Mahkeme kararına İngiltere’den tepki yağıyor

Güney’de 12 İsrailli turistin toplu tecavüzüne uğradığı şikayetiyle Rum yargısına başvuran İngiliz turistin, yalan beyandan suçlu bulunması, İngiltere’nin tepkisini çekti

Güney Kıbrıs’ın boykot edilmesi için kampanya başlatılırken, İngiliz kızın annesi, Aya Napa'nın turistler için güvenli bir yer olmadığını söyledi

Rum tarafında Aya Napa'da tatil yaptığı sırada 12 İsrailli turistin toplu tecavüzüne uğradığı şikayetiyle Rum yargısına başvuran ancak “iddiasını kanıtlayamaması” nedeniyle aleyhine “yalan beyan” gerekçesiyle kamu davası açılan 19 yaşındaki İngiliz turistin Rum mahkemesi tarafından suçlu bulunmasına ilişkin İngiltere’deki tepkiler Rum basınında geniş yer aldı.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün pazartesi gecesi yaptığı açıklamada “adil yargılanma garantisine dair ciddi kaygı” belirtmesi ve İngiltere hükümetinin konuyu Rum makamlarının önüne getireceğini söylemesi üzerine konunun Daily Telegraph, Sun, Daily Mail ve The Guardian gazeteleri tarafından manşete çekildiği, sosyal medyada da #boycottcyprus ve  #Ibeliveher hastagli kampanyalar başlatıldığı haber verildi.

Alihtia “19 Yaşındaki İngiliz’in, Toplu Tecavüze Uğradığı Sahte Şikayetinden Mahkûm Edilmesi İngiltere’de Sert Tepkilere Yol Açtı” başlığıyla aktardığı haberinde, binlerce İngiliz internet kullanıcısının Güney Kıbrıs’ı “tecavüzü desteklediği, kadın-kurbanları desteklemediği için gidilmemesi gereken ülke”, “kadınlara göre bir yer değil”, “gerici bir ülke” ifadeleriyle nitelediğini yazdı.

Habere göre, Rum Barolar Birliği Başkanı Doros Yoannidis de dahil olmak üzere Rum hukuk camiası, Başsavcılığın “kamu yararı” sebebiyle 19 yaşındaki İngiliz kurban hakkındaki yasal kovuşturmayı (kamu davasını) iptal etmesi gerektiği görüşünde birleşiyor.

Rum Başsavcı Kostas Kliridis konuya muhtemel müdahalesinin yargıya müdahale anlamına geleceğini söylerken Rum Yönetimi Sözcüsü Kiriakos Kusios Rum yargısına tam destek belirtti.

Rum mahkemesinin suçlu bulduğu İngiliz turistin, ceza süresinin açıklanmasının ardından meseleyi Yüksek Mahkeme’ye götürmekte kararlı olduğuna  da işaret edilen haberde, bazı İngiliz gazetelerin manşetlerinden alıntılara yer verdi.

BBC diplomasi baş yazarı, İngiliz vatandaşları hakkında yurtdışındaki yargı konuları hakkında açıklama yapmama geleneğinde olan İngiltere Dışişleri Bakanlığı açıklamasını “alışılmadık” ve “ilgi çekici” bulduğunu yazdı.

Sun, 19 yaşındaki İngiliz turistin, kurban durumundayken bir anda davalı konumuna geldikten sonra mahkeme tarafından verilen karara şaşırmadığı, adını temizlemekte kararlı olduğunu, Rum tarafında başlarına benzer durum gelen başka kadınlarla iletişim içerisinde olduğunu belirterek kendi savaşını verirken o kadınlar için de savaştığı söylemlerini aktardı.

Daily Mail ise Rum makamlarının 12 İsrailli genci tecavüz suçlamasından kurtarmak için yöntem arıyor olabileceğini ve davanın, büyük ölçüde turizme dayalı bir ülke olmasına ve İsrail ile dostane ilişkilerine bu kadar önem veren bir ülke açısından bir “iletişim felaketi ve diplomatik kabus” olduğunu yazdı.

Guardian, Rum tarafındaki aktivistlerin “dava, İsrail ile diplomatik ilişkiler bozulmasın diye bu noktaya sürüklendi” değerlendirmesine atıf yaptı.

İNGİLTERE'DE “KIBRIS'I BOYKOT ET” KAMPANYASI BAŞLATILDI

Öte yandan Güney Kıbrıs’ta Temmuz ayında 12 İsraillinin toplu tecavüzüne uğradığını söyleyen 19 yaşındaki İngiltere vatandaşı kadının daha sonra şikayetini geri çekmesinin ardından Kıbrıs mahkemesinin kadını “toplumu yanıltmaktan” suçlu bulması İngiltere'de protesto ediliyor.

Twitter'da başlatılan "#BoycottCyprus (Kıbrıs'ı boykot et) kampanyasına, karşılaştığı baskılar sonucu ifadesini değiştirmek zorunda kaldığını söyleyen kadının annesi de katıldı.

Kadının annesi BBC'ye yaptığı açıklamalarda Kıbrıs'a yönelik boykotu desteklediğini, Aya Napa'nın turistler için güvenli bir yer olmadığını söyledi.

Kızının travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını söyleyen anne, hipersomnia nedeniyle kızının günde 18 ila 20 saat uyuduğunu, halüsinasyonlar görmeye başladığını ifade etti:

"Bir an önce İngiltere'ye getirilip tedavi altına alınması gerekiyor. Müdahale edilmezse geçirdiği rahatsızlıklar kalıcı hale gelecek."

İngiliz kadın, 17 Temmuz'da iş seyahati için gittiği Kıbrıs'taki turistik Aya Napa bölgesinde bir otelde, 12 İsraillinin tecavüzüne uğradığını söylemiş, olaydan birkaç saat sonra polise şikayette bulunmuştu.
12 İsrailli erkek, şikayet üzerine gözaltına alınmıştı.

Ancak 10 gün sonra kadın şikayetini geri çekti. Şikayetini geri çektiğine dair belgeyi imzaladıktan sonra ise gözaltına alındı. Daha önce gözaltına alınan 12 erkeğin tümü serbest bırakıldı ve ülkelerine geri döndü.

Genç kadın hakkında "toplumu yanıltmak" suçlamasıyla açılan dava bu hafta sonuçlandı ve mahkeme kadını suçlu buldu.

İsmi açıklanmayan kadının avukatları, Kıbrıs emniyetinin olayı ele alış şeklinin kusurlu olduğunu ve kadının şikâyetini geri çekmeye zorlandığını söylüyordu.

Şikâyetin geri çekildiğini gösteren dilekçenin tercüman ya da avukatların olmadığı bir anda kadına imzalatıldığı belirtiliyordu.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı da Kıbrıs mahkemesinin kararını 'son derece kaygı verici' olarak niteledi.

Daha Fazla Haber