Güngör’deki düzenli katı atık depolama alanındaki birinci hücrenin dolmasıyla, ikinci hücre çöp depolama alanı hizmete sokuluyor.
İkinci hücrenin altyapısı ve çevre işleri için, Ocak 2018’de Avrupa Komisyonunun 1.9 Milyon Euro finansmanıyla çalışma başlatılmıştı.
Çöp depolama alanının birinci hücresi 2012’de hizmete sokulmuş, 10 yılda dolması öngörülmüş ancak 6 yılda öngörülen kapasite dolmuştu. Güngör düzenli katı atık depolama alanına 28 belediyeden 14’ü çöplerini getiriyor. İki hücrenin de hizmete girmesiyle, Güngör katı atık depolama alanının 2030’a kadar çöp depolanmasına hizmet vermesi öngörülüyor.
Güngör’de ikinci hücre için çalışmaların tamamlanması üzerine etkinlik düzenlendi.
Avrupa Birliği Programı Destek Ofisi Müdürü Arttu Makipaa, katı atık depolama tesisinin birinci aşamasının yaklaşık 3.5 milyon Euroluk yatırım ile 2012’de tamamlandığını, hücrenin 10 yıllık talebi karşılama kapasitesine daha erken ulaşıldığını vurguladı.
AB’nin desteklediği 1,9 milyon Euorluk çalışmalar arasında sızıntı yönetimi, gaz toplama ve hücre birin geçici olarak kapatılmasının da yer aldığını, bu çalışmaların yıl sonuna kadar tamamlanmasını planladıklarını belirten Makipaa, “Bu çerçevede, Kıbrıs Türk toplumunda atık yönetim yöntemlerinin ve yurttaşlarının algısının geliştirilmesi de önem arz etmektedir” dedi.
İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Ömer Köseoğlu ise, Güngör’deki düzenli çöp depolama alanındaki birinci hücreye 10 yıllık bir süre öngörüldüğünü ancak artan nüfusla birlikte artan çöp miktarı nedeniyle altı yılda dolduğuna işaret etti. Hücrelerin altyapı işlerini yürüten Göksin İnşaat adına Mühendis Ahmet Yalçın Yazıcı, depolanan çöplerden çevreye zararlı olan metan gazının toplanması için boru hattı da inşa edildiğini, toplanan bu gazın karbondioksite dönüştürülmesi için de bir tesis kurulduğunu kaydetti.
Çöp alanından 4 megawatt elektrik üretebilecek metan gazı toplanabileceğini kaydeden Ahmet Yazıcı, bu gazı elektriğe dönüştürülebilmesi için mevcut tesise jeneratör eklenmesi gerektiğini ifade etti.
Yazıcı ayrıca çöp depolama alanında sızıntı suların toprağa karışmasının engellendiğini, toplandığını ve yeniden kullanıldığını anlattı.