Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, Haber Kıbrıs’ın “Ekonomiye Yön Verenler” dizisinin ilk konuğu oldu.
Selda İçer ile Ali Baturay’ın sorularını cevaplandıran Amcaoğlu, denk bütçe oluşturmak için ciddi ilerlemeler kaydettiklerini söyledi.
Olgun Amcaoğlu, emlak vergilerinde ülkemizdeki uygulama olan metrekareye göre bedel ödeme sistemine yönelik eleştirileri haklı bulduğunu belirtip, emlak vergisinin malın bedeli üzerinden belirlenmesi için çalışma yaptıklarını kaydetti. Güney Kıbrıs’ta bedel üzerinden emlak vergisi alındığına değinen Amcaoğlu, güneydeki vergilerin KKTC’dekinin çok üzerinde olduğunu da anımsattı.
Amcaoğlu, Haber Kıbrıs aracılığıyla vatandaşlara bir de müjde vererek, kredi kartı harcamaları için verilecek iadeler konusunda sona gelindiğini ve şubat ayı içinde bu ödemenin yapılacağını kaydetti.
Araç kayıttan sonra, yakında gümrükte de otomasyona geçeceklerini belirten Amcaoğlu, gümrüğü kontrol altına almanın, “ülkede kayıt dışılığın önüne geçmek” anlamına geldiğini söyledi.
Taşınmaz Mal Komisyonu için ekstradan vergi toplanacağı yönündeki iddiaları da yalanlayan Amcaoğlu, toplanan vergi içinden bir miktarını komisyonun ödemeleri için harcayacaklarını, çünkü görevini yapamayan Taşınmaz Mal Komisyonu’nu kaybetmekle karşı karşıya olduğumuzu vurguladı.
Amcaoğlu, devletin cari harcamaları aşağıya çekememesi ve alacaklarını toplayamaması halinde, ülkemiz için “kendi ayaklarımız üzerinde durmanın” hep söylemde kalacağını söyledi.
Başbakanlığın henüz istihdam edilmemiş CAS çalışanları için bir çalışması olduğunu da belirten Amcaoğlu, seçim öncesi bu konunun çözümleneceğini düşündüğünü kaydetti.
Olgun Amcaoğlu’nun Haber Kıbrıs’ın sorularına verdiği cevaplar şöyle:
“YAKINDA GÜMRÜKTE OTOMASYONA GEÇECEĞİZ”
SORU: Kamu alacaklarını tahsil etme ve kamuda tasarruf etme konusunda ne gibi çalışmalarınız var?
AMCAOĞLU: Kamu harcamalarından yüzde 10 indirime gidilmesi için Bakanlar Kurulu’na önerge sunduk. Söz konusu indirimle, bütçeye 62 milyonluk bir katkı sağlanacak. Yüzde 10 tasarruf, kamu harcamalardan yapılacak, yatırımlardan değil. 2020 yılı bütçesi, bizim için bir geçiş yılıdır. 2021 için bir denk bütçe hedeflerimiz var.
2021 bütçesinde kendi iç borç ve dış borçlardaki gelir ve giderler dengesi için bir tasarruf kararı almak zorundayız. Gelir elde etmekteki başarımız çok nettir. Yerel gelirlerde geçen ay hedeflenen 420 milyondu. 30 Ocak günü itibarıyla gelir rakamı 565 milyon oldu. Yani yerel gelirlerde 145 milyonluk bir artı var.
Özellikle üçüncü çeyrek değerlendirmesini aldığınızda Merkez Bankası’nın Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına göre 2018’de mahalli gelirlerde %70’lik bir artış vardır. Bu da yerel gelirlerde 386 milyonluk bir artışa denk gelir. Arkasından Ekim-Kasım-Aralık’ta da; (ki Kasım ve Aralık maaşları, 13’üncü maaşların da ödendiği en önemli dönemdir.) Henüz kesinleşmedi ama 3 aylık kesinleşmiş hesaplar birkaç güne kadar çıkar. O üç aylık sürede, beklenilenin üzerinde, 270 milyon civarında ek bir gelir elde ettik.
Geçmiş hükümet dönemi, geçen yıl sadece ocak ayında 135 milyonluk bir borçlanması söz konusuydu. Neden? Çünkü Ocak, Şubat ve Mart ayları, yılbaşı sonrası olduğu için mahalli gelirlerin düşüş gösterdiği aylardır. Biz bunları bilerek bazı adımlar attık. Örneğin motorlu araçların satışındaki tarifelerde bazı indirimlere gitmiştik. Otomotiv sektöründe, araç satışlarında geçmiş 2 yıl içinde yüzde 76’lık bir daralma vardı. Bizim yaptığımız hareket ile araçlardaki satış, ilk etapta yüzde 118’lik bir trendi yakaladı.
“CASİNOLARDAN TÜM BORCUMUZU TAHSİL ETTİK, T&T’DEN DE EDECEĞİZ”
Tahsil edilemeyen kamu alacaklarının tahsili noktasında atmış olduğumuz adımlar da var. Çok bariz bir örnek vermek isterim. 28 casino işletmesinden 68 milyon alacağımız vardı. Geçen yıl tümünü tahsil ettik. Bunlar, geçen yıl özellikle aralık ayından önce yeni imtiyaz lisans ücretlerinin anlaşması yapılmadan önce gerçekleşti.
Kendimize bir hedef koymuştuk. Elimde liste var; 512 kişilik gerçek usulden vergilendirilmesi yapılan ve kendi beyanlarına dair 520 milyona denk gelen, kendi beyanlarından sonra ödenmesi gereken rakamlar vardı. Biz bunun üzerine, Kamu Alacakları Tahsili Usul Yasası’nın bize verdiği yetkiye dayanarak o bölümü tekrar hayata geçirdik. Oradaki sıkışıklık çok kötüydü. Alacaklarımızı tahsil edemiyorduk. Bugüne kadar tahsil edilemeyenleri biz tahsil ettik. Bunu kavga etmeden, tartışmadan, yasanın bize verdiği yetki ile yaptık. Uzlaşı kültürünü kullandık.
Casinolarda da, Ercan Havaalanı’nda da alacaklarımızla ilgili adımlar attık. Ercan’da yeni terminal açılırken herhangi bir sıkıntı yaşanmaması için adım adım bu sorunları çözmeye çalışıyoruz. Belli bir kısmını çözdük. Ercan işletmecisi T&T’den şimdi ödeme planına dair çekleri bekliyoruz. Son tarih Mart ayının sonudur. Kimseye ayrıcalık tanımıyoruz.
Bazı kesimlere imtiyaz yapmamız için çok üst düzeyden insanlar bizi arıyor. Kimseye ayrıcalık yapmayacağız. Maliye Bakanlığı imtiyaz yapmayacak çünkü hükümete geldiğimiz zaman 235 milyonluk bir cari borç vardı ödenmeyen. Devletin bu borcu toplamama hakkı yoktur. Biz Maliye Bakanlığı olarak gününde tahsilatlarımızı yapacağız, takibini sürdüreceğiz.
Kamu alacaklarını daha iyi toplamak için otomasyon sistemine geçirmeye çalışıyoruz. Adım adım ilerliyoruz. Kısmetse bu yılın sonuna kadar otomatik fatura sistemi devreye girecek. Biliyorsunuz, araç kayıtta otomasyona geçtik. Haziran ayında da gümrük otomasyonunu hayata geçirmeye çalışıyoruz. Gümrüğü kontrol altına aldınız demek, ülkede kayıt dışılığın önüne geçtiniz demektir. Eğer biz gümrük otomasyonunu hayata geçirmezsek, bilmeliyiz ki ağzımızla kuş tutsak bu ülkede kayıt dışılığın önüne geçemeyiz. Gümrükte otomasyon sistemini başaracağız. Araç kayıtta da otomasyon sistemine geçileceğine inanılmıyordu ama başardık.
“VERGİ DAİRESİ, VERGİ TOPLAMADA BÜYÜK AŞAMALAR KAYDETTİ”
SORU: İç borçlanmayı ödeme konusunda yeni bir uygulamaya mı gidiliyor?
AMCAOĞLU: İç borçları ödeme konusunda ilk kez bir protokol hayata geçirdik ve ödemeye başladık. Her ay ödüyoruz. Protokoller haricinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin taahhüdü vardır; “Siz ödeyin, biz de en az iki katına yakın buna katkı koyacağız” diye. Bu hayata geçti
Yıllardır uğraşılan, belediyelerle ilgili 400 milyonluk borcun yapılandırılmasıyla ilgili adımlar da atıldı. Protokoller imzalandı. Bütçesi geçen her belediyenin kesintisi yapılacak. Belediyelerin İhtiyat Sandığı, sosyal sigorta ve vergi borcu yatırımları yapılacak. Bu da 2 milyon gibi bir rakama denk geliyor. Mart ayı gibi bütün belediyelerin bütçeleri geçecek. Burada bir sıkıntı yok.
Vergi Dairesi çok büyük aşamalar kat etti. Kayıt dışılığı önlemek için, kredi kartlarının ödemeleriyle ilgili merkeze bağlanma bilgi alma konusunda Ersin Tatar Bey’in Maliye Bakanlığı zamanında, 2011’de bir uygulama hayata geçirildi.
Geçtiğimiz gün, hizmet sektöründeki bir mükellefin daha önce tespit edilememiş, pos cihazından 2 milyonluk gelirine ulaştık. Bunun da yüzde 37’si bizimdir demektir. Neden bunları söylüyorum? Otomasyonu sağlayamazsak kayıt dışılığın önüne geçemeyiz. Otomasyon sistemine geçildiğinde, bir devlet memuru pazartesi günü devlet adına ilgili geliri tahsil edip de bunu cuma günü yatırmak durumunda olmayacak. Bunların istismarı olmayacak. Tahsilat yapıldığı anda direkt Gelirler Şubesi’ndeki hesaba geçecek. Bunlarla ilgili elektronik hazırlıklar bitti. Eğitimler tamamlanma noktasındadır.
“BEN DE DOLAYLI VERGİLERİN ADALETSİZ VERGİ OLDUĞUNA İNANIYORUM”
SORU: Bu otomasyon sistemi ile devlet ne kadarlık bir kaybın önüne geçmiş olacak?
AMCAOĞLU: Yüzdelik vermek istemem ama dünyada standartlar yüzde 70-30 dur. Geliri kayıt altına almada yüzde 70’in üzerine çıktığınız zaman artık başarılısınızdır. Biz o rakamlara ulaşmaya çalışıyoruz. Otomasyona geçtiğimizde sizlere yüzdelik olarak da bilgi vereceğim. O zaman bazı istatistiklere ulaşacağız. 16 dolara gümrüklediğimiz bisikletler var. Bunlar olmayacak o zaman gümrükte. Kimse manuel çalışmayacak. 2018’de mahalli gelirlerde hedefimiz 4,5 milyondu. 2019’da ise gelir hedefi 5 milyon 600 bin TL’ydi ki biz bunu 6,5 milyona çektik. 2020’de mahalli gelirlerde hedefimiz 7 milyon seviyesinde olmasıdır.
Bu çok önemli bir şeydir. Bugün baktığınız zaman 565 milyon ocakta topladıysanız, bunu 12 aya bölerseniz, 7 milyona yaklaştığınızı ve üzerine çıkabileceğinizi rahatlıkla görebilirsiniz. Dolaylı ve dolaysız vergilerin yıl içerisindeki yüzdelikleri önemlidir. Bu da dünya standartlarında 30 ve 70’dir (ki ben dolaylı vergilerin daha aşağıya çekilmesinden yanayım. Hep şikayet ediliyor ya dolaylı vergilerle ilgili “zam zam” diye. Ben bu vergilerin gerçekleşen hayat pahalılığının altında olacağını söyledim. Öyle de oldu… Birçoğunda çıkan rakamları hep aşağıya yuvarladık. Dolaylı vergilerin adaletsiz vergi olduğuna inananların en başında gelenlerdenim. Çünkü, çok kazanan da, az kazanan da aynı vergiyi öder. Akaryakıt konusunda, enerji konusunda zam yapmama hassasiyetimiz bu yüzdendir. “Fiyatı yükseltmeyelim, çok fazla bunun üzerine gitmeyelim” diyoruz. Biz devlet olarak öncelikle alacaklarımızı tahsil etmeliyiz. Bir casino sahibinin devlete 903 milyon Euro’luk bir borcu vardı. Bu konuda beni aramayan kalmadı. Herhalde bu konuda beni bir tek Sayın Mustafa Akıncı aramadı. Arayanlar, “Bakın yahu, taksitlendirin” diyor. Kabul etmedim, “hayır” dedim. Yasa açıktır, yasayı uyguluyoruz. Peşine düştüğümüz için devletin alacaklarını toplayabiliyoruz.
“EMLAK VERGİSİNDE YÜZDE 250 ZAM İDDİASI GERÇEK DIŞI”
SORU: Emlak vergileri son günlerde tartışma konusu oldu. Bu konuda yapılan zamlar eleştiriliyor.
AMCAOĞLU: Güney Kıbrıs’taki örneklere bir bakalım. Taşınmaz Mal Vergisi’nde 40 bin Euro bedeli olan konuta öden rakam 240 Euro’dur. Güney Kıbrıs’ta evin bedeli üzerinden vergi belirlenir, bizde kategoriye göre gidilir. Biz ilk etapta yüzde 9’luk bir artış yaptık. Bizde emlak vergisi, kategori kategori, metrekare üzerinden ayarlanmıştır. Zam yapmadan önce vergi, betonarme bina için metre karesi 1.43 TL’di. Zam sonrası 2 TL oldu. 120 metrekareden büyük evler için bunu 3 TL’ye çıkardık. Basında abartılı haberler yapıldı, “yüzde 250 zam yapıldı” denildi. Bunun neresinde yüzde 250 zam var? Yok böyle bir şey. Gönyeli’de 84 bin Sterlin’e arsa satacaksın ama 250 TL bile emlak vergisi ödemek istemeyeceksin. Nasıl olacak ki bu?
“TAŞINMAZ MAL TAZMİN KOMİSYONU İÇİN EKSTRA VERGİ TALEP ETMİYORUZ”
SORU: Taşınmaz Mal Komisyonu için vergi koymakla suçlanıyorsunuz.
AMCAOĞLU: Yanlış… Bu konu yanlış biliniyor ve bu konuda yanlış konuşuluyor. Sanki biz Taşınmaz Mal Komisyonu için ekstra bir vergi koymuşuz gibi bir algı yaratılıyor. Böyle bir şey yok.
Kişilerin Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu’ndan 900 milyonu aşkın bir alacağı olan var. Tehlike buradadır. 5 tane AHİM’den sonuçlanan dava var ve halen de gidiliyor.
Biz bir açılım yaptık ve bunu da Belediyeler Birliği ile paylaştık. Bizim buradaki yaklaşımımız şudur: Bu vergi ile ilgili bir paket yaptık. Ticaret Odası, Sanayi Odası, Bankalar Birliği, Muhasebeciler Birliği ile konuştuk. Emlak vergisine yüzde 8- 10 arasında zam yaptık. Bunu yaparken bir madde daha koyduk ve dedik ki; “İlgili belediye kendi görev süresinde kısıtlı kalmak kaydıyla, yüzde 100’e kadar bu vergileri artırabilir ama bunu Bakanlar Kurulu’ndan geçireceğin bir tüzükle yapabilirsin. Günün sonunda gerçekleşen emlak vergisi rakamından topladığın paradan yüzde 15 eğitim birimlerine yatırmanız gerekir.” Ekonomik sorunlardan dolayı birçok belediye bunu yapmıyor. Bu miktarı biz alacağız ve eğitimde kullanmak için Maliye’de fona koyacağız.
“TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU’NU KAYBETME TEHLİKEMİZ VAR, BUNU ENGELLEMELİYİZ”
Bir de yüzde 15’ini alacağız bu paranın ve Taşınmaz Mal Komisyonu’na aktaracağız. Henüz bu bir öneridir. Eğer komite kabul ederse yürürlüğe girecek.
Taşınmaz Mal Komisyonu konusunda önümüzde bir tehlike var. Eğer ödemeleri gerçekleştiremezsek, AİHM, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yetkilerini iptal edecek. Biz bunu mu istiyoruz? Uluslararası alanda tanınan, övündüğümüz bir organ yok mu olsun? Bugüne kadar halktan toplanan vergilerle mutlaka bir şeyler yapılıyor. İnsanlar, verdikleri vergilerle yatırımlar yapıldığını bilmektedir. Bir miktarı da Taşınmaz Mal Komisyonu’na giderse bunun ne zararı var? Biz Taşınmaz Mal Komisyonu için herhangi ekstradan bir şey talep etmedik.
En son 2018’de 42 milyonluk bir kaynak geldi Türkiye’den ödendi. Ödenmesi gereken 100 milyondu. 2019’da tek bir kuruşluk kaynak yoktur. Mesela 23 milyon Sterlin’e Jasmin Court’un Türkleştirilmesiyle ilgili karar ürettiler. Daha geçen gün sahibi geldi ve “Ya paramı, ya da malımı verin bana” dedi. Mal sahibi AHİM’e gideceğini söyledi. Ben de bir çaresini bulacağımızı söyledim. Eğer uluslararası arenada onaylanmış bu kurumumuzu da gözden çıkarırsak ne olacak? Bu kurumun hayata devam etmesi için gerekli adım atılmasına neden itiraz edilsin?
Biz gününde tahsilat yapmak için çalışıyoruz. Başka yaptığımız bir şey yok. Üstüne üstlük yüzde 23,5 olan kurumlar gelir vergisini yüzde 22’ye düşürdük. Döndük bunun yanında dedik ki; “Yerli çalıştırdığın personele ödediğin brüt maaşının yüzde 5’ini her yıl vergiden düş.” Neden? Çünkü işsizliği belki aşağıya çekeriz. Artık bir şeyleri o bilançolara daha gerçekçi verebiliriz. Dağıttığın kurum kazançlarını hissedarlarına, yüzde 15 stopajla sınırlandırdık. Yüzde 37’lik, üniter vergi sistemine girerdi. Çünkü çoğu “dağıtmam” der ama verir parayı bilançolarında başka türlü gelir. “Eğer sermayene aktarıyorsan sıfır vergi” dedik. “Büyü, kurumsallaş” dedik yaptığımız değişikliklerle. Esnaftan küçük esnafa, her yıl götürü uygularken KDV de konurdu. Küçük esnafı korumak için KDV’yi kaldırdık.
“EMLAK VERGİSİNİ BEDEL ÜZERİNDEN ALMAK İÇİN ÇALIŞMA YAPIYORUZ”
Biz bunları yaparken çıkıp “vergileri artırdılar” dediler. Söyleyin, kime artırdık? Taşınmaz mal vergisi yüzde 9’dur. Yanlış yazanlara sesleniyorum; ne olduğuna bakın, içeriğine bakın. Sizlere rakamlarla konuşuyorum. Doğru olan budur. Bir kişi Gönyeli’de 85 bin sterline arsa satacak, içerisine 100 bin sterlinlik ev yapacak ancak devlete de 600 TL verecek. 200 metre karelik bir villanın devlete ödeyeceği vergi 600 TL’dir. Nasıl kendi ayaklarımız üzerinde duracağız?
Güney Kıbrıs’ta 120 metre kare bir ev 100 bin Euro’ya satılıyorsa. Burada ödenen yıllık vergi 880 Euro’dur. Ancak bizde 85 bin sterline satılan bir arsadan alınacak emlak vergisi sadece 240 TL’dir. Aslında bizim de bedel üzerinden gitmemiz gerekir, bedel üzerinden vergi almamız gerekiyor. Bunu gerçekleştirmek hedeflerimiz arasındadır. Bu konuda çalışmalarımız vardır, çünkü doğru olan, adaletli olan budur,
“28 TANE MAAŞ ALAN BİR KAMU GÖREVLİSİ VAR”
SORU: Aslında toplum olarak kendi ayaklarımız üzerinde durma talebimiz var ancak cebimizden de para çıkmasını istemiyor muyuz?
AMCAOĞLU: Evet öyle… Siz hiç 28 tane maaş alan bir kamu görevlisi biliyor musunuz? Evet var… 13 tane maaşı var şahsın yüzde 100 ek mesaiden 25 maaş. Ek tahsilatları vardır yüzde 20’den 3 maaş da bundan. Çalışanın suçu değil tabii bu, sistemden dolayı böyle. Bu kişi, 20 bin TL’ye ye yakın bir maaş alıyor. Böyle olmaz, bizim doğru vardiya sistemine geçmemiz gerekiyor. Doğu vardiya sistemiyle bugün biz o 28 maaşın dışına çıkabiliriz. Biz bu konuda doğru adımları atarsak hem işsizlik rakamlarını aşağıya çekeriz, hem de yılda ödediğimiz 200 milyonluk ek mesainin ilk yıldan başlamak kaydıyla yüzde 20’sini tasarruf ederek, o tasarruf ile de altyapıya yatırım yapabiliriz.
“CARİ HARCAMALARI AŞAĞIYA ÇEKMEZ, DEVLETİN ALACAKLARINI
TOPLAYAMAZSAK, KENDİ AYAKLARIMIZ ÜZERİNDE DURMAYIZ”
Bugün yatırım başlığımız 220 milyondur. Komik bir rakamdır, bütçe rakamının yüzde 2.5- 3’e gelir. Sadece elektrik kurumunun akaryakıt ihalesi 1.5 milyardan fazladır. O zaman devlet, bir silkinip kendi başının çaresine bakmalıdır. Düşünün personel ödemeleri, yüzde 86’larda idi cari harcamaların. Bu yıl yüzde 78’ler civarındadır. Biz bunu yüzde 65’lere çekmek için hedef koyamazsak, hem devleti, hem de yatırımlar noktasındaki devamlılığı sağlayamayız. Cari harcamaları aşağıya çekmezsek, devletin alacaklarını toplayamazsak, “kendi ayaklarımız üzerinde durmak” hep söylemde kalacaktır.
İşte söylüyorum. Geçen gün Ekonomik Protokol konuşuluyordu mecliste. Konuşalım ama burada 3. ve 4. maddede verilen yetkiler der ki; “Bir sene önce kullanmadıklarınızı 2001’e kullanacaksınız” Ben neden bu konularda sıkıntı yaşayım? Neden acaba ödenecek mi diye bekleyim. Benim elimde toplanması gereken 520 milyon gerçek usulde beyan sunmuş 100 bin ve üzeri rakamlar var. Altında konuşmuyorum. Ben bunları bile tahsil ettiğimde o yılki gelirlerimde benim 500 milyon lira fark edecek. 500 milyon bu ülkeyi uçurur. Ben sadece Kooperatif’e ayda 10 milyon öderim. Kooperatif nefes aldı. 250’ye yakın kooperatifin de tekrardan nefes almasıyla ilgili kooperatif de bir şeyler yapabilsin. Adım adım piyasayı rahatlamaya çalışıyoruz. Toplanmayan alacaklarımızı tahsil etmeye, kendi insanlarımızın rahat bir şekilde nefes almasını sağlamaya çalışıyoruz. Akaryakıttan, enerjiden tutun da kendi görevini yerine getiremeyen bir maliye yapısı söz konusu olduğu sürece bir şey yapamazsınız.
“GERÇEK BEYANDA BULUNMAYANLARI TESPİT EDEBİLİYORUZ”
SORU: Devlet toplayamadığı vergileri artık toplamaya başladı diyebilir miyiz?
AMCAOĞLU: Tabii ki öyle. Tüm bu çalışmalar, bu amaca ulaşmak için yapılıyor. Vergi Dairesi’nde bilgi toplama sistemini kurduk. Kişileri takip ediyoruz. Beyanda bulunmasa da biz kişilerin yaşam şekline, arabasına, evine bakarak, takip edip buluyoruz. Bir kişi beyanını doğru şekilde yapıyorsa, diğeri de yalan beyanda bulunuyorsa izleme ile biz onu saptıyoruz. Yasa bize bu hakkı veriyor. Mevcut yasaları doğru çalıştırırsak bu ülkede “Nereden Buldun Yasası?”na gerek yoktur. Yasalar bize bunu araştırma hakkı veriyor. Mal bildiriminde bulunan birinin araştırmasını yapmak zor değildir. Eskiden Vergi Dairesi bunları araştırmada yetersiz kalırdı ama otomasyona başladıktan sonra bunları sorgulamak ve bulmak çok kolay olacaktır.
“KREDİ KARTI İADELERİ ŞUBAT AYI İÇİNDE ÖDENİYOR”
SORU: Kredi kartı iade ödemeleri ne zaman yapılacak?
AMCAOĞLU: Kredi kartı ile banka kartı kullanımını özendirmek, dolayısıyla kayıtlılığa katkı koyacağı düşünülen kredi kartı iadeleri için sona gelindi. KKTC bankaları ile ülkemizde faaliyet gösteren tüm şube bankalarına yaklaşık 1 milyon TL’lik bir rakam yatırılacak. Şubat ayı içerisinde vatandaşlarımıza söz konusu ödeme yapılacak. Her üç ayda bir, bankalar bize bildirim yapacak, biz de onların yüzde 1’ini hesaplara yatıracağız. Bankalar ödeyecek, biz de yatıracağız.
“HÜKÜMETİN CAS ÇALIŞANLARI İÇİN BİR ÇALIŞMASI VAR”
SORU: Hükümetin CAS çalışanlarıyla ilgili bir çözüm planı var mı?
AMCAOĞLU: Hükümetimiz CAS çalışanlarıyla ilgili bir karar verecek. Bu konuda çalışmalar vardır. Geçmiş hükümet tümüne söz verdiği halde 18 kişiyi istihdam etti. CAS çalışanları geçen gün ölüm orucuna başlamış, ben de ziyaretlerine gittim, çok üzücü bir durum.
Bu konuda Sayın Başbakanın müsteşarlarına yaptırdığı bir çalışma var. Sayın Başbakanın bana söylediğine göre, seçimden önce bu insanlardan gerçekten ihtiyaçlı olanlar tespit edilecek ve istihdam edilecek. Bir şekilde bu sorun çözülecek ama hükümetler artık bu şekildeki sıkıntıların ortaya çıkmasına izin vermemelidir. ETİ, KTHY, CAS, gibi batan kurumlarımızın tümünden çalışanları istihdam ettik. Geçmişte birileri siyasi bir adım atar sonra sıkıntılar yaşanır. Bu doğru değildir.
“VATANDAŞLARIMIZ HARCADIĞI PARANIN BELGESİNİ TALEP ETSİN”
SORU: Son olarak halkımıza bir mesajınız var mı?
AMCAOĞLU: Tüm vatandaşlarımız harcadığı paranın belgesini talep etsin. Tüm vatandaşlarımız fatura isteme alışkanlığı edinsin, kayıt altına alınabilecek alışverişler yapsın. Kredi kartları ile yapılan harcamaların yüzde 1’ini iadeye etmeye başlıyorsak, bu önemli bir adımdır. Vatandaşı kayıtlılığa geçmek için teşviktir. Hemen herkesin kredi kartı vardır, kontrole, kayıtlılığa imkan tanıyalım. Biz Mayıs 2019’da göreve başladık. Hazirandan sonra gerçekleştirdiklerimize bir bakın. Tahsilatlar yüzde 70 artarken, giderler yüzde 40 oldu. Bakın, aradaki o yüzde 30 band bile ödenmelidir. Bu da ne demektir? Demek ki devlet bir şeyleri toplarken tasarruf moduna da girdi.
Olgun Amcaoğlu, Haberkıbrıs’tan Ali Baturay ve Selda İçer’e önemli açıklamalarda bulundu