.  Yürekli bir açıklamaydı.  Hangi Türk olsa o tepkiyi gösterirdi.
            Rum taraftarların bu yaptıklarının televizyonlara yansıyacağını biliyorlardı.  Yani siyasi propagandanın tam zamanıydı kendilerince.  Hiç de böyle bir tepki göreceklerini ummadılar.
            Belki de bu olaydan sonra, Engin Ataman bu Yunan takım antrönerliğinden de ayrılacaktır.
            Bu resmen hem Türkiye’ye, hem Kıbrıs Türkü’ne, hem de Ergin Ataman’a yapılan büyük bir hakarettir.
            Öte taftan Yunan basını, Panathinakos başantronörü Engin Ataman’ın Cedi Osman’a yapılan faule tepki gösterdiğini yazdı.
            Türkiye Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Akif Çağatay Kılıç da tepkisini şöyle gösterdi:
            “Böyle bir maçta açılan pankart, siyasi ve ahlaksız propaganda için uluslarası spor  ve basketbol otoritelerini göreve davet ediyorum.”
            Rumlar acılarını unutmuyorlarmış.  Biz de unutmuyoruz.  Tam on bir yıllık getto hayatımızdan tutun da, toplu ve bireysel katliamlarına kadar bu acıları yaşadık.  Biz bunları neden unutalım.
            Bir horoz her gün öterse, kafasını keserler.  Rumlar harekat öncesinde hem öten horoz gibi öttüler, hem Türk haklarını çiğnediler, hem de kendi egoları ile yaptıkları yalan siyasetini dünyaya pazarladılar.
            Şimdi de Türkiye’ye dil uzatıyorlar.
            Bunu hak ettiler.  Bir savaşın getirdiği bölünmenin görüntüsüdür bu.  Kendilerinin katlettikleri Türklerle ilgili acı fotoğrafları bile kendi acılarıymış gibi bu pankart gibi devamlı açtılar ve haykırdılar.
            Şimdi silahlanmaya devam ediyorlar.  Büyük Türkiye karşısında kim durabilir?
            Gerek Yunanistan, gerekse Kıbrıs Rumları kendilerini aldatmaya devam ediyorlar.  Adeta “En büyük biziz” diyorlar.  Türkiye’nin gücünü hafife alarak Mavi Vatanda doğal gaz kazılarına devam ediyorlar.  Şunu da bilmelidirler ki, çıkardıkları ve çıkaracakları doğal gazdan elde edecekleri gelirin bir kısmını Türkiye onlardan söke söke alcaktır.  Çünkü o bizim hakkımızdır.
            Kıbrıs Türklerine uyguladıkları bütün ambargolar Türkiye’nin defterine kaydedilmiştir.  Türkiye Kıbrıs Türklerine yapılanmaları unutmamıştır.
            Şu pankart olayını da unutmamış ve unutmayacaktır.  Türklere uygulanan spor ambargoları da o listededir.
            Şımarık Rumlar ve Yunanlılar.
            Bravo Engin Ataman’a, bu cesur ve onurlu davranışı için.