Nakşibendi tarikatının lideri merhum Şeyh Nazım’ın ölmeden önce 2006-2009 yılları arasında İstanbul’da bir kuyumcudan aldığı toplam 880 bin Euro değerindeki altınların parasını ödemediği iddia edildi.
İstanbul’da uzun yıllardır kuyumculuk işiyle uğraşan Zeynel Çimen, Şeyh Nazım’ın hayatı kaybetmesinin ardından altınların parasını istemek için adaya geldiğini ancak dergahta Şeyh Nazım’ın oğullarıyla görüştürülmesine izin verilmediğini söyledi.
Şeyh Nazım’a hayatta iken 600 bin Euro değerinde Osmanlı altını sattığını ancak bu parayı alamadığını belirten Zeynel Çimen, ayrıca Şeyh Nazım’ın
Malezya Kralına hediye olarak gönderdiği 280 bin Euro değerindeki altını da kendisinden aldığını ancak bu parayı tahsil edemediğini ifade etti.
Şeyh Nazım’ın torunlarıyla iletişim kurduklarını ve bu konuyu ilettiklerinde “Şeyh efendinin borçları bizi ilgilendirmez” yanıtı aldıklarını ifade eden Zeynel Çimen, çok büyük mağduriyet yaşadığını anlattı.
Toplam 880 bin Euro değerindeki altınların parasını almak için avukatı aracılığıyla da girişim yaptıklarını açıklayan Zeynel Çimen, bu girişimin de sonuçsuz kaldığını vurguladı.
Zeynel Çimen, Pazartesi günü avukatıyla birlikte İstanbul’da Malezya elçiliğine gideceğini ve zamanında Malezya Kralına hediye olarak gönderdiği 280 bin Euro değerindeki hediye altının parasının ödenmediğini ileteceğini söyledi.
Zeynel Çimen elçilik aracılığıyla söz konusu altının parasını isteyeceğini ya da altının geri iade edilmesini talep edeceğini açıkladı.
ŞEYH NAZIM KIBRISİ’NİN OĞLU ALEYHİNDE “DOLANDIRICILIK” İDDİASI
Öte yandan ODATV Haber Sitesi’nde yayınlanan bir haberde Şeyh Nazım Kıbrısi’nin oğlu Bahauddin Adil aleyhinde “dolandırıcılık” iddiasında bulunuldu.
ODATV Haber Sitesi’nde “Nakşibendi tarikatının bankasına dolandırıcılık suçlaması” başlığı ile yayınlanan haber, tarafları mahkeme koridorlarına taşıdı.
ODATV Haber Sitesi’nde, 22 Nisan 2019 tarihinde yayınlanan haberde, “Türkiye devlet içinde örgütlenen cemaat ve tarikatları konuşurken Nakşibendi tarikatı bu kez bir dolandırıcılık davasıyla gündemde. Kuzey Kıbrıs’tan Brezilya’ya uzanan hikayenin merkezinde ise Türkiye var” ifadelerine yer verildi. Haberde, “Brezilya’da ilaç ve kimya alanında faaliyet gösteren Cristalia şirketinin iştiraki olan Hollanda merkezli Edgeworth Investment Grup”un Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet yürüten Mondial Bank’taki hesabına 26 Nisan ve 9 Mayıs 2017 tarihlerinde iki seferde toplam 40 milyon dolar para transfer ettiği öne sürüldü.
Haberin devamında, “Offshore sistemiyle faaliyet yürüten bankanın özelliği Nakşibendilere ait olması ve Şeyh Nazım Kıbrısi’nin oğlu Behaeddin Adil tarafından yönetilmesiydi. Malezya bağlantılarıyla dikkat çeken Faisal İslam Bank’ın Lefkoşa’daki binasının 3. Katında faaliyet yürüten banka, binasına Şeyh Nazım Kıbrısi’nin fotoğrafını asacak kadar Nakşibendiliğini öne çıkarıyordu” ifadelerine yer verildi.
“Nakşibendi tarikatının bankasına dolandırıcılık suçlaması” başlıklı haberde, krizin Brezilya merkezli şirketin parasını başka bir hesaba aktarma girişimiyle başladığı ileri sürülürken “Mondial Bank çeşitli gerekçelerle süreci uzattı. Bu süreçte Edgeworth’a 5 milyon dolar da kredi kullandıran banka kalan 35 milyon doları aktarmamakta direndi. Mondial Bank ile Edgeworth arasında 35 milyon dolarlık kriz çözülmeyince olay yargıya taşındı” iddialarına yer verildi.
ODATV Haber Sitesi’nde yayınlanan ilgili haberde ayrıca, Edgeworth, Mondial Bank Yönetimindeki Bensen Safa’nın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı’na 3 Mayıs’ta başvurduğunu ve Bahauddin Adil’den şikâyetçi olduğu öne sürüldü.
Haberde, ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Uluslararası şirket, söz konusu isimler için “nitelikli dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma” suçlamasında bulundu.
Soruşturmada Vakıfbank da mercek altına alındı. Zira Nakşibendilerin sahibi olduğu Mondial Bank, KKTC’nin uluslararası kuruluşlar tarafından tanınmaması nedeniyle Vakıfbank üzerinden faaliyet yürütüyordu. Vakıfbank’ta bir hesap açan Mondial Bank, parayı önce Vakıfbank’a ardından kendi hesaplarına aktarıyordu. Hesap hareketlerinden bankanın bu yolla yüz milyonlarca dolar aktarım yaptığı anlaşıldı. Anadolu Cumhuriyet Savcılığı, suçun KKTC’de işlenmiş olması nedeniyle takipsizlik vererek Kuzey Kıbrıs’ı işaret etti. Süreç, Kıbrıs’ta Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde açılan dava ile devam etti. Kıbrıs’taki davada Mondial’in Bank’ın uluslararası ilişkilerini gerçekleştiren Joao Cunha da suçlananlar arasında yer aldı.”
ODATV Haber Sitesi’nde yayınlanan ilgili haberde, Brezilya’da Cristalia şirketinin devletle iyi ilişkilerinin olayın diplomatik boyuta taşmasına neden olduğu öne sürüldü.
Haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a geçen yıl Şubat ayında yapmayı planladığı Brezilya ziyareti için olayı anlatan bir dosya hazırlandı. Ancak Erdoğan’ın ziyareti iptal olunca bu gerçekleşmedi. Ardından Brezilya Devleti’nin talebiyle Brezilya’nın Ankara Büyükelçiliği, Türk Dışişleri ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası nezdinde girişimlerde bulundu. Brezilya Büyükelçisi hem Dışişleri Bakanlığı’na hem de Merkez Bankası’na giderek Mondial Bank’taki krizin çözülmesi için destek istedi. Kriz Türkiye’de çözülemezken KKTC’deki dava halen sürüyor. Dava sürecinde Mondial Bank’ın Malezya ve Cebelitarık’a para transferleri nedeniyle “kara para aklama” suçlaması da yapıldı” iddiası yer aldı.
Şeyh Nazım Kıbrısi’nin oğlu Bahauddin Adil’in avukatı Ali Rıza Görgün, ODATV Haber Sitesi’nde yayınlanan “Nakşibendi tarikatının bankasına dolandırıcılık suçlaması” başlıklı haberde yer alan iddiaların tamamen asılsız olduğunu kaydetmişti.
Bu arada Şeyh Nazım Kıbrısi’nin oğlu Bahauddin Adil’in, Türkiye’de suç örgütüyle ilgili davada tutuklanan Adnan Oktar’la yakın işbirliği içinde olduğu biliniyordu.