Bununla birlikte, araştırmada, 2030 yılına kadar küresel sıcaklıkların beklenenden yalnızca 0,01 derece daha düşük olacağını belirtildi. Ancak, araştırmacılar hemen harekete geçilmesi halinde dünyanın yüzyılın ortasında 1,5 derece ısınmasının önlenebileceğini açıkladı.
Bilim insanları, yeni tip corona virüs pandemisi nedeniyle yoğun olarak Şubat ve Haziran ayı ayları arasında uygulanan küresel karantinanın çevre üzerindeki etkilerini analiz etti. İngiltere’deki Leeds Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, pandemi kısıtlamları kapsamında durdurulan endüstriyel faaliyetlerinin seyahatlerin küresel ısınma etkisi üzerinde oldukça sınırlı bir etkisi olduğu aktarıldı.
Buna göre sera gazları emisyonlarında ve hava kirliliğindeki dramatik düşüşe rağmen 2030 yılına kadar küresel sıcaklıkların tahmin edilenden sadece 0,01 derece düşük olması bekleniyor.
YÜZYILIN ORTASINDA 1,5 DERECELİK SICAKLIK ARTIŞI
Öte yandan çalışmanın yazarları ,gerekli tedbirlerin alınması halinde çevredeki toparlanmanın uzun vadeli görünümünün önemli ölçüde değişebileceğini vurguluyor. Küresel olarak uygulanacak güçlü bir eylem planı, dünyanın bu yüzyılın ortalarında 1,5 derece daha ısınmasını önleyebilir.
KARBONDİOKSİT EMİSYONLARI YÜZDE 17'LİK DÜŞÜŞ GERÇEKLEŞTİRMİŞTİ
Önceki çalışmalar, pandemiye önlem olarak dünya çapında ulaşım sistemleri kapandığında sera gazı emisyonlarında önemli değişiklikler olduğunu zaten ortaya koymuştu. Krizin zirvesinde küresel günlük karbondioksit emisyonlarında yüzde 17’lik bir düşüş gerçekleşmişti.
Yeni çalışmada, Google ve Apple'dan alınan küresel hareketlilik verilerini kullanıldı. Araştırmayı yöneten Leeds Üniversitesi'nden Profesör Piers Forster ve ekibi fiğer araştırmacılarla birlikte, 123 ülkede Şubat ve Haziran 2020 arasında 10 farklı sera gazı türünün ve hava kirliliğini nasıl değiştiğini hesapladı.
SERA GAZI EMİSYONLARINLA YÜZDE 30'LUK DÜŞÜŞ
Araştırmacılari özellikle yüzey taşımacılığındaki (kara ve deniz) düşüşün zirveye ulaştığı Nisan ayında, karbondioksit'in, azot oksitlerin ve diğer emisyonların küresel olarak yüzde 10-30 arasında düştüğünü kaydetti. Çalışmada, bazı sera gazlarındaki düşüşlerin küresel ısınma açısından birbirini yok ettiğini gösterdi. Azot oksit yüzde 30 oranında azalırken, kömürün yanmasından kaynaklanan kükürt dioksit de aynı oranda düştü. Ancak uzmanlar pandemi kısıtlamalarının geçici doğasıyla birleşen bu dengelemenin, 2030 itibariyle ısınma üzerindeki etkinin neredeyse hiç hissedilmeyeceğini belirtti.
"PANDEMİ GELECEĞİMİZİ KURTARMAK İÇİN BİZE FIRSAT VERDİ"
Konuya ilişkin açıklama yapan, Profesör Forster, "Geçici değişiklikler yardımcı olabilse de, küresel ısınmayı önlemek için karbondioksiti kalıcı olarak olarak azaltmanız gerekiyor. Karbondioksit atmosferde uzun ömürlüdür, bu nedenle onlarca yıllık emisyonların etkilerini ortadan kaldırmaya başlamadan önce emisyonları uzun süre etkili bir şekilde sıfıra indirmeniz gerekir” ifadelerini kullandı.
Makaleyi babasıyla birlikte yazan araştırmacı Harriet Forster ise, hükümetlerin gidişatı değiştirmek için ellerinde altın bir fırsat olduğunu söyledi:
"Makalemiz, karantinanın iklim üzerindeki gerçek etkisinin küçük olduğunu gösteriyor. Anlaşılması gereken önemli şey, yeşil endüstrilere yatırım yaparak ekonomimizi canlandırmamız için büyük bir fırsatın ortaya çıktığı. Bu geleceğimiz için çok büyük bir fark yaratabilir.”